Abbas ve Tebbun Mescid-i Aksa'yı görüştü

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun telefon görüşmesi gerçekleştirdi ((AA_Arşiv)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun telefon görüşmesi gerçekleştirdi ((AA_Arşiv)
TT

Abbas ve Tebbun Mescid-i Aksa'yı görüştü

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun telefon görüşmesi gerçekleştirdi ((AA_Arşiv)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun telefon görüşmesi gerçekleştirdi ((AA_Arşiv)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İkili görüşmede Filistin’deki son gelişmeleri ve özellikle Kudüs'te ve Mescid-i Aksa'da Filistin halkına ve kutsallarına karşı İsrail'in tehlikeli tırmanışını ele aldı.
Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın aktardığına göre Abbas, Cezayir'in Filistin halkını ve haklı davasını her düzeyde destekleme konusundaki tutumu ve Tebbun’un özellikle Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki İsrail saldırganlığını durdurmak için uluslararası desteği harekete geçirme çabaları için teşekkür etti. Abbas bu çabaların “Cezayir'e ve değerli halkına sevgi ve minnet duyan Filistin halkının tüm teşekkür ve takdirlerini alan çabalar” olduğunu söyledi.
Abbas ayrıca, Cezayir'in Filistin saflarını birleştirme ve uluslararası meşruiyetin tüm kararlarını kabul etme temelinde tüm hiziplerden delegasyonlara ev sahipliği yaparak Filistin uzlaşmasını sağlamak için gösterdiği seçkin çabalara da övgüde bulundu. İkilinin telefon görüşmesinde Cumhurbaşkanı Tebbun, mübarek Ramazan ayının başlangıcından bu yana onlarca kişinin şehit düştüğü ve yüzlerce yaralının kaydedildiği Filistin topraklarında İsrail saldırganlığının ciddiyeti ve saldırılarını sürdürmesi hakkında bilgi aldı.
Mescid-i Aksa'ya yapılan baskınlar, tarihi ve hukuki durumu açıkça ihlal ediyor. Hukuk, İslami vakıflar aracılığıyla gayrimüslim yabancı ziyaretçilerin Mescid-i Aksa’ya girişini koordine etmenin gerekliliğini teyit ediyor. Bunun yanı sıra Yahudi aşırılık yanlıları işgal ordusunun koruması altındaki vatandaşlara ve mülklerine yönelik saldırılar gerçekleştiriyor. Bu konu hakkında konuşan Abbas, “Bunlar tolere edilemeyecek, kesin kararlar gerektiren uygulamalardır” dedi. Abbas ayrıca İsrail'in tırmanışını durdurmak ve Filistin halkına koruma sağlamak için Arap ve uluslararası taraflarla yaptığı temaslara işaret etti.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Cezayir'in Filistin halkını ve onların Cezayirlilerin kalbinde yaşayan davasını destekleme konusundaki kararlı duruşunu teyit etti. Cezayir'in İsrail'in Kudüs, El-Aksa ve Filistin topraklarına yönelik saldırganlığını durdurmak için birtakım temaslarda bulunduğunu söyleyen Tebbun, ülkesinin Filistin halkının meşru özgürlük ve bağımsızlık haklarını savunmak için Filistin’in yanında olacağını ve Filistin birliğini sağlamak için çalışmaya devam edeceğini vurguladı.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.