Mısır hükümeti camilerde itikafa girme iznini iptal etti

Mısır Vakıflar Bakanlığı itirazlara rağmen itikaf izinlerini iptal etme kararının arkasında duruyor.

Vakıflar Bakanlığı Kahire’deki El-Hüseyin Camii’nde Ramazan ayı etkinliği düzenliyor (Vakıflar Bakanlığı internet sitesi)
Vakıflar Bakanlığı Kahire’deki El-Hüseyin Camii’nde Ramazan ayı etkinliği düzenliyor (Vakıflar Bakanlığı internet sitesi)
TT

Mısır hükümeti camilerde itikafa girme iznini iptal etti

Vakıflar Bakanlığı Kahire’deki El-Hüseyin Camii’nde Ramazan ayı etkinliği düzenliyor (Vakıflar Bakanlığı internet sitesi)
Vakıflar Bakanlığı Kahire’deki El-Hüseyin Camii’nde Ramazan ayı etkinliği düzenliyor (Vakıflar Bakanlığı internet sitesi)

Mısır hükümeti, itirazlara rağmen Ramazan ayı içerisinde camilerde itikafa girme iznini iptal etti.
Mısır Vakıflar Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Koşullar ve sosyal mesafe tedbirleri mevcut koşullarda can güvenliğini korumak için bu yıl itikafa girilmesine izin vermiyor. Bu konudaki dini görüş sağlıkçıların görüşüne tabidir. Onlar sosyal mesafe tedbirlerinin uygulanması kararında uzmanlar” ifadelerini kullandı. Vakıflar Bakanlığı, itikaf izinlerini iptal etme kararını, sağlık disiplinin görüşüne, Sağlık Bakanlığı’yla yapılan istişarelere ve Bakanlar Kurulu Salgın Kriz Yönetimi Yüksek Komitesi kararlarına dayandırdı.
Nur Partisi Meclis Grup Başkanı Milletvekili Ahmed Halil, Meclis Başkanı’nın Vakıflar Bakanlığı’nın ‘camilerde itikafa girme ve teheccüd namazını kılma iznini iptal etme’ kararını reddeden açıklamasını sunmasıyla birlikte Meclis de kriz hattına dahil oldu. Nitekim söz konusu açıklamada, Vakıflar Bakanlığı’nın kararı ile hükümetin ilan ettiği koronavirüs önlemlerini hafifletme adımlarının birbirine tamamen zıt olduğu belirtiliyor.
Bakanlar Kurulu’nun önceki gün yaptığı açıklamaya göre, Vakıflar Bakanlığı sunduğu görüş beyanında şu ifadeleri kullandı:
“Sağlık talimatları hâlâ dikkatli olmaya ve maske takmaya çağırıyor. İtikaf sırasındaki iç içe olma durumu şüphesiz sosyal mesafe tedbirlerinin uygulanmasını zorlaştırıyor. Bu durum, dinin amaçlarından olan ve 6 temel esastan (Zarurat-ı Diniyye) biri olan can güvenliğini etkileyen bir durum. Herkese evinde teheccüd namazı kılma, sadaka verme, zikir yapma, Kur’an-ı Kerim okuma ve diğer salih amel kapıları konusunda kolaylık tanınmış. Hayır kapıları geniş ve meşrudur. İtikaf Rasulullah Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem'den gelen sabit bir sünnettir. Bu yıl bunu uygulamamızı imkansız hale getiren, din ve fıkıh temelleri üzerine inşa edilen kamu yararından başkası değildir.”



Gazze Mahkemesi girişimi, BM Genel Kurulu'nu Gazze halkını korumak için müdahale etmeye çağırdı

Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)
Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)
TT

Gazze Mahkemesi girişimi, BM Genel Kurulu'nu Gazze halkını korumak için müdahale etmeye çağırdı

Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)
Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)

Gazze Şeridi'nde yaşananları araştırmak için kurulan Gazze Mahkemesi (Gaza Tribunal) girişimi dün, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nu Gazze Şeridi’ne acilen müdahale etmeye ve felakete uğramış bölge halkına yardım etmek için askeri koruma gücü göndermeye çağırdı.

Uluslararası akademisyenler, hukukçular ve hukuk uzmanlarından oluşan girişim, kamuoyunu harekete geçirmek ve hükümetlere ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirmek’ için baskı yapmak amacıyla 2024 yılında Londra'da kuruldu.

İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında, Gazze Mahkemesi Başkanı ve eski BM Filistin Raportörü Richard Falk, mahkemenin hükümetlere ‘çok geç olmadan’ harekete geçmeleri çağrısında bulunduğunu bildirdi.

grthy7u
Gazze Mahkemesi Başkanı Richard Falk, Gazze Şeridi'ne destek etkinliği sırasında (Gazze Mahkemesi Facebook hesabı)

94 yaşındaki Amerikalı hukuk profesörü Falk, amacın ‘BM Genel Kurulu'nun Gazze Şeridi'ne insani yardım girişinin engellenmesini ve halkın sürekli olarak yok edilmesini sona erdirmek için önleyici bir silahlı müdahale düzenlemesini sağlamak’ olduğunu ifade etti.

İsrail, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail yerleşimlerine saldırmasından bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik şiddetli bir askeri saldırı yürütüyor. Yardım kuruluşları, bu saldırının Gazze Şeridi'nde ciddi bir insani krize yol açtığını belirtiyor.

Gazze Mahkemesi tarafından yapılan açıklamada, “Dünya çapındaki hükümetleri, şimdiye kadar Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirme girişimlerini engelleyen BM Genel Kurulu'nu harekete geçirmek için acil adımlar atmaya çağırıyoruz” denildi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde soykırım gerçekleştirdiğini veya insani yardım girişini engellediğini defalarca yalanladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, savaşı sona erdirme çağrılarının Hamas'ın konumunu ‘güçlendirdiğini’ söyledi.

Falk, bu adımın 1950 yılında BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen ‘Barış için Birlik’ kararı veya daha yeni olan ‘Koruma Sorumluluğu’ ilkesi gibi siyasi araçlarla gerçekleştirilebileceğini belirtti.

İlk karar, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası barış ve güvenliği korumada başarısız olduğu durumlarda BM Genel Kurulu'nun harekete geçmesini sağlıyor. Bu karar, Kore Savaşı'nın (1950-1953) ilk aşamalarında, Sovyetler Birliği'nin BM Güvenlik Konseyi'nde tekrar tekrar kullandığı veto hakkını aşmak için ABD'nin talebi üzerine kabul edildi.

Koruma Sorumluluğu ilkesi, 1994'te Ruanda'da yaşanan soykırım ve Bosna'daki Srebrenitsa katliamının tekrarlanmasını önlemek amacıyla 2005 yılında kabul edildi.

Filistinlilerin hakları alanında onlarca yıldır çalışan ve İsrail'e karşı tutumu nedeniyle defalarca eleştirilen Falk, “Şu anda ciddi ve kararlı bir adım atmazsak, insanları kurtarmak için çok geç kalmış olacağız” dedi.

Falk, Gazze Mahkemesi’nin bu davayı önümüzdeki ay New York'ta yapılacak BM Genel Kurulu gündemine dahil etmeyi umduğunu söyledi.

Uluslararası güçler, zulmü durdurmak için askeri müdahalenin haklı olup olmadığı konusunda bölünmüş durumda. Silahlı müdahaleyi reddedenler, bunun diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmek için bir bahane olduğunu düşünüyor.

Öte yandan Uluslararası Af Örgütü dün İsrail'i Gazze Şeridi halkını aç bırakmak için ‘kasıtlı bir politika’ izlemekle suçladı, ancak İsrail bu suçlamayı defalarca reddetti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, 2023 yılında Hamas'ın İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırı sonucunda çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi öldü.

Buna karşılık İsrail'in saldırısı, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde yönettiği ve BM tarafından güvenilir kabul edilen Sağlık Bakanlığı'nın rakamlarına göre, çoğu sivil olmak üzere 62 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı.