Irak’ta Haşdi Şabi ve PKK birlikteliği Sincar’da normalleşmeyi engelliyor

Fotoğraf: (Ali Makram Ghareeb/AA_Arşiv)
Fotoğraf: (Ali Makram Ghareeb/AA_Arşiv)
TT

Irak’ta Haşdi Şabi ve PKK birlikteliği Sincar’da normalleşmeyi engelliyor

Fotoğraf: (Ali Makram Ghareeb/AA_Arşiv)
Fotoğraf: (Ali Makram Ghareeb/AA_Arşiv)

Bağdat ve Ankara arasında yaşanan diplomatik gerginliğin ardından Irak hükümeti, Sincar ilçesindeki PKK’nın askeri varlığını ortadan kaldırarak Türklerin ülkenin kuzeyine yönelik operasyonlarından kurtulmaya çalışıyor. Ancak bu girişimler Haşdi Şabi ve PKK birlikteliğinden yana olan silahlı gruplarla Irak ordusu arasındaki ilişkilerin bozulmasına yol açtı.
Iraklı üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Ankara ve Bağdat’tan yapılan karşılıklı gergin açıklamalarda, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi hükümetinden PKK’nın Sincar’daki faaliyetlerine karşı daha fazla ciddiyet göstermesi talebinin açık bir şekilde yer aldığını söyledi.
Irak güçleri ülkenin kuzeyindeki Türk üslerini hedef alan saldırıları engellemek amacıyla başlattığı operasyon kapsamında Haşdi Şabi çatısı altında yer alan ve PKK yanlısı olan YBŞ’ye (Sincar Savunma Birlikleri) ait askeri karargahlara son iki gündür baskınlar düzenliyor.
Bu baskınlar, Irak ordusu ile YBŞ arasındaki müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından geldi. Söz konusu müzakerelerin sonucunda YBŞ birliklerinin Sincar’daki askeri karargahlardan çekilmesi bekleniyordu.
Iraklı üst düzey bir güvenlik yetkilisi Sincar ilçesinde ‘düzeni sağlama adımlarını görüşmek’ amacıyla 21 Nisan’da ilçeyi ziyaret etti. Ancak Şarku’l Avsat’a bilgi veren çeşitli kaynaklar karargahlarını terk etmeleri ve Türk güçlerine yönelik saldırılarına son vermeleri için YBŞ birliklerinin yetkilileri ile güvenlik heyetinin bir araya geldiğini fakat Genelkurmay Başkanı Abdulemir Yarallah’ın öfkeli bir şekilde toplantıyı terk ettiğini ve anlaşma olmadığını bildirdi.
Yerel kaynaklar, Haşdi Şabi’nin devam eden mali ve lojistik desteği göz önüne alındığında YBŞ’nin güçlü bir pozisyonda müzakere yaptığını söyledi.
YBŞ, Sincar’ın normalleşmesi amacıyla yapılan kırılgan anlaşmanın ardından 2020 yılında Haşdi Şabi Heyeti’ne katılmıştı. Ancak söz konusu anlaşma PKK ile Haşdi Şabi arasındaki dolaylı ittifakı güçlendirdi.
Bağdat ve Erbil hükümetleri arasında imzalanan bu anlaşmanın Sincar’daki idari ve güvenlik sorunlarını çözmesi ve yerinden edilenlerin ilçeye dönüşlerini sağlaması bekleniyordu fakat yerel aktivistlerin tabiriyle ‘çeşitli siyasi taraflar arasındaki çatışmalar kapsamında partilerin yaptığı müdahaleler’ ilçedeki bölünmeyi artırdı.
Irak ordusu, YBŞ’den, kontrol ettiği kışlaları tahliye etmesini istedi. İki taraf arasında gerginliğe neden olan bu talebin ardından YBŞ bu hafta başında Sincar’daki bir mevkide Irak ordusu mensubu iki askeri kaçırdı. YBŞ daha sonra orduyla arasındaki gerginliği azaltmak amacıyla bu iki askeri serbest bıraktı. Ancak saha kaynaklarının aktardığına göre YBŞ silahlı saldırılar düzenlemeye devam ediyor.
Irak resmi makamlarının sahada karşı karşıya olduğu kompleks durum sadece Haşdi Şabi ve PKK arasında büyüyen nüfuz ağıyla sınırlı değil. Bunun yanı sıra YBŞ’nin sahada izlediği taktik de Irak makamları için sorun teşkil ediyor. Yerel bir güvenlik yetkilisi, “YBŞ unsurları sivillerin arasına mevzilendikten sonra Türk ordusuna saldırılar gerçekleştiriyor” dedi.
Ezidi unsurların saflarında savaştığı YBŞ, Ezidi nüfusun ağırlıkta olduğu Sincar’da faaliyet gösteriyor. YBŞ’nin ilçedeki askeri kışlaların dışında ve sivillerin arasına konuşlanması Irak ordusunda kafa karışıklığına yol açıyor.
PKK’nın Irak içindeki kollarını ortadan kaldırarak üzerindeki Türk baskısını hafifletmeye çalışan Irak hükümeti halihazırda Sincar’da tehlikeli bir sorunla karşı karşıya. Zira askeri grupları tasfiye etmek, etkin Şii silahlı gruplarla bir siyasi anlaşma yapmayı gerektiriyor.



Mervan Bergusi ve 23 yıllık esaret... ‘Filistin'in Mandela'sı’ hakkında bildiklerimiz

Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
TT

Mervan Bergusi ve 23 yıllık esaret... ‘Filistin'in Mandela'sı’ hakkında bildiklerimiz

Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Filistinli mahkûm Mervan Bergusi'nin hücresine girme olayı, sadece siyasi anlamı ve Bergusi'nin hayatı için yarattığı endişe nedeniyle değil, aynı zamanda son yirmi yılda ‘Filistin direnişinin’ en önemli simgelerinden biri olması nedeniyle de geniş yankı uyandırdı.

Sosyal medyada yaygın olarak paylaşılan bir videoda Ben-Gvir’in Bergusi'nin hücresine girerek tehditler savurduğu ve ona “Zafer kazanamayacaksın. İsrail devletiyle uğraşan, çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldürenleri yok edeceğiz. Bunu tarih boyunca gördün” dediği duyuldu.

Avukat olan eşi Fadva Bergusi, onun yüzünü tanıyamadığını söyledi.

Beş kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 67 yaşındaki Bergusi, Rimon Hapishanesi’ndeki hücresinde Ben-Gvir'in tehditlerini dinlerken zayıflamış bir halde görünüyordu.

Peki Bergusi hakkında ne biliyoruz?

Mervan Bergusi, 6 Haziran 1958'de Ramallah'ın kuzeybatısındaki Kobar köyünde doğdu ve 15 yaşında El Fetih’e katıldı. 1976'da 18 yaşına geldiğinde İsrail güçleri tarafından tutuklandı ve bir süre hapis yattı. Hapishanede İbranice öğrendi.

Bergusi, ‘Filistin'in Mandela'sı’ olarak anılır. Filistinli mahkûmlar arasında en eski ve en ünlülerden biridir ve Nelson Mandela gibi küresel bir mücadele sembolü olarak görülür.

Bergusi, üniversite yılları boyunca tutuklanma ve takip edilmeyle karşı karşıya kaldı. 1984 yılında birkaç hafta sorguya çekildi, Mayıs 1985'te 50 günden fazla sorguya çekildi ve aynı yıl ev hapsine çarptırıldı.

) Fadva Bergusi, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kocası Mervan Bergusi'nin hücresine girmesini gösteren videoyu izliyor. (Reuters)Fadva Bergusi, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kocası Mervan Bergusi'nin hücresine girmesini gösteren videoyu izliyor. (Reuters)

Bergusi, Ağustos 1985'te idari tutuklu olarak gözaltına alındı. O yıllarda İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında ‘demir yumruk’ politikasını uyguladı; idari tutuklama ve sürgün politikası yeniden onaylandı.

İntifada

Bergusi, 1987'deki Birinci İntifada'nın liderlerinden biriydi. İsrail yetkilileri onu tutukladı ve Ürdün'e sınır dışı etti. Bergusi yedi yıl orada kaldı.

1994 yılında İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imzalanan Oslo Anlaşması uyarınca Batı Şeria'ya geri döndü. 1996 yılında Filistin Yasama Meclisi milletvekili seçildi.

2002'den beri tutuklu

15 Nisan 2002'de İsrail, Bergusi'yi Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah'ın Tira mahallesindeki evinden tutukladı ve mahkemeye çıkardı.

İsrail tarafından Aksa Şehitleri Tugayı’nı kurmakla suçlanan Bergusi bu suçlamayı reddetti.

İkinci İntifada sırasında ortaya çıkan Aksa Şehitleri Tugayı, İsrail ordusu ve yerleşimcilere karşı bir dizi operasyon düzenledi ve İsrail içinde sivilleri hedef alan operasyonlar gerçekleştirdi.

) Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi, 29 Eylül 2003 tarihinde polis arabasına götürülürken (AFP)Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi, 29 Eylül 2003 tarihinde polis arabasına götürülürken (AFP)

20 Mayıs 2004 tarihinde Tel Aviv Merkez Mahkemesi, Bergusi'yi suçlu buldu. Bergusi, FKÖ'nün Batı Şeria'daki genel sekreteri olarak beş suçlamadan suçlu bulundu ve savcılık Bergusi'ye en ağır cezanın verilmesini talep etti. Bergusi, beş kez ağırlaştırılmış müebbet ve kırk yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Aksa Şehitleri Tugayı’nın 2007 yılında Fetih Hareketi’nden ayrıldığını belirtmekte fayda var.

Siyasi ve akademik hayatı

15 yaşında Fetih Hareketi’nde siyasi faaliyetlerine başlayan Mervan Bergusi, siyasi faaliyetleri sırasında Filistin davasına ve iki devletli çözüme destek topladı.

1989 yılında düzenlenen Fetih Hareketi’nin beşinci genel konferansında Bergusi, hareketin devrim konseyinin 50 üyesinden biri olarak seçildi. Bergusi o dönemde Fetih Hareketi’nde bu liderlik pozisyonuna seçilen en genç üyeydi.

Nisan 1994'te Bergusi, işgal altındaki topraklara sürgün edilen ilk grubun başında geri döndü. İki hafta sonra, merhum Faysal el-Huseyni başkanlığında Batı Şeria'da düzenlenen ilk Fetih liderlik toplantısında, oybirliğiyle el-Huseyni'nin yardımcısı ve Batı Şeria'daki hareketin sekreteri seçildi.

1996 Filistin genel seçimlerinin ardından Filistin Yasama Meclisi üyeliğine seçildi; Ramallah ve el-Bireh seçim bölgesinde 12 bin 716 oy alarak Fetih Hareketi'ni temsil etti.

Bergusi, tarih ve siyaset bilimi alanında lisans, uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve tutuklanana kadar Ebu Dis'teki Kudüs Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Ayrıca hapishanedeyken doktora derecesi almıştır. Birçok eseri bulunan Bergusi’nin en meşhur kitapları şunlar: ‘Vaat’, ‘Tutukluluğa Direniş’, ‘Tek Kişilik Hücrede Bin Gün’.

2023 Gazze Savaşı... Tek kişilik hücre ve işkence

Ekim 2023'te, Gazze Savaşı'nın başlamasının ardından Bergusi tek kişilik hücreye konuldu ve en az dört farklı İsrail hapishanesine nakledildi.

Bergusi'nin oğlu Arab, hapishane müdürünün babasına diz çökmesini emrettiğini söyledi. Bergusi bunu reddettiğinde zorla yere indirildi ve bu da omzunun çıkmasına neden oldu.

) İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mervan Bergusi'yi hücresinde tehdit ederken (Reuters)İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mervan Bergusi'yi hücresinde tehdit ederken (Reuters)

Bergusi'nin avukatları, Bergusi'nin Ayalon Hapishanesi'nde tutuklu bulunduğu süre boyunca defalarca dövüldüğünü, hatta diğer mahkûmların önünde çıplak olarak yerde sürüklendiğini bildirdi.

Ayrıca Şubat 2024'te Bergusi'nin Remle Hapishanesi’nin tek kişilik koğuşuna götürüldüğü ve hapishaneler arasında sık sık nakledildiği belirtildi. İnsan hakları grupları bu önlemleri Gazze savaşıyla bağlantılı cezai önlemler olarak nitelendirdi.

6 Mart 2024'te Bergusi'nin elleri kelepçeli halde Megiddo'da kameraların olmadığı bir alana götürüldüğü ve şiddetli bir şekilde dövüldüğü, bunun sonucunda da baygınlık geçirdiği ve bilincini kaybettiği bildirildi. Kaynaklara göre Bergusi'nin yüzünde, sırtında, bacaklarında ve sağ ayağında morluklar vardı.

Mayıs 2024'te avukatı, Bergusi'nin fiziksel olarak zayıf olduğunu belirtti. Avukat, “Bariz kilo kaybı, sağ gözünde görme bozukluğu ve genel sağlık durumunda kötüleşme var” dedi.

9 Eylül 2024'te Bergusi, Megiddo'da tek kişilik hücrede tutulurken bir başka şiddetli saldırıya maruz kaldı. Raporlara göre, kaburga kırıkları, uzuvlarında yaralanmalar, sağ kulağında kanama, sırt ağrısı ve tedavi edilmeyen yaralardan kaynaklanan enfeksiyonlar yaşadı.

Esir takası anlaşması

Mervan Bergusi'nin adı, İsrail ile Hamas arasındaki esir değişimi anlaşmasında geçiyordu, ancak şu ana kadar serbest bırakılmadı.

İsrail basınında yer alan bazı haberlerde, İsrail'in Bergusi'yi ‘Filistin topraklarından uzaklaştırılması’ şartıyla serbest bırakabileceği belirtildi.