Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin bir ABD lobisi ile anlaşması eleştirilere neden oldu

Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin bir ABD lobisi ile anlaşması eleştirilere neden oldu
TT

Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin bir ABD lobisi ile anlaşması eleştirilere neden oldu

Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin bir ABD lobisi ile anlaşması eleştirilere neden oldu

Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) önümüzdeki günlerde Fethi Başağa liderliğindeki Libya İstikrar Hükümeti’ne (LİH) karşı kullanmak amacıyla bir ABD lobisi ile anlaşma yaptığı öne sürüldü.
ABD merkezli Politica internet sitesinin haberinde, Ulusal Birlik Hükümeti’nin ‘vizyonunu uluslararası düzeyde ortaya koymak’ ve ‘adil seçimler yönünde baskı kurmak’ amacıyla Trablus'ta taşeron olarak çalışacak olan Podesta Group ile vardığı anlaşmayı gösteren belgelerin Adalet Bakanlığına sunulduğu bilgisi yer aldı.
Ülkenin doğusundaki Libyalı politikacılar, aslında görevi sona eren Dibeybe hükümetinin parlamento yeni bir hükümet atadığı sırada böyle bir adım atmasına şaşırdıklarını dile getirerek “UBH Libyalıların parasını mümkün olduğu kadar uzun süre iktidarda kalmak için harcarken halk ise bu fiyat yüksekliğinde yaşamaya çalışmaktan muzdarip” ifadelerini kullandı.
Habere göre bu işbirliği, UBH’nin ABD hükümetindeki yürütme ve yasama organları liderleriyle arasındaki ilişkileri pekiştirmek için Beyaz Saray, Başkan Joe Biden yönetimi, Kongre yetkilileri ve ABD medyası ile görüşmelerini kolaylaştırmayı hedefliyor.
Dibeybe hükümeti iktidara tutunmaya çalışırken meclisin yeni bir hükümet kurma kararı üzerine görevlendirilen Başağa ise Dibeybe’nin görevden alınmasını talep ediyor.
Haberde, küresel politika ve iletişimden sorumlu grup başkan yardımcısı Elizabeth Demaree ve grubun personel başkanı Helen Hagerty’nin bu görev kapsamında UBH ile birlikte çalışacağı bilgisine yer verildi.
Bu yıl yapılacak seçimler için anlaşmayı anayasal bir temelde pekiştirmek isteyen UBH, bu girişimlerle ülkedeki siyasi kazanımları korumayı ve istikrarı artırmayı hedefliyor. Şarku'l Avsat, habere dair yorumlarını almak için UBH yetkilileriyle iletişime geçmeye çalışsa da herhangi bir yanıt alamadı.
Haberde, Birleşmiş Milletler’in (BM) aslında Aralık ayında yapılması planlanan parlamento ve başkanlık seçimleri konusunda bir anlaşmaya varmaları için Libya'nın rakip grupları arasındaki müzakerelere aracılık ettiğine işaret edildi. Geçtiğimiz Pazartesi günü sonuçlanan bu müzakerelerde anlaşma sağlanmadı. Aynı gün Dibeybe hükümetini protesto eden Libyalılar Şerara Petrol Sahası'na girerek çalışmaları durdurdu.
Önceki Mutabakat Hükümeti, ABD yönetiminin tutumunu kendi lehine değiştirmek ve Kongre üyelerinden destek almak amacıyla Washington'da bir halkla ilişkiler firmasıyla sözleşme imzalamıştı. Yerel basın, o sırada hükümetin Mercury Public Affairs şirketine 2 milyon dolar ödediğini bildirmişti.



Trump yönetimine Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi yönünde baskı

Barış ve Refah için Suriye Amerikan Koalisyonu tarafından ABD kongre heyetinin Suriye'nin başkentine gelişi öncesinde Şam sokaklarına asılan pankartlar (X)
Barış ve Refah için Suriye Amerikan Koalisyonu tarafından ABD kongre heyetinin Suriye'nin başkentine gelişi öncesinde Şam sokaklarına asılan pankartlar (X)
TT

Trump yönetimine Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi yönünde baskı

Barış ve Refah için Suriye Amerikan Koalisyonu tarafından ABD kongre heyetinin Suriye'nin başkentine gelişi öncesinde Şam sokaklarına asılan pankartlar (X)
Barış ve Refah için Suriye Amerikan Koalisyonu tarafından ABD kongre heyetinin Suriye'nin başkentine gelişi öncesinde Şam sokaklarına asılan pankartlar (X)

 

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi yönünde siyasi baskı altında. Milletvekilleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Hazine Bakanı Scott Besant'tan, ekonomik yaptırım planları hakkında yanıt talep etti.

İlk mektuptan iki hafta sonra Demokrat Senatör Elizabeth Warren ve Cumhuriyetçi Temsilci Joe Wilson Rubio'ya ortak bir mektup göndererek “ABD yaptırımlarını güncelleme planlarının ayrıntılarını ve bunların yeniden inşaya engel olup olmadığını” sordular. “Yaptırımlarımız sadece Suriye'nin ekonomik ve sosyal istikrarını tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda İran ya da Rusya'nın Suriye'ye nüfuz etmesi için bir kez daha fırsat yaratıyor” ifadelerini kullandılar.

Bu arada eski Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari Suriyeli Kürtleri Suriye'deki değişimle gerçekçi bir şekilde ilgilenmeye çağırarak, “Gerçekçi olmaları ve Suriye ulusal topraklarının bütünlüğü içinde kalmaları koşuluyla tüm talepleri destekliyoruz” ifadelerini kullandı.