NEOM kapılarını ABD’li yatırımcılara açtı

NEOM CEO'su Mühendis Nazmi en-Nasr, ABD’li yaptırımcılara hitap etti. (Şarku’l Avsat)
NEOM CEO'su Mühendis Nazmi en-Nasr, ABD’li yaptırımcılara hitap etti. (Şarku’l Avsat)
TT

NEOM kapılarını ABD’li yatırımcılara açtı

NEOM CEO'su Mühendis Nazmi en-Nasr, ABD’li yaptırımcılara hitap etti. (Şarku’l Avsat)
NEOM CEO'su Mühendis Nazmi en-Nasr, ABD’li yaptırımcılara hitap etti. (Şarku’l Avsat)

NEOM, ABD’li yatırımcılar ve iş ortakları ile toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda Suudi Arabistan’ın dev projesi kapsamında yürütülen çalışmalar ve NEOM’un geleceği tanıtıldı. NEOM CEO'su Mühendis Nazmi en-Nasr konuşmasında şunları söyledi:
“ABD’ye yaptığımız ziyaretin amacı, şirketleri ve ABD’deki iş dünyasına NEOM’da kaydettiğimiz ilerlemeyi göstermektir. NEOM’daki yatırım fırsatlarının yanı sıra küresel zorlukların üstesinden gelmek için gösterilen çabaları destekliyoruz.”
Nasr, başta finans, işletme, yatırım, teknoloji ve sanayi olmak üzere çeşitli sektörlerdeki 700’den fazla kişinin toplantıya katıldığını belirtti. Yapılan açıklamada NEOM için ortaklık kurmak ve NEOM ve Suudi Arabistan’a yatırım yapılmasını sağlamak için Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın öncülüğünde çalışıldığı kaydedildi.
Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçiliği’nde ABD’deki burslu öğrencilerin onuruna bir de kutlama düzenlendi. Birbirinden yetenekli ve başarıları öğrenciler, devletin eğitim alanına gösterdiği ilgi kapsamında kutlamaya katıldı.
Neom, ‘NEOM’u Keşfet’ başlığı altında projenin yetenek ve yatırım beklentilerini sunmak için daha önce de İngiltere’de bir toplantı düzenlemişti. Toplantıda NEOM’un geliştirilmesi ve sürecin hızlandırılması ile çeşitli şirketler ile iş birliği yapılması için yürütülen çalışmalar ele alınmıştı.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.