Sisi’nin kapsamlı siyasi diyalog çağrısı memnuniyetle karşılandı

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, bu adımın ‘yeni cumhuriyetin inşası ile uyumlu’ olduğunu vurguladı.

Sisi, çok sayıda gazeteci ve medya çalışanı ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, çok sayıda gazeteci ve medya çalışanı ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi’nin kapsamlı siyasi diyalog çağrısı memnuniyetle karşılandı

Sisi, çok sayıda gazeteci ve medya çalışanı ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, çok sayıda gazeteci ve medya çalışanı ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin siyasi diyalog çağrısı, ülkedeki siyaset ve medya çevrelerinin yanı sıra toplumsal güçler tarafından da büyük bir memnuniyet ve ilgi ile karşılandı. Söz konusu taraflar bu çağrıyı, çok önemli bir gelişme ve siyasi açıdan değerli bir gösterge olarak nitelendirdi. Sisi önceki gün çok sayıda gazeteci ve medya çalışanı ile gerçekleştirdiği buluşmasında, yeni cumhuriyeti inşa etme ve başlatma fikrine uygun olarak, kapsamlı bir siyasi diyaloga kurulması ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Mısır merkezli Eş-Şuruk gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni ve Mısırlı senatör İmadeddin Hüseyin, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Cumhurbaşkanı Sisi’nin siyasi diyalog çağrısına ilişkin şunları söyledi:
“Bu, Mısır devletinin güçlendirilmesi bağlamında önemli bir gelişmedir. Geleceğe doğru ilerleme, siyasi diyalog da dahil olmak üzere birçok konuda iş birliği yapmamızı gerektiriyor.”
Mısır Cumhurbaşkanı’nın düzenlediği buluşmaya katılan Hüseyin sözlerinin devamında “Söz konusu çağrı, yeni cumhuriyet çerçevesinde partiler, sivil toplum ve siyasi güçler arasında ortak bir diyalog kurulması yoluyla, yeni ve farklı bir geleceğin ele alınmasını amaçlıyor” dedi.  
Mısır Temsilciler Meclisi’nde, Tecemmu Partisi’nin Parlamento Kurulu Başkanı Atıf Mağaveri de Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmelerde bulundu:
“Cumhurbaşkanı Sisi’nin çağrısı (övgüye değer girişimi), cumhurbaşkanının siyasi açıdan Mısır toplumunun ihtiyaçlarına cevap verme adımları kapsamında geliyor.  Siyasi diyalogla korunmadığı takdirde gelecekte tehdit altında olacak olan girişim, yeni cumhuriyetin ve başarılarının temeli olarak kabul ediliyor. Sahadaki ekonomik ve sosyal başarı, her iki mecliste (Senato ve Temsilciler Meclisi) farklı yönelimlere sahip partileri içeren ortak liste aracılığıyla, güçlü ve katılımcı bir siyasi yapı tarafından korunuyor.”
Siyasi düşünür ve Mısır Senatosu üyesi Abdulmunim Said de bu çağrıyı bir ‘sürpriz’ olarak nitelendirdi. Said, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Cumhurbaşkanının ekonomik reform dosyasına önem vermesine alışkınız. Ancak Cumhurbaşkanı daha önce de eğitim, sağlık, kültür ve siyaset konularını tartışmaya açma arzusunu dile getirip, siyasi reform konusuna dikkat çekmiş olsa da bu reform gündeme getirilmemişti. Belki de bu sefer yeni olan, siyasi diyalog kelimesinin kullanması ve bunun yeni cumhuriyetle ilişkilendirmesidir.”
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva iki gün önce, Mısır ekonomisini çevreleyen koşulların kötüye gittiğini belirtmişti. Hüseyin son açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanı Sisi’nin diyalog çağrısı, bazılarının iddia ettiği gibi siyasi baskı ya da ekonomik kriz sonucu gelmedi. Zira Mısır, daha zor koşullardan geçerken ve terörle mücadele ederken dış güçlerin taleplerini yerine getirmek zorunda değildi. Mısır devleti, güvenlik ve sosyal konularda daha istikrarlı hale geldi. Zor ekonomik koşullar olsa da devlet, zorluklar karşısında dayanıklılık gösterebilecek güçlü bir ekonomik reform planı uyguluyor. Tecemmu Partisi, 2016 yılında Mısır lirasına yönelik kararların ardından, ülke için bir ekonomik vizyon belirlemek amacıyla tüm siyasi güçlerin katıldığı genel bir ekonomik konferans düzenlenmesi çağrısında bulundu. Bu çağrısını, Mısır lirasının değer kaybetmesi, Kovid-19 pandemisinin çıkması, Rusya-Ukrayna krizinin patlak vermesi ve Mısır ekonomisine etkileri sebebiyle yakın zamanda tekrarlandı. Siyasi, ekonomik ve sosyal düzeyde elde edilenler, tüm yükü Cumhurbaşkanı Sisi’ye yüklemek yerine toplum güçlerinin katılımını gerektiriyor.”
Söz konusu katılımın siyasi kararları güvence altına aldığını ve onları yönlendirdiğini vurgulayan Mağaveri, Sisi’nin çağrısını önemli bir siyasi işaret olarak nitelendirdi ve daha önce İhvan yönetimi sırasında Savunma Bakanı görevini üstlenirken siyasi diyalog çağrısında bulunan Sisi için bu çağrının olağandışı olmadığını vurguladı.  
Said sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siyasi diyalogun iki kısmı bulunuyor. Bunlardan ilki, yasalaştırmaya dayanıyor. Zira eşitlik, ayrımcılık ve kişisel durum konularıyla ilgili olarak gözden geçirilmesi gereken birçok kanun ve yasa bulunuyor. İkinci kısım da siyasi açıklık ve ifade özgürlüğü ile şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini ele alıyor. Bu kısım, siyasi elitlerin eyleme geçmesini ve sözlerini eyleme dönüştürmesini gerektiriyor.”
Said ayrıca siyasi diyalog için gündemin, kuralların ve tartışma zeminlerinin belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Sisi, çarşamba günü Mısır’ın güneyindeki Toşka bölgesine düzenlediği teftiş gezisinin ardından bir dizi gazeteci ve medya çalışanına açıklamalarda bulundu. Sisi açıklamasında şunları söyledi:
“Mısır devleti, vatandaşlık ilkesinin ve Mısırlılar arasında din temelinde ayrımcılık yapmama ilkesinin temelini attı. Devletin geçmiş dönemdeki tüm uygulamalarının, herkesin hak ve sorumluluklarında eşit olmasını ve kişiler arasında ayrım yapılmamasını sağlamayı amaçlaması sayesinde, devlet Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında ayrım yapma girişimlerini geride bıraktı.”
Mısır Cumhurbaşkanı açıklamasında ayrıca Sina’nın terörist gruplar tarafından geniş çaplı ve planlı olarak hedef alındığını vurgulayarak “Terör, 2011’den 6 yıl önce bir yapı kurmayı başardı. Bu bilgiler sosyal medyada belgelenmiş ve yayınlamış bir şekilde bulunuyor” ifadelerini kullandı. Sisi ayrıca 2010 yılında Sina’daki terörist grupların eylemlerini gözler önüne seren filmlerin de izlenmesi çağrısı yaptı.



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı devam ederken ve son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybederken, Gazze İnsani Yardım Vakfı bugün Gazze Şeridi'ndeki yardım dağıtım merkezlerinden birini yeniden açtı.

Vakıf, Hamas'ın kendisine yönelik tehditler savurduğunu iddia ederek dün yardım dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre vakıf cuma günü de güvenlik gerekçesiyle yardım dağıtım merkezlerini kapatmış ve halka bu merkezlerden uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Vakıf, Facebook sayfasında Arapça olarak yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan merkezlerinden birinin bugün öğlen 12'de yeniden açılacağını duyurdu.

Diğer yandan vakıf, bölge sakinlerinden çalışma saatlerinden önce merkeze yaklaşmamalarını, aksi takdirde gıda paketlerinin dağıtılamayabileceğini belirtti.

İsrail yaklaşık iki hafta önce Gazze Şeridi'ne yardım girişi üzerindeki ablukasını hafifletti. Vakıf, Birleşmiş Milletler (BM) yardım kuruluşlarını ve diğer girişimleri atlayarak yardımın dağıtılması sorumluluğunu üstlendi.

Vakıf, mevcut yardım ağlarını bypass etmenin yanı sıra sivilleri tehlikeye attığı ve tarafsız insani yardım için yaygın olarak kabul edilen standartları ihlal ettiği iddiasıyla eleştiriliyor.

Bu arada Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 7 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 54 bin 880'e yükseldiğini açıkladı. Bakanlık günlük istatistik raporunda, İsrail bombardımanı sonucunda son 24 saat içinde hastanelere 108 ölü ve 393 yaralının ulaştığını bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü bugün, İsrail bombardımanı sonucu on Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, bunlardan beşinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan bir yardım merkezine gıda maddesi almak için gitmekte olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, bölgede askerlerine yaklaşan ‘şüphelilere’ uyarı ateşi açtığını söyledi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, ekiplerinin ‘Refah'ın batısındaki el-Alem kavşağı bölgesinde beş şehit ve onlarca yaralıyı’ hastaneye naklettiğini söyledi. Basal, hayatını kaybedenlerin ‘Refah'ın batısındaki yardım dağıtım merkezine gitmeye hazırlanan binlerce yerinden edilmiş Filistinli’ arasında olduğunu açıkladı.

Basal, İsrail güçlerinin dağıtım merkezine ulaşmalarına yüzlerce metre kala sivillere ateş açtığını bildirdi.

AFP'nin bir sorusuna yanıt olarak İsrail ordusu şu cevabı verdi: “Dün gece bölgenin aktif bir çatışma bölgesi olduğuna dair yapılan uyarılara rağmen, bazı şüpheliler Refah bölgesinde faaliyet gösteren İsrail ordusu güçlerine tehditkâr bir şekilde yaklaşmaya çalıştı.”

Bu bölgede yardım için toplanan insanlara ilk kez ateş açılmıyor. Sivil Savunma Müdürlüğü son günlerde bölgede bu türden en az üç olayda onlarca kişinin öldüğünü duyurdu.

Daha önceki en az iki olayda İsrail ordusu ‘şüphelilere’ ateş açtığını kabul etmişti.

Bugün de Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir çadırın İsrail tarafından bombalanması sonucu aralarında iki çocuğun da bulunduğu beş Filistinli hayatını kaybetti.