Blinken, İran’a ABD vatandaşı İmad Şarki’nin serbest bırakılması çağrısında bulundu

ABD Dışişleri Bakanı 20 Nisan’da Panama Havaalanı’nda (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı 20 Nisan’da Panama Havaalanı’nda (Reuters)
TT

Blinken, İran’a ABD vatandaşı İmad Şarki’nin serbest bırakılması çağrısında bulundu

ABD Dışişleri Bakanı 20 Nisan’da Panama Havaalanı’nda (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı 20 Nisan’da Panama Havaalanı’nda (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İran’da casusluk suçlamasıyla hüküm giyen İran asıllı ABD vatandaşı iş insanı İmad Şarki’nin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Blinken Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Şarki ailesi dört yıldır İran hükümetinin İmad’ı serbest bırakmasını bekliyor. Diğer birçok aile gibi, onların oğullarına da siyasi bir piyon gibi davranıldı. İran’ı bu insanlık dışı uygulamayı durdurmaya ve İmad’ı serbest bırakmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley de Şarki’nin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Malley dün yaptığı Twitter paylaşımında, “İmad Şarki’nin tutuklanmasının üzerinden dört yıl geçti. Tüm suçlamalardan aklandı, ancak daha sonra gıyaben mahkum edildi, yeniden tutuklandı ve Evin Hapishanesi’nde 500 günden fazla kaldı” ifadelerini kullandı.
Malley, “İmad, Namaziler (baba ve oğul) ve Murad Tahbaz’ın şimdi eve dönmelerine izin verilmeli” ifadeleriyle İran’da tutuklu olan diğer üç İran asıllı ABD’liye atıfta bulundu.
ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio da, geçtiğimiz Cuma günü İmad Şarki’nin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
İran medyası, Ocak 2021’de Şarki’nin gözaltına alındığını bildirdi.
Şarki casusluk ve askeri bilgi toplamaktan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve kararın temyizi beklenirken kefaletle serbest bırakıldı. Ancak yasadışı yollardan ülkeden kaçmaya çalışırken yakalandı.
Washington’un Şarki’nin serbest bırakılması yönündeki çağrısı, İran nükleer anlaşmasını kurtarmaya yönelik diplomatik çabaları tehdit eden risklerin arttığı bir dönemde geldi.
İran ve 2015 tarihli nükleer anlaşmada yer alan güçler (Fransa, İngiltere, Almanya, Rusya ve Çin), ABD’nin dolaylı olarak katıldığı müzakerelere bir yıldan fazla bir süre önce Viyana’da başladı.
2015 tarihli nükleer anlaşma, nükleer faaliyetlerini kısıtlaması ve nükleer programını barışçıl kılması karşılığında Tahran’a uygulanan birçok uluslararası yaptırımın kaldırılmasını mümkün kıldı.
Anlaşmanın yeniden canlandırılması konusunda uzlaşılması için geriye kalan en önemli konulardan biri, İran’ın ABD’ye İran Devrim Muhafızları’nı yabancı terör örgütleri listesinden çıkarması yönündeki talebi oldu.
ABD şu ana kadar bu talebe olumlu yanıt vermedi.



İran'ın Reform Cephesi, zenginleştirmenin gönüllü olarak durdurulmasını istiyor

İran'ın Reform Cephesi, zenginleştirmenin gönüllü olarak durdurulmasını istiyor
TT

İran'ın Reform Cephesi, zenginleştirmenin gönüllü olarak durdurulmasını istiyor

İran'ın Reform Cephesi, zenginleştirmenin gönüllü olarak durdurulmasını istiyor

İran'daki "Reform Cephesi", yaptırımların kaldırılması karşılığında uranyum zenginleştirme çalışmalarının gönüllü olarak durdurulmasını ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) denetiminin kabul edilmesini istedi.

Cephe yaptığı açıklamada, Avrupa'nın "snapback" mekanizmasını devreye sokma tehlikesi konusunda uyardı. Bu, BM yaptırımlarının geri getirilmesi ve Tahran'a karşı gelecekteki herhangi bir savaş için "meşru bir koruma" sağlanması anlamına gelecektir. Bu senaryodan kaçınmanın "acil bir ulusal öncelik" teşkil ettiğini vurgulayan Cephe, "Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaş, kararlı tepkiye rağmen, bölge ve dünyadaki ulusal güvenliğimizin çehresini değiştirdi" ifadelerini kullandı.

Cephe, iç ve dış politikada yapısal reformlar için bir yol haritası açıklayarak, "Ulusal uzlaşı ve hem içeride hem dışarıda düşmanlıkların sona erdirilmesi, İran'ı kurtarmanın tek yolu ve halka geri dönmek için altın bir fırsattır" dedi.

Cephe, bölgesel olarak komşularla iş birliği fırsatlarından yararlanılması, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının desteklenmesi ve Suudi Arabistan ve diğer bölge ülkeleriyle iş birliği yapılarak "İran'ın barışçıl ve sorumlu bir ulus olarak imajının yeniden şekillendirilmesi" çağrısında bulundu.