Libya Başkanlık Konseyi'nden yeniden petrol pompalanmaya başlanması çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Libya Başkanlık Konseyi'nden yeniden petrol pompalanmaya başlanması çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, siyasi çekişmelerin uzağında yeniden petrol pompalanmaya başlanması çağrısında bulunarak, kamu çalışanı memurların maaşlarının düzenli olarak ödeneceğini belirtti.
Başkanlık Konseyinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Menfi ve yardımcıları Abdullah el-Lafi ile Musa el-Kuni, başkent Trablus'ta Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve Petrol Tesisleri Muhafızları Komutanı Ali ed-Dib ile görüştü.
Görüşmede, Genelkurmay Başkanı Haddad ve Petrol Tesisleri Muhafızları Komutanı Dib, bir kısmı kapatılan petrol sahalarındaki son gelişmeler ve ülke ekonomisine yansımaları hakkında bilgi verdi.
Haddad ve Dib, ihracat limanlarına petrol pompalanması ve konunun siyasi çekişmelerden uzak tutulması için sarf edilen çabalardan söz etti.
Muhammed Menfi de siyasi çekişmelerin uzağında yeniden petrol pompalanmaya başlanması çağrısında bulundu.
Menfi ve yardımcıları Trablus'ta ayrıca Merkez Bankası Müdürü Sıddık el-Kebir'le bir araya geldi. Bu görüşmede ise Libya'daki mali gelişmeler ile ekonomik istikrarın sağlanması için atılan adımlar ele alındı.
Başkanlık Konseyi, kamu sektörü çalışanlarının maaşlarının düzenli olarak ödenmesine devam edilmesi gerektiğini bildirdi.

Başağa hükümetinin gündeminde de petrol bulunuyor
Öte yandan Tobruk kentindeki Temsilciler Meclisinin (TM) destekleriyle kurulan yeni hükümetin Başbakanı Fethi Başağa, ülkenin güneyindeki Sebha kentinde düzenlenen ilk Bakanlar Kurulu toplantısında konuştu.
Libya yerel kanalları tarafından yayımlanan konuşmasında Başağa, hükümetin petrol limanlarının kapatılmasının nedenlerini ve petrol gelirlerinin adil şekilde yönetilmesi için gereken çareleri görüşeceğini belirtti.
Bakanlar Kurulunun bugünkü toplantısının gündeminde, genel bütçe yasası taslağının, ülkenin doğusu ve batısındaki memurların maaşlarına ilişkin önerinin ve TM'ye sevk edilmesinin bulunduğunu kaydeden Başağa, "Ayrıca güney sınırlarının güvenliğini sağlamaya yönelik güvenlik ve askeri önlemler ile belediyelerin desteklenmesi, özellikle sağlık, eğitim ve ulaşım alanlarında hizmet projelerinin yeniden başlatılmasına ilişkin öneriler de ele alınacak" dedi.
Meşru bir hükümet olarak çalışmalarını demokratik ve adil bir şekilde yürütmeye kararlı olduklarını, halkın çıkarlarını gözeteceklerini vurgulayan Başağa, "Yolsuzluk, kaos ve tiranlık dönemi geçti. Tüm Libyalıların, ayrımcılık veya dışlama olmaksızın zenginlik ve hizmetlerin dağıtımında reform ve adalet için birleştiği yeni bir ulusal dönem başladı" ifadelerini kullandı.
Libya Ulusal Petrol Kurumu, 17-18 Nisan'da ülkenin güneyindeki "Fil" ve "Şerara" petrol sahaları ile doğudaki "Zeytuna" ve "Brega" limanlarında "mücbir sebep" ilan ederek üretimin ve ihracatın durduğunu duyurmuştu.
Günlük 300 bin varil ham petrol üretim kapasitesine sahip Şerara, Libya'nın en büyük petrol sahası olarak biliniyor. Fil Petrol Sahası'nda da günde yaklaşık 125 bin varil petrol üretiliyor.
Libya'nın petrol ihracatının yüzde 60'tan fazlası Brega, Ras Lanuf, Zeytuna ve Sidra limanlarından gerçekleştiriliyor.

Libya'daki siyasi durum
BM öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021'de yapılmasına karar verilmiş, ancak seçimler planlanan tarihte yapılamamıştı.
Bunun üzerine Tobruk'taki Temsilciler Meclisi, Ulusal Birlik Hükümeti'nin görev süresinin 24 Aralık 2021'de dolduğu gerekçesiyle 10 Şubat'ta ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Fethi Başağa'yı başbakan seçmişti.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ise Temsilciler Meclisini Cenevre Anlaşması'nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlamıştı. Dibeybe, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini söylüyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24