Kral Abdulaziz Halk Kütüphanesi’nde nadide Kuran-ı Kerim’ler sergisi düzenledi

Sergilenen Kuran-ı Kerim’ler çeşitli yazı ve sanat biçimleriyle ayırt edildi (Şarku’l Avsat)
Sergilenen Kuran-ı Kerim’ler çeşitli yazı ve sanat biçimleriyle ayırt edildi (Şarku’l Avsat)
TT

Kral Abdulaziz Halk Kütüphanesi’nde nadide Kuran-ı Kerim’ler sergisi düzenledi

Sergilenen Kuran-ı Kerim’ler çeşitli yazı ve sanat biçimleriyle ayırt edildi (Şarku’l Avsat)
Sergilenen Kuran-ı Kerim’ler çeşitli yazı ve sanat biçimleriyle ayırt edildi (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki Kral Abdulaziz Halk Kütüphanesi, 18 Nisan Dünya Mirası Günü’nü kutlamak amacıyla dün İslam ve Arap kültürünün zengin tarihini gözler önüne seren nadide Kuran-ı Kerim’ler sergisi düzenledi.
Sergi, 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar yazılmış 267 Kuran ve 20 değerli müze nüshasından oluşuyor.
Nesih, Kufi, Sülüs, Timbukti ve Sudan harflerinin çeşitli yazıları ve Levant, Irak, Mısır ve Yemen harfleriyle yazılan nadide Kur’an-ı Kerim’ler kaligrafik yazı tipine, bölgeye, kopyalanma tarihine veya süslenme şekline göre sınıflandırıldı.

Kütüphane Müdürü Faysal bin Muammer, açılış töreni sırasında yaptığı konuşmada Suudi Arabistan’ın Arap ve İslam mirasının korunmasındaki rolünü vurguladı.
Riyad’ın Kur’an-ı Kerim ve kadim Arap ve İslam mirasına hizmet etmek için hiçbir çabadan kaçınmadığını dile getiren Muammer, Suudi Arabistan’ın araştırmacılara, yazarlara ve akademisyenlere, miras hakkında bilgi edinmeleri ve incelemelerini sağlayan gelişmiş modern teknikler sağladığını söyledi.

Kur’an-ı Kerim’in tüm insanlara karşı hoşgörülü olmasıyla dünya ile medeni iletişimin adı olduğuna dikkati çeken Muammer, kütüphanenin açılışından bu yana bu mirasla yerel, Arap ve uluslararası bilgi bilincini pekiştirmek için ülke içi ve dışındaki çeşitli şubelerinde bir kültür ve bilgi stratejisine göre çalıştığını belirtti.

Muammer, kütüphanenin Arap ve İslam mirasında öne çıkan önemli koleksiyonları içerdiğini ve mirasın ihya edilmesi bağlamında sunduklarından gurur duyduklarını dile getirdi.
Kütüphanede nadir sikkeler ve hat sanatı da dahil olmak üzere Arap ve İslam mirasını betimleyen başka koleksiyonlar da bulunuyor.



Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
TT

Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)

Suda uzun süre kalınca parmaklarda oluşan buruşmanın hep aynı desene sahip olduğu tespit edildi. 

Banyo yapınca veya bir süre yüzünce el ve ayak parmakları buruşmaya başlıyor. Bunun nedeni ilk başta parmakların suyla dolması gibi gelebilir ancak durum öyle değil.

Koldan ele doğru uzanan medyan sinirinde hasar olan kişilerin parmaklarının buruşmadığını 1935'te fark eden bilim insanları, sürecin sinir sistemiyle alakalı olduğu sonucuna varmıştı. 

Uzmanlar derinin altındaki damarların büzüşmesi sonucu parmaklardaki kırışıklıkların oluştuğunu söylüyor.

Binghamton Üniversitesi'nden Guy German, 2023'te The Conversation'da kaleme aldığı yazıda "El ve ayaklar birkaç dakikadan daha uzun süre suyla temas ettiğinde, ciltteki ter kanalları açılarak suyun cilt dokusuna akmasına izin verir. Eklenen bu su, cildin içindeki tuz oranını azaltır. Sinir lifleri beyne daha düşük tuz seviyeleri hakkında bir mesaj gönderir ve otonom sinir sistemi kan damarlarını daraltarak yanıt verir" diye süreci açıklamıştı.

Yazısının ardından çeşitli yorum ve sorularla karşılaşan German'a bir öğrenci "Peki kırışıklıklar hep aynı şekilde mi oluşuyor" diye sormuş. German ve ekip arkadaşları bunu yanıtlamak adına bir deney yürüttü. 

Bulguları hakemli dergi Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials'ta yayımlanan çalışmada bir grup katılımcının elleri 30 dakika boyunca suda tutuldu ve ardından fotoğrafları çekildi.

24 saat sonra aynı işlemi tekrarlayan araştırmacılar görüntüleri karşılaştırınca parmaklarda aynı desenlerin oluştuğunu gördü. 

German "Kan damarları pozisyonlarını çok fazla değiştirmez. Biraz hareket ederler ancak diğer kan damarlarına göre son derece sabittirler" diyerek ekliyor: 

Bu da kırışıklıkların aynı şekilde oluşması gerektiği anlamına geliyor ve biz de öyle olduğunu kanıtladık.

Araştırmacılar yeni çalışmanın adli tıpa katkı sağlayabileceğini ve uzun süre suda kalan cesetlerin kimliğini tespit etmede kullanılabileceğini düşünüyor.

German ayrıca derinin suda kalmasıyla ilgili daha fazla soruya cevap aramayı umduğunu da belirtiyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Popular Science, Conversation, Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials