Türkiye’den Rusya-Suriye hava trafiğine engel

Türkiye, Rusya'dan Suriye'ye asker taşıyan uçaklara hava sahasını kapattı

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AP)
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AP)
TT

Türkiye’den Rusya-Suriye hava trafiğine engel

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AP)
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AP)

Ankara Moskova ile yapılan görüşmelerin ardından Türkiye hava sahasının Rusya'dan Suriye'ye asker taşıyan askeri ve sivil uçaklara kapatıldığını açıkladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Uruguay ziyareti öncesi uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çavuşoğlu, Ankara'nın Moskova ile diyalog mekanizması içerisinde hareket etmeye önem verdiğini söyledi.
"Rusya'ya hava sahasını kapattık"

Suriye'ye asker taşıyan tüm Rus uçaklarına Türk hava sahasının kapatıldığı bilgisini paylaşan Çavuşoğlu "Rusya'nın askeri uçaklarına, hatta Suriye'ye giden ve asker taşıyan sivil uçaklarına hava sahasını kapattık. Üçer aylık izinler veriyorduk. Nisana kadar izinleri vardı. Cumhurbaşkanımız da Putin'e söyledi. Daha sonra uçuşlar durdu. Biz hem Montrö hem diğer konularda süreci diyalog yoluyla yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Liderler arasında arka kapı diplomasisi işliyor"
Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelere değinen Çavuşoğlu görüşmelerin devam ettiğine dikkati çekti:
“Geldiğimiz noktada ortada müzakere ettikleri kapsamlı bir metin var. Onun dışında yine liderler arasında bir arka kapı diplomasisi işliyor. O süreçte de bir ortak deklarasyon taslağı olduğunu görüyoruz”.
Çavuşoğlu görüşmelerde ilerleme kaydedilmesi durumunda Rusya Devlet Başkanı Putin ve Ukrayna Lideri Zelenskiy'nin Türkiye'de bir araya gelme konusunda hem fikir olduklarını söyledi.

 



Yeni Zelanda'dan 200 bin kişinin istismarıyla ilgili tarihi özür

"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
TT

Yeni Zelanda'dan 200 bin kişinin istismarıyla ilgili tarihi özür

"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP

Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, 200 bine yakın çocuk ve savunmasız yetişkinin devlet ve kilise bakımı altındayken istismara uğraması nedeniyle bugün parlamentoda özür diledi. 

Başbakan, akıl hastanelerinde ve yetiştirme yurtlarında yaşananların "tasavvur edilemez acıya" yol açtığını söyledi. 

Bu konudaki ihbarları önemsemeyen önceki hükümetler adına özür dileyen Luxon, şu ifadeleri kullandı:

Uğradığınız istismarı bildirmek için öne çıktığınızda size inanılmadığı için üzgünüm. Sözlerim, bu kadar acıyla bu kadar uzun süre yaşadıktan sonra bazılarınız için pek anlam ifade etmeyebilir. Ancak umuyorum ki taşıdığınız yükün tanınması ve bu özürle bazılarınız hafifleyecek.

54 yaşındaki siyasetçi, özellikle Alice Gölü'ndeki akıl hastanesinde yapılan kısırlaştırma operasyonları, etik dışı deneyler ve cezalandırma amaçlı elektrik şoklarına işaret etti:

Alice Gölü'nde işkenceye uğrayanlar… Gençtiniz, yalnızdınız ve tasavvur edilemez acılara maruz bırakıldınız. Derinden üzgünüm.

Luxon, istismar faillerinin adlarının kamusal alanlardan silineceğini de açıkladı. 

Soruşturmada adı geçen kiliselerin "doğru olanı yapıp" telafi sürecinde yer almasını beklediğini vurguladı. 

İstismardan kurtulup hayatta kalanlar, parlamentodaki dinleyici locasını doldururken pek çoğunun özür sırasında ağladığı görüldü.

Uzun zamandır beklenen bu adım, Fransız haber ajansı AFP tarafından "tarihi özür" diye nitelendi. 

İstismara uğrayan kişilerden Tu Chapman, "devlet, kilise ve inanca dayalı diğer kurumlardaki onlarca yıldır süren istismar ve işkenceden dolayı" devletin hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

6 yıldır yürütülen soruşturma, 1950-2019'da 200 bine yakın Yeni Zelandalının istismara uğradığını ortaya koyarak ülkede "akla gelmez bir ulusal felaket" yaşandığı sonucuna varmıştı. 

Bu rakam, artık 5 milyon nüfusa ulaşan ülkenin geçmişinde devlet ve kilise bakımında olan 650 bin kişinin neredeyse üçte birinin istismara uğradığı anlamına geliyor.

Çocukların kilisede cinsel istismara uğradığı, annelerin çocuklarını evlat edinme sürecine sokmaya zorlandığı ve yataklara bağlanan sorunlu hastalara elektroşok tedavisi uygulandığı ortaya çıkmıştı.

Yerli Maorilere ırkçı saiklerle daha fazla istismar uygulandığı bildirilmişti. 

İstismara maruz kalanlar, yaşadıkları travmanın bağımlılık gibi sorunlara yol açtığını söylüyor. 

2018'de başlatılan soruşturma sonucunda temmuzda yayımlanan raporda, devlete 233'e yakın öneri sunuldu. Luxon hükümeti, Yeni Zelanda tarihinin en kapsamlı soruşturmasıyla hazırlanan rapordaki tavsiyeleri değerlendireceğini belirtiyor. 

Diğer yandan merkez sağcı Yeni Zelanda Ulusal Partisi liderliğindeki hükümet, somut tazminat planları açıklamadığı gerekçesiyle eleştiri de topluyor.

Independent Türkçe, CNN, AP, AFP