İran’da Meclis Başkanı’na öfke artıyor

Öğretmenler hayat şartlarını protesto ediyor.

Ülkenin batısındaki Senendec’de dün Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararlarına karşı protesto düzenlendi. (Öğretmenler Sendikası Koordinasyon Komitesi)
Ülkenin batısındaki Senendec’de dün Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararlarına karşı protesto düzenlendi. (Öğretmenler Sendikası Koordinasyon Komitesi)
TT

İran’da Meclis Başkanı’na öfke artıyor

Ülkenin batısındaki Senendec’de dün Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararlarına karşı protesto düzenlendi. (Öğretmenler Sendikası Koordinasyon Komitesi)
Ülkenin batısındaki Senendec’de dün Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararlarına karşı protesto düzenlendi. (Öğretmenler Sendikası Koordinasyon Komitesi)

İran'daki öğretmenler dün, ücretler ve emeklilik başlıklarındaki reformların uygulanmaması ve kötüleşen yaşam koşulları nedneiyle ülke genelinde protestolar düzenledi. Protestolara geniş bir katılım vardı.
Öğretmenler Sendikası Koordinasyon Komitesi, Telegram aracılığıyla yaptığı açıklamada, 50'ye yakın şehirde eğitim daireleri binalarının önünde nöbet tutulduğunu bildirdi. Komite Sözcüsü Muhammed Habibi, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Tahran'ın Zara ve Gisha bölgelerinde 70 öğretmenin güvenlik güçleri tarafından tutuklandığını aktardı.

Komite tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün Karni Caddesi’nde uygulanan güvenlik uygulamasında toplanmayı engelleyen güvenlik güçleri, yaklaşık 40 öğretmeni tutuklayarak gözaltı merkezine nakletti.”
Açıklamada tutuklulardan birinin 80 yaşında emekli bir öğretmen olduğuna dikkat çekildi. Daha sonra yapılan açıklamada da yetkililerin tutuklanan 70 öğretmeni serbest bıraktığı belirtildi.

Söz konusu açıklamanın devamı şöyle oldu:
“Bu düzeydeki saldırı ve şiddet, eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümetinde 22 Temmuz 2015'te düzenlenen mitingleri hatırlatıyor. Bu baskıcı yaklaşımın her türlü adalet talebi karşısında kurumun ve rejimin yaklaşımı olduğu anlaşılıyor.”
Tutukluların tamamının derhal serbest bırakılmasını ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı ‘öğretmenlere karşı bir komplo merkezi’ haline getiren bakanın görevden alınmasını talep eden komite, kendilerine ait olduğunu vurguladığı sokaklara geri dönecekleri uyarısında bulundu.
İran'ın Kürdistan eyaletinde yer alan Senendec şehrindeki öğretmenler; parlamento, hükümet, Milli Eğitim Bakanı ve devlet televizyonu karşısında kırmızı pankartlar açtı. Gilan Eyaleti’nin başkenti Reşt şehrinde öğretmenler, gözaltına alınan tüm sendika üyelerinin fotoğraflarının yer aldığı bir pankart astı.
Cafer İbrahimi ve Resul Badaki gibi sendika üyeleriyle dayanışma sloganları atan öğretmenler, yetkililer tarafından tutuklanan öğretmenlerin serbest bırakılmasını talep etti.
İran Mahkemesi bu hafta başlarında Resul Badaki aleyhinde beş yıl hapis cezası vermiş, başkent Tahran'da veya komşu illerde ikamet etmesini engellemişti.
Badaki, geçtiğimiz kasım ayında protestolara katılması dolayısıyla tutuklanmıştı. Aynı zamanda 2009 yılında düzenlenen Yeşil Hareket protestolarının eski tutuklularından olan Badaki, Eylül 2009'da rejim karşıtı propaganda yapmaktan altı yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Fiyat artışlarına ilişkin kriz sürüyor
Diğer yandan ülkede fiyatlardaki artış ise son günlerde parlamento ve hükümete karşı öfkenin daha da artmasına neden oluyor. Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi yönetimi, fiyat artışlarını engelleyemediği için milletvekillerinin eleştirileriyle karşı karşıya.
Reisi ve İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, fiyat artışlarından önceki hükümeti sorumlu tutuyor. Fiyatlardaki son yükseliş dalgası, nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirmeyi amaçlayan Viyana müzakerelerinde kaydedilen bocalamanın ardından geldi. Müzakerelerin başarısı, Donald Trump tarafından getirilen yaptırımların kaldırılmasını sağlayabilir.
İran, nükleer anlaşmaya geri dönme yönünde bir anlayışa ulaşmak için Devrim Muhafızları'nın ABD ve Avrupa’nın terör örgütleri ve yaptırım listelerinden çıkarılmasını talep ediyor.
Devrim Muhafızları eski komutanı General Hüseyin Alayi çarşamba günü Jamaran haber sitesine verdiği demeçte şunları söyledi:
“Devrim Muhafızları, adı terör örgütleri listesinde kalsın istemiyor. Daha da önemlisi, bunun müzakerelerin bir neticeye ulaşmasına engel olduğu yönünde kamuoyundaki izlenimi kaldırmak istiyor.”
Diğer yandan Eski İran Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı Galibaf ise İstanbul Havalimanı'nda eşi, kızı ve damadının ‘alışverişten’ döndüğünün görüldüğü fotoğrafların gündem olması üzerine birçok eleştiri ile karşı karşıya kaldı. Bunun üzerine öğretmenler, söz konusu protestolarda Galibaf aleyhinde sloganlar attı.
Söz konusu fotoğrafların, Galibaf'ın kızının bebek ürünlerinden oluşan bir paketi geçirmekte ısrar etmesi üzerine havayolu personeli ile arasında çıkan tartışmanın ardından çekildiği anlaşıldı. Reformist aktivistler, İran'da kullanımı yasak olan Twitter üzerinden olayın ayrıntılarını aktardı.
Galibaf’ın en büyük oğlu İlyas Galibaf ise Instagram hesabından paylaştığı gönderide, halkın ekonomik koşulları göz önüne alındığında böyle bir ziyaretin kesinlikle yanlış olduğunu vurguladı. Ancak bebek alışverişi için gidilmediğini söyleyen İlyas Galibaf, “Bu yolculuk affedilmez bir hata. Zira babama dair önceki suçlamaların doğru olduğunu gösteriyor. İnsanların güvenini sarstığı, devrim karşıtlarına koz verdiği için affedilmez bir hatadır” ifadelerini kullandı.
Bu olay üzerine İranlılar da sosyal medyada “sismoni (Farsçada bebek alışverişi anlamına geliyor) gate” etiketini açtı. Öğretmenler de protestolarda bu etiketi kullandı.
Devrim Muhafızları tarafından dün yapılan açıklamada, Galibaf ailesinin Türkiye ziyaretinin bebek malzemeleri satın almak amacıyla gerçekleştirmediği ve havalimanında ağırlık fazlalığı yaşanmadığı öne sürüldü. Ayrıca Galibaf’ın bu ziyarete karşı bir tutum sergilediği kaydedildi.  
Reformist İbtikar gazetesi, Galibaf’ın gölgesinin bebek şeklinde resmedildiği bir karikatür yayınladı. Galibaf’ın istifa etmesiniisteyen reformist Aftab gazetesi de “Tarihe şöyle yazılacak: İran halkı zar zor geçinirken Meclis Başkanı’nın eşi ve kızı ise bebek kıyafetleri almak için Türkiye'ye gidiyor” ifadelerine yer verdi.
Meclis Başkanı’nın medya danışmanı ‘çocukların hatalarının neden ebeveynlerin siciline kaydedildiğini’ sorgularken eski milletvekili Hamid Resayi ise “Çocukların hatalarını ebeveynlerin siciline yazmamamız gerektiği gibi, babaların çocukları adına verdikleri özürleri de yazmamalıyız” açıklamasında bulundu.
Galibaf, 2017’deki seçimlerde rakibi eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile arasındaki televizyon tartışmasında bir bakanın kızının İtalya'dan çocuk kıyafetleri ithal ettiği suçlamasında bulunmuştu.
Yolsuzluk meselesi dahilinde yürütülen söz konusu tartışma, 2017 seçimlerindeki temel meselelerdendi. Galibaf söz konusu dönemde, Tahran belediyesine ait gayrimenkullerin piyasa değerinin altında fiyatlarla satılması skandalı kapsamında yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı. Eski Cumhurbaşkanı’nın adı da yetkililerin ve banka başkanlarının maaşlarıyla bağlantılı bir skandala karışmıştı.



Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
TT

Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)

Güney Afrika polisi, Johannesburg yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda 10 kişinin öldüğünü, 10 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberine göre olay, Johannesburg’un 40 kilometre batısındaki Bekkersdal kentinde, ruhsatlı bir barın bulunduğu caddede meydana geldi. Saldırının nedenine dair herhangi bilgi açıklanmadı. Polis sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, saldırganların kimlikleriyle ilgili henüz “ayrıntılı bilgi” bulunmadığını söyledi.

Reuters haberine göre polis, saldırıda yaklaşık 12 kişinin yer aldığı bilgisini verdi. Saldırganların beyaz bir minibüs ve gri bir sedanla olay yerine gelip bara ateş açtığı, ardından kaçarken etrafa gelişigüzel ateş ettikleri bildirildi. Yetkililer, saldırı nedeninin soruşturmayla ortaya çıkacağını duyurdu.

Güney Afrika’da suç oranları yüksek ve organize suç örgütlerinin etkisi dikkat çekiyor. Ülkede bireyler, kişisel güvenlik amacıyla ruhsatlı silah taşıyabiliyor ancak yasa dışı silahların dolaşımı da ciddi bir sorun oluşturuyor.

6 Aralık’ta da Pretoria’da bir işçilerin kaldığı bir eve düzenlenen silahlı baskında, aralarında üç yaşındaki bir çocuğun da bulunduğu 11 kişi öldürülmüştü. Söz konusu evde yine bir bar bulunuyordu.

Ülkede silahlı şiddet oranı son derece yüksek. Polis verilerine göre, Nisan ile Eylül ayları arasında her gün ortalama 63 kişi silahlı saldırılarda hayatını kaybediyor.


Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.


Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
TT

Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, geçen hafta Sydney’in Bondi sahilinde Yahudi bir bayram kutlaması sırasında meydana gelen ve 15 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan saldırının ardından, ülkenin güvenlik mimarisinin yeniden değerlendirileceğini duyurdu. Albanese, emniyet ve istihbarat birimlerinin yetkilerinden işbirliği düzenlerine kadar tüm unsurlarının kapsamlı bir incelemeden geçirileceğini söyledi.

Albanese, bugün yaptığı açıklamada, eski Avustralya istihbarat örgütü başkanlarından birinin yöneteceği incelemenin; federal polis ve istihbarat birimlerinin “Avustralyalıların güvenliğini sağlamak için gerekli yetkilere, yapılara, prosedürlere ve işbirliği düzenlemelerine sahip olup olmadığını” değerlendireceğini söyledi.

Saldırı sonrasında, silah ruhsatı değerlendirme süreçleri ile kurumlar arası bilgi paylaşımında ciddi açıkların bulunduğu ortaya çıkmıştı.

fvg
Bondi Pavilion’da güvenlik birimleri, 14 Aralık’taki saldırının kurbanları ve yaralılarını anmak için düzenlenecek tören öncesi konukları aramadan geçiriyor (AP)

Başbakan Albanese, açıklamasında, “Geçen pazar günü DEAŞ’tan ilham alınarak gerçekleştirilen vahşi eylem, ülkemizdeki güvenlik ortamının hızla değiştiğini gösteriyor. Güvenlik kurumlarımızın, bu duruma en güçlü şekilde yanıt verebilecek kapasitede olması gerekiyor” dedi.

İncelemenin Nisan ayı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.

Albanese ayrıca bugün Sydney ve Melbourne’de düzenlenen göçmen karşıtı yürüyüşleri kınadı. Başbakan, “Geçen pazar günü yaşanan antisemitik terör saldırısının ardından toplumu bölmeyi amaçlayan bu yürüyüşlere ülkemizde yer yok. Yapılmamalı ve katılım sağlanmamalıdır” ifadelerini kullandı. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre öğle saatlerinde Sydney’deki yürüyüşte yaklaşık 50 kişinin bulunduğu görüldü.

Albanese, güvenlik incelemesinin; federal güvenlik ve istihbarat kurumlarının halkı korumak için gerekli yetki ve kapasitelere sahip olup olmadığını ortaya koyacağını belirterek, raporun Nisan ayında kamuoyuna açıklanacağını kaydetti.

Bugün, Sydney’in ünlü Bondi sahilinde iki saldırganın kalabalığa ateş açarak 15 kişiyi öldürdüğü ve onlarca kişiyi yaraladığı saldırının üzerinden bir hafta geçti.