Mısır: Nil Deltası, iklim değişikliğine karşı dünyanın en hassas bölgelerinden biri

Mısır sahillerini korumaya yönelik projeler (Su Kaynakları Bakanlığı)
Mısır sahillerini korumaya yönelik projeler (Su Kaynakları Bakanlığı)
TT

Mısır: Nil Deltası, iklim değişikliğine karşı dünyanın en hassas bölgelerinden biri

Mısır sahillerini korumaya yönelik projeler (Su Kaynakları Bakanlığı)
Mısır sahillerini korumaya yönelik projeler (Su Kaynakları Bakanlığı)

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati dün yaptığı açıklamada , Nil Nehri Deltası  küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden biri olduğunu belirtti. Bakan bu durumun, Kuzey Mısır sahillerinde özellikle de Delta bölgesindeki vatandaşların güvenliğinin ve sanayi, tarım ve turizme yönelik mevcut yatırımlarının, iklim değişikliğinin mevcut ve gelecekteki etkilerinden ve deniz seviyelerinin yükselmesinden korunmasını gerektirdiğini söyledi.
Bakan, Mısır sahillerini koruma kapsamında uygulanan en önemli projeleri gözden geçirmek üzere dün bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı sırasında, iklim değişikliği ve deniz seviyesinin yükselmesi olgusunun, deltaların deniz suyunda altına kalma tehlikesi olan düşük seviyelerdeki sahil bölgeleri başta olmak üzere, dünyadaki çok sayıda ülke için büyük bir zorluk oluşturduğunu vurguladı.
İklim konferansı öncesinde düzenlenmesi planlanan 5’inci Kahire Su Haftası’na “Küresel İklim Gündeminin İlk Sırasında Su” başlığını vermiş olan Bakan Abdulati, Mısır’ın Afrika kıtasının temsilcisi olarak, Afrika kıtasının su alanındaki zorluklarını gündeme getirme fırsatı kullanmak için Kasım ayında ev sahipliği yapacağı iklim konferansını ve konferans kapsamında su konusun ele alınacağı oturumu heyecanla beklediğini belirtti.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, Abdulati sahilleri koruma çerçevesinde uygulanan ve uygulanmakta olan projelerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini ele almayı amaçladığını söyledi. Bakan ayrıca, geçtiğimiz yıllarda uzunluğu 210 km’ye varan plajlar için koruma çalışmaları yapıldığını, sahil bölgelerindeki insanların ve tesislerin güvenliğinin sağlanması için 50 km’ye varan diğer alanların da korunması için çalışmaların yapıldığını ayrıca şiddetli erozyonun olduğu bölgelerde sahil şeridinin azalmasını durdurmak ve erozyon sonucu kaybedilen plajları kurtarmak için çalışmaların devam ettiğini belirtti. Bakan söz konusu koruma çalışmaların, yürütüldüğü alanlardaki turizm gelirlerinin artmasına, tarım arazilerinin korunmasına, turistik alanların istikrara kavuşmasına ve turizm amaçlı yeni alanların kazanılmasına, deniz seviyesini altındaki bazı köylerin ve bölgelerin deniz suyu taşkınlarından korunmasına katkı sağladığını söyledi.
Bakan Abdulati, göllere giren deniz suyunun hareketini iyileştirerek su kalitesini arttıran çalışmaların, kuzey göllerindeki balıkçılığın gelişmesine katkıda bulunduğunu belirtti.
İskenderiye sahillerinin korunması çerçevesinde uygulanan projelerden en öne çıkanları arasında, şehrin kıyı şeritlerini ve sahillerini koruma projesi yer alıyor. Proje kapsamında, kıyı şeridini korumak için 5 ton ağırlığında beton bloklar ve farklı derecelerde taşlar kullanılarak, 835 metre uzunluğunda el-Menşiyye ve Raml İstasyonuna kadar varan kıyı şeridi güçlendirildi. Aynı zamanda sahilleri korumak için İskenderiye’de bir dizi sualtı bariyerinin yapımı tamamlandı.
Delta kıyılarının korunmasını hedefleyen projeler kapsamında, Ebu Kir Bay Körfezi’nde iskeleler alanını koruma projesi, Kafr El-Şeyh ve Buheyra valiliklerinde Nil Nehri’nin Raşid kolunda yaklaşık 100 metre genişliğinde ve iki km uzunluğunda tarama projesi yürütülüyor. Mersa Matruh şehrinde ise körfezin güney bölgesine ve kıyı şeridine yönelik koruma ve geliştirme projesi tamamlandı.



Suriye'de 1970'li yıllardan bu yana kaybolanların sayısı 300 bini aşmış olabilir

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)
Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)
TT

Suriye'de 1970'li yıllardan bu yana kaybolanların sayısı 300 bini aşmış olabilir

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)
Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi dün yaptığı açıklamada, Esed ailesinin iktidarı ve iç savaş sırasında kaybolanların sayısının 300 bini aşabileceğini söyledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye göre geçtiğimiz mayıs ayında kurulan Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu’nun Başkanı Celhi komisyonun görev süresinin 1970'ten günümüze kadar uzandığını ve çalışmalarını tamamlamak için herhangi bir zaman sınırlaması olmadığını söyledi.

Suriye Arap Haber Ajansı SANA’ya yaptığı açıklamada, kayıp sayısının 120 bin ile 300 bin arasında olduğunu tahmin ettiklerini, ancak bu rakamları belirlemenin zorluğu nedeniyle bu oranın daha da fazla olabileceğini ekledi.

Sadece 2011 yılında, geçtiğimiz aralık ayında düşen Beşşar Esed rejimine karşı protestoları acımasızca bastırmasının ardından patlak veren Suriye iç savaşında on binlerce kişi gözaltına alındı ve kayboldu.

Savaş sırasında, tüm taraflar zulümlerle suçlandı. Bunlar arasında, Suriye ve komşusu Irak'ın geniş bölgelerini ele geçiren ve yargısız infazlar da dahil olmak üzere geniş çaplı ihlaller gerçekleştiren DEAŞ terör örgütü de vardı.

CDFRGT
Tutukluların ve diğer kayıpların akıbeti, Suriye'deki çatışmanın en korkunç sonuçlarından biri olmaya devam ediyor (AFP)

Beşşar Esed, tıpkı 1971 yılında beyaz bir askeri darbeyle iktidara gelen babası Hafız Esed gibi demir yumrukla hüküm sürdü.

Suriye'de 63'ten fazla toplu mezarın yer aldığı bir haritaya sahip olduklarını söyleyen Celhi, ancak mezarların yerleri, kimler tarafından yapıldığı veya mezarlara gömülen cesetler hakkında daha fazla ayrıntı vermedi. Yetkili, kayıp kişiler için bir veri bankası oluşturulması üzerinde çalışıldığını açıkladı.

SDEFRTY6
Suriye'de kayıp kişilerle ilgilenen bağımsız kuruluşun başkanı Karla Irasema Quintana Osuna (sağda, beyaz palto giyen) kayıp ailelerinden Suriyeli kadınlarla görüşürken (BM)

Yeni Suriye yönetiminden yetkililer, Esed ailesinin yönetimi altında işlenen zulümlerin kurbanlarına adalet sağlanacağına dair söz verdiler.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkanı Mirjana Spoljaric Egger ocak ayında savaş sırasında kaybolanların akıbetinin belirlenmesi işinin muhtemelen yıllar sürecek devasa bir görev olacağını söyledi.

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu’nun çalışmalarının ‘geçiş dönemi adaleti ve sivil barış için temel bir ihtiyaç’ olduğunu söyleyen Celhi, kayıp kişilerin davasını ‘Suriye'deki en karmaşık ve en acı verici dosyalardan biri’ olarak nitelendirdi.