Yemen’den uluslararası topluma Husilere baskı yapılması çağrısı

Hükümet, parlamentonun tavsiyelerini uygulama ve Başkanlık Konseyi’nin talimatlarına uygun hareket etme sözü verdi.

Yemen Parlamentosu’nda bütçe oturumu düzenlendi. (SABA)
Yemen Parlamentosu’nda bütçe oturumu düzenlendi. (SABA)
TT

Yemen’den uluslararası topluma Husilere baskı yapılması çağrısı

Yemen Parlamentosu’nda bütçe oturumu düzenlendi. (SABA)
Yemen Parlamentosu’nda bütçe oturumu düzenlendi. (SABA)

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile ilk kez bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Husi milislere ateşkese uymaları, sınır kapılarını açmaları ve Taiz şehrine uygulanan kuşatmayı sona erdirmeleri için uluslararası baskının önemli olduğunu vurguladı.  
Yemen hükümeti, görüşmeyle eş zamanlı olarak, Başbakan Muin Abdulmelik Said aracılığıyla parlamentonu tavsiyelerini uygulama ve Başkanlık Konseyi Başkanı Uleymi’nin açıklamaları doğrultusunda çalışma taahhüdünde bulundu.
Resmi kaynaklar, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi’nin ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini aktardı. Kaynaklara göre iki yetkili, ‘çeşitli alanlardaki ikili ilişkiler, ABD’nin Yemen’e desteği, devletin restorasyonunun tamamlanması, reform programının uygulanması ve terörle mücadele alanında iş birliğinin sürdürülmesi’ başlıklarında uzlaşı sürecini ele aldılar.
Uleymi, ABD’nin 2014 yılından bu yana Yemen hükümetine, iktidar geçişine ve Yemen Başkanlık Konseyi’ne verdiği desteğe övgüde bulunurken Husi milislerin devam eden ihlallerine rağmen hükümetin insani ateşkese bağlı olduğunu vurguladı.
SABA haber ajansına göre Başkanlık Konseyi, uluslararası toplumun ‘Husi milislere vatandaşlar üzerinden boğucu kuşatmayı kaldırmaları da dahil ateşkese uymaları ve Taiz şehrinde geçişleri açmaları’ için baskı uygulamasının önemine dikkat çekti. Ayrıca Bakan Blinken’a da ‘içerisinde bulundukları zor koşullar, ekonomik çöküş ve derinleşen yoksulluk’ göz önüne alındığında Yemen ekonomisine desteği artırmak için uluslararası finans kurumları ile görüşmesi çağrısı yaptı.
Yemenli resmi kaynaklara göre ABD Dışişleri Bakanı, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyelerini tebrik ederken Washington’ın hükümet tarafından alınan tüm ekonomik reformlara yönelik desteğine dikkat çekti. ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından desteklenen insani ateşkesi desteklediğini belirten Blinken, insanların acısını hafifletmek için Taiz şehrine çıkan yolların açılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Diğer yandan Yemen Başbakanı yaptığı resmi bir açıklamada hükümetinin Yemen Başkanlık Konseyi ve Temsilciler Meclisi’nde güvenle ve daha fazla çaba, sistematik ve yapıcı çalışmalar ortasında bu zor dönemi atlatmak için ek bir teşvikte bulunduğunu belirtti. Başbakan ayrıca Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi’nin anayasal yeminini ettikten sonra yaptığı konuşmadaki başlıklara ve Temsilciler Meclisi’nin önemli tavsiyelerine bağlı olduğunu vurguladı.
Abdulmelik, hükümetinin başta Yemen Başkanlık Konseyi’ni kurup yeni bir çalışma ve başarı aşaması başlatarak ortaya koyduğu tarihi dönüşüm’ olmak üzere meydana gelen değişikliklere ve gelişmelere uyum sağlamak için çalışacağını söyledi. Başbakan ayrıca Konsey Başkanı’nın konuşmasında yer alan yönergelerin yanı sıra Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi çatısı altında Riyad’da gerçekleştirilen Yemen-Yemen istişarelerinin sonuçlarına ve çalışma programına da bağlı olduğunu vurguladı.  
Yemen Başbakanı, Temsilciler Meclisi’nin ‘Temsilciler Meclisi’nin hükümetin yürütme performansı üzerindeki etkin gözetimini’ ve ‘bu performansı ülkenin çıkarlarını yansıtacak şekilde bütünleştirmek için hükümet ve çeşitli anayasal kurumlar arasında yakın iş birliği arzusunu’ memnuniyetle karşıladı.
Hükümetinin ‘güven oturumlarına hâkim olan atmosferden’ duyduğu memnuniyeti ve Temsilciler Meclisi üyeleri tarafından sunulan yorumların ve yapıcı eleştirilerin önemini dile getiren Abdulmelik, parlamento ve hükümet arasındaki iş birliği ve entegrasyon düzeyini artıracak birçok başlığın üzerinde durulduğu bilgisini verdi.  
Yemen Başbakanı, hükümetin şu an meydana gelen tüm gelişmelere ve değişikliklere uyum sağlamak için yeni planlar geliştirmeye çalıştığını belirttiği açıklamasında ayrıca yetki devrinin, Yemen Başkanlık Konseyi’nin Aden’deki görevlerini yerine getirmesinin, sözleşmenin tamamlanmasının ve çeşitli devlet makamlarının hükümeti kazanımlarının önüne koyan adımlarının yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu vurguladı. Bunun, planlarına ve performansına yansıyacağını kaydetti.  
Yemen Parlamentosu, Husi darbesinden bu yana ilk kez geçici başkent Aden’de düzenlediği ve Liderlik Konseyi üyelerinin anayasal yeminini ettiği oturumları sırasında bütçeyi görüştü. Ardından da perşembe günü Muin Abdulmelik hükümetine güvenoyu verdi.
Ordu medyası, Husilerin bu ayın başında yürürlüğe giren BM ateşkesini ihlale devam etmesiyle ilgili yaptığı açıklamada Ulusal Ordu güçlerinin geçen çarşamba günü Taiz, Hudeyde, Marib, Hacca, el-Cevf ve ed-Dali vilayetlerindeki farklı cephelerde milisler tarafından BM ateşkesine yönelik 105 ihlal tespit ettiğini aktardı.
Yemen silahlı kuvvetlerine bağlı medya merkezi tarafından yayınlanan bir rapora göre Husi milisler, aynı gün Taiz’in batısındaki el-Berh ve Hudeyde’nin güneyindeki Hays eksenlerinde 26 ihlal, Marib’in güney, batı ve kuzeybatı cephelerinde 24 ihlal, Hacca’nın batısındaki Harad ve Beni Hasan cephelerinde 22 ihlal, Taiz ekseninde 18 ihlal, Cevf iline bağlı el-Hazm’ın doğusundaki el-Cedafir ve Huishian’da 8 ve ed-Dali’nin Maris cephesinde 7 ihlal gerçekleştirdi.
Yemen ordu medyasında yer alan haberlere göre ordu güçleri, çarşamba akşamı silahlı Husi milislerin Hays eksenindeki et-Tuhayta’nın güneyinde meydana gelen sızma girişimlerini engelledi. Husi milislerin tüm cephelerde ordu mevzilerine karşı ateş açmaya devam ettiği belirtildi.
Haberlerde, Marib’i çevreleyen cepheler ile Hays eksenindeHusi keşif uçaklarının görüldüğü  aktarıldı.
BM ve uluslararası toplumun Yemen’deki ateşkese dair iyimserliğine rağmen Husiler, 2 Nisan’dan bu yana en az 2 binin üzerinde ihlal gerçekleştirdi. Bu nedenle ateşkesin çökme ihtimaline yönelik endişeler arttı.



Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
TT

Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı

Suriye'de devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin yaklaşık 1. yıl dönümünü anma etkinlikleri devam ederken, dün Suriye'nin eski istihbarat şefi ve Esed’in kuzeni tarafından, Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara yönetimine karşı Suriye kıyılarında iki ayaklanma başlatma planları hakkında bilgi sızdırıldı.

Bu bilgi, dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda, Esed güçlerinden kurtuluşunun birinci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen büyük bir miting sırasında geldi. Resmi SANA haber ajansının haberine göre, etkinliğe katılanlar, meydanın ortasına 500 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde bir Suriye bayrağı asarak "toprak ve halkın birliğini sembolik bir şekilde vurguladılar."

Bu kutlamalarla eş zamanlı olarak Reuters, Suriye'nin eski istihbarat yetkilisi Tümgeneral Kemal Hasan ile Esed'in milyarder kuzeni Rami Mahluf'un, yeni hükümete karşı iki ayaklanma başlatma umuduyla on binlerce potansiyel savaşçıya milyonlarca dolar harcadığını belirten bir araştırma yayınladı.

Aileye yakın dört kişi, Aralık 2024'te Rusya'ya kaçan Esed'in Moskova'da sürgünde yaşama fikrine büyük ölçüde alıştığını söyledi.


Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
TT

Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)

Kanada hükümeti, dün yaptığı açıklamada, Suriye'yi terörü destekleyen yabancı devletler listesinden çıkardığını ve Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yardımcı olan muhalif ittifakın lideri olan Heyet Tahrir el-Şam'ı da terör örgütleri listesinden çıkardığını bildirdi.

Hükümet yaptığı açıklamada, "Bu önlemler, Birleşik Krallık ve ABD de dahil olmak üzere müttefiklerimiz tarafından yakın zamanda alınan kararlarla uyumlu olup, Suriye geçiş hükümetinin Suriye'de istikrarı teşvik etme ve vatandaşları için kapsayıcı ve güvenli bir gelecek inşa etme, bölgesel istikrarı teşvik etmek ve terörizmle mücadele etmek için küresel ortaklarla çalışma çabalarını takip etmektedir" ifadelerine yer verdi.


Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.