İsrail, Suriye'deki saldırılarının Rusya tarafından engellenmeyeceğinden emin 

Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
TT

İsrail, Suriye'deki saldırılarının Rusya tarafından engellenmeyeceğinden emin 

Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
Fotoğraf (Reuters_Arşiv)

Moskova her ne kadar İsrail'in Ukrayna’da Rusya karşıtı tutumundan rahatsız olsa da Tel Aviv’deki siyasi ve güvenlik kaynakları, iki ülke arasındaki soğukluğun geçici olduğunu ve süreç içinde ilişkilerin ortak çıkarlar temelinde yeniden ısınacağını öngörüyor. Savaşın ilk başlarında tarafsız bir tutum takınmaya çalışan Tel Aviv yönetimi, süreç içinde ABD’nin yanında yer almıştı.  
Siyasi ve güvenlik kaynakları, İsrail ordusu ve diğer yüksek güvenlik teşkilatlarının liderliğinde yürütülen müzakerelerin ve araştırmaların içeriğine dayanarak şunları söyledi:
“Rusya, Ukrayna'daki savaşına yönelik herhangi bir olumsuz tutum konusunda öfkeli olabiliyor, ancak aynı zamanda çıkarlarına dayalı olarak bir esnekliğe sahip. İsrail ve Rusya’nın özellikle Suriye’de ortak çıkarları bulunuyor, dolayısıyla Tel Aviv ve Moskova arasındaki yakın ilişkilerde ve 2015 yılından beri sürdürülen üst düzey güvenlik koordinasyonunda köklü bir değişiklik yaşanması öngörülmüyor.”  
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid'in Rusya karşıtı açıklamalarının ardından, Rusya’dan, İsrail yönetimi tarafından ‘sarı kart’ olarak yorumlanan bir dizi açıklama geldi. Rusya’nın Şam Büyükelçisi Aleksandr Yefimov, mart ayının sonunda yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'ye saldırarak, Rusya’yı bu saldırılara yanıt vermesi için kışkırttığını söyledi. Yefimov, İsrail’in saldırılarının tansiyonu yükseltmeyi ve Batı’nın Suriye'de askeri faaliyetlerde bulunmasına zemin sağlamayı amaçladığını savundu. Bu açıklamanın yapıldığı gün, Rusya'nın İsrail büyükelçiliği, iki ülke arasındaki güvenlik koordinasyonunun değişmeden devam edeceğini duyurdu. Buna rağmen İsrail yönetimi, Rusya’nın bir tavır değişikliğine gitme ihtimaline karşı hazırlıklar yaptı. Nitekim Rusya, İsrail’in, Suriye’deki İran hedeflerine yönelik saldırılarını engelleme girişiminde bulunabilir. Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsrail’e, Lapid’in Rusya’nın ‘savaş suçu’ işlediği sözleri nedeniyle nota verdi. İsrail’in Moskova Büyükelçisi Aleksandr Ben Zvi’yi Dış İşleri Bakanlığı’na çağrılarak hükümetine bir mesaj iletmesi istendi. Ardından İsrail, Rusya'nın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi (BMİHK) üyeliğinin askıya alınması yönünde oy kullandı. Bunun üzerine Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsrail hükümetinin, BM Genel Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ederek Filistin topraklarını yasa dışı ilhak etmeye devam ettiğini, Batılı ülkelerin göz yumması ve ABD'nin desteği ile savaş sonrası dünya tarihindeki en uzun süren işgali sürdürdüğünü vurguladı.  
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, pazartesi günü Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Filistin meselesini ve Rusya’nın Ukrayna’daki operasyonlarını ele aldı. Rus haber ajansına göre Putin, Abbas’a Donbas’taki operasyonla ilgili bilgi aktardı. Putin, Ukrayna’daki savaş nedeniyle dünyada gıda fiyatlarının arttığını hatırlatarak, Moskova’nın Filistinlilere buğday ve benzeri Rus gıda ürünlerini sağlama hususunda güvence verdi. Filistin Vefa haber ajansına göre, Putin, Rusya'nın Filistin halkının haklarını destekleme konusundaki kararlı duruşunu vurguladı ve Filistin-Kudüs davasına tüm uluslararası forumlarda siyasi desteğini sürdüreceğini belirtti. Rusya Devlet Başkanı, İsrail’in Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girişini engellemesini kınadı ve İsrail’in kutsal mekanların tarihi statüsüne saygılı olması gerektiğini ifade etti.  
Tel Aviv'deki bazı siyasi çevreler, Rusya'nın bu tutumunu iki ülke ilişkilerinde bir çatlağın başlangıcı olarak görürken, güvenlik çevreleri, Rusya'nın Ukrayna'daki savaş nedeniyle çok gergin olduğunu ve her türlü karşıt pozisyona aşırı tepki gösterdiğini söyledi. Ancak bununla birlikte  Moskova’nın İsrail’e kapıyı kapatmayı göze alamayacağı değerlendirildi. Rusya ve İsrail’in, Suriye’deki güvenlik koordinasyonunun, ortak çıkarlara dayandığına ve İran’ın Suriye’deki etkisinin sınırlandırılmasının Moskova’ya da yaradığına işaret eden kaynaklar, iki tarafın da gerilim tırmanmasını istemediğini vurguladı.  



Batı Şeria'da öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi İsrail'i suçluyor ve bağımsız soruşturma talep ediyor

Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi  tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
TT

Batı Şeria'da öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi İsrail'i suçluyor ve bağımsız soruşturma talep ediyor

Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi  tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen bir protesto gösterisi sırasında vurularak öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi, İsrail ordusunu bir sivili ‘vahşice’ öldürmekle suçlayarak, kızlarının ölümüyle ilgili bağımsız bir soruşturma başlatılmasını talep etti. 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi, dün (Cuma) işgal altındaki Batı Şeria'nın Beyta beldesinde düzenlenen gösteride ‘başından bir kurşunla’ vuruldu. İşgal karşıtı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nde gönüllü barış aktivisti olan kurbanın ailesi yaptığı açıklamada şunları söyledi: “O, İsrail ordusu tarafından hukuka aykırı bir şekilde hayatımızdan koparıldı. ABD vatandaşı olan Ayşenur, İsrail askeri tarafından öldürüldüğünde barışçıl bir şekilde adaleti savunuyordu.”

Kurbanın ailesi bağımsız bir soruşturma talep etti. Aile tarafından yapılan açıklamada, “Ayşenur'un ölüm koşulları göz önüne alındığında, bir İsrail soruşturması uygunsuz olacaktır. Başkan Joe Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı bir Amerikan vatandaşının hukuksuz bir şekilde öldürülmesine ilişkin bağımsız bir soruşturma talimatı vermeye ve sorumluların tam olarak hesap vermesini sağlamaya çağırıyoruz” denildi.

Beyaz Saray bugün (Cumartesi) erken saatlerde, Filistinli yetkililere göre ABD vatandaşı aktivistin öldürülmesinden ‘derin rahatsızlık’ duyduğunu belirterek, İsrail'e uluslararası toplumda büyük tepkilere neden olan cinayeti soruşturması çağrısında bulundu.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Washington'un ‘daha fazla bilgi için İsrail hükümetine ulaştığını ve olayla ilgili bir soruşturma talep ettiğini’ belirterek, trajik ölüm karşısında derin bir şok yaşadıklarını ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Bu trajik kayıptan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Yapılması gereken en önemli şey, gerçek bilgileri toplamaktır” diyerek, eylemlerin ve sonuçların ‘gerçeklere dayanacağını’ kaydetti.

Filistin yanlısı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nin üyesi olan Eygi'nin dün İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen haftalık gösterinin bir parçası olarak Beyta beldesinde bulunduğu belirtildi. Filistin topraklarında yabancı gönüllüleri organize eden Uluslararası Dayanışma Hareketi, İsrail güçlerinin dün sabah haftalık protesto sırasında uluslararası insan hakları aktivistini ‘kasten vurarak öldürdüğünü’ bildirdi. Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığı habere göre hareket gönüllünün ismini vermedi.

 Filistinli sağlık görevlileri, Batı Şeria'da yerleşim karşıtı protesto gösterisinde İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedini taşıyor. (AP)Filistinli sağlık görevlileri, Batı Şeria'da yerleşim karşıtı protesto gösterisinde İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedini taşıyor. (AP)

Uluslararası Dayanışma Hareketi’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “Çoğunlukla erkek ve çocukların namaz kıldığı gösteri, bir tepede konuşlanmış İsrail ordusu tarafından şiddetle karşılandı. Gönüllü, Nablus'taki yerel bir hastaneye kaldırıldıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.”

Türkiye ve Katar, Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin Batı Şeria'da Nablus'un güneyindeki Beyta beldesinde ‘yerleşimlere karşı barışçıl bir gösteriye’ katıldığı sırada öldürülmesini kınadı. Filistin resmi haber ajansı WAFA, bir ABD vatandaşının Batı Şeria'nın kuzeyinde yerleşim karşıtı yürüyüşe katıldığı sırada İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldüğünü bildirdi. Türkiye, aktivistin ‘İsrail işgal askerleri’ tarafından öldürüldüğünü söylerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu ‘vahşi’ eylemi kınadı.

WAFA’nın tıbbi kaynaklara dayandırdığı haberinde, Eygi’nin kritik kafa travmasıyla hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybettiği belirtildi.

Nablus Valisi Gassan Daglas, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan bir hastane morgunda, Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi ve 13 yaşındaki Filistinli Bana Bekr’in cesetleri önünde konuşuyor. (AFP)Nablus Valisi Gassan Daglas, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan bir hastane morgunda, Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi ve 13 yaşındaki Filistinli Bana Bekr’in cesetleri önünde konuşuyor. (AFP)

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail ordusu, güçlerinin ‘askerlere taş atan ve onlara tehdit oluşturan şiddet kışkırtıcısına ateş ederek karşılık verdiğini’ belirtti.

Son yıllarda Filistin yanlısı göstericiler, Beyta beldesine bakan ve aşırı sağcı İsrailli bakanlar tarafından desteklenen Eviatar yerleşimine karşı haftalık protestolar düzenliyor. Birleşmiş Milletler (BM), Eygi'nin dünkü gösteri sırasında başından vurulduğunu ve Rafidiya Hastanesi de aldığı yaralar nedeniyle öldüğünü doğruladı.

İsrail 1967'den bu yana Batı Şeria'yı işgal altında tutuyor ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın patlak vermesinden bu yana bölgedeki operasyonlarını yoğunlaştırdı. Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail güçleri ya da yerleşimciler 7 Ekim'den bu yana, Batı Şeria'da en az 660 Filistinliyi öldürdü. İsrailli yetkililere göre aynı dönemde bölgedeki Filistinlilerin saldırılarında aralarında güvenlik personelinin de bulunduğu en az 23 İsrailli öldürüldü.