Rusya’dan Suriye’nin kuzeybatısında yeni saldırı

Rusya, Suriyeli muhalif gruplara ait altı askeri noktayı hedef aldı

Rus savaş uçakları, Lazkiye kırsalının Cebel el-Ekrad bölgesinde yer alan el-Kinde köyünü bombaladı (Şarku’l Avsat)
Rus savaş uçakları, Lazkiye kırsalının Cebel el-Ekrad bölgesinde yer alan el-Kinde köyünü bombaladı (Şarku’l Avsat)
TT

Rusya’dan Suriye’nin kuzeybatısında yeni saldırı

Rus savaş uçakları, Lazkiye kırsalının Cebel el-Ekrad bölgesinde yer alan el-Kinde köyünü bombaladı (Şarku’l Avsat)
Rus savaş uçakları, Lazkiye kırsalının Cebel el-Ekrad bölgesinde yer alan el-Kinde köyünü bombaladı (Şarku’l Avsat)

Rusya, Suriye'nin kuzeybatısında yer alan Hama ve İdlib kırsallarındaki farklı bölgelere havadan havaya ve havadan karaya füzelerle yeni bombardımanlar düzenlerken, Suriye rejimi güçleri ve İran destekli rejim yanlısı milisler, Suriyeli muhalif gruplara ait, temas hattı yakınlarındaki askeri bölgeleri karadan bombaladılar. Öte yandan Türkiye’ye ait bir insansız hava aracı (İHA) Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) ait bir askeri noktayı hedef aldı. Halep'in kuzeyinde gerçekleşen bombardımanda ise SDG unsurlarından ölen ve yaralananların olduğu bildirildi.
İdlib’deki aktivistler, Rus savaş uçaklarının Cumayı Cumartesiye bağlayan gece, İdlib kırsalındaki el-Bera, Beyneyn, Mecdeliya, Ma’arat Misrin ve Termanin bölgelerini sekize yakın hava saldırısı ile hedef aldığını bildirdiler. Öte yandan Suriye'nin kuzeyindeki Halep kırsalında yer alan Daru’l-İzze ve Afrin’e de benzer hava saldırıları düzenlendi. Saldırılarda can kaybı bildirilmedi. Bu saldırıları, Rus savaş uçaklarının Lazkiye’ye bağlı Kebine, Berze ve el-Kinde köylerinin ve Hama'nın kuzeybatısında bulunan Gab Ovası'na bağlı el-Enkavi köyünün çevresine yüksek basınçlı vakum bombalarıyla düzenlediği hava saldırıları izledi. Aynı zamanda Suriyeli muhalif gruplara ait askeri noktalar da hedef alındı. Can kaybı ise bildirilmedi.
Suriye Sivil Savunma’dan (Beyaz Baretliler) yapılan açıklamada, Beyaz Baretliler ekiplerinin İdlib ve Halep kırsalında Rusya'nın hava saldırıları düzenlediği bölgeleri denetlediği, İdlib ve Halep kırsalını sarsan Rus hava saldırıları sonucunda siviller arasında büyük bir panik halinin ve terör ortamının hakim olduğunu gözlemledikleri ve bazı noktalarda füze kalıntılarına rastlandığı belirtildi.
Suriye'nin kuzeybatısındaki silahlı muhalif grupların kurduğu Fethu'l-Mubin Operasyon Odası'ndan askeri bir kaynak, İdlib ilinin bazı bölümleri ile Lazkiye, Hama ve Halep kırsalını kapsayan İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nin (İGAB) Rus savaş uçakları ve rejim güçleri tarafından havadan ve karardan yeni bir askeri saldırıya tanık olduğunu söyledi. Kaynak, son birkaç saat içinde, Lazkiye kırsalındaki Cebel el-Ekrad ve İdlib'in güneyindeki Cebel ez-Zaviye’de muhalif gruplara ait altı askeri noktanın hedef aldığını belirtti. İdlib’e bağlı Deyr Sunbul, el-Bera ve Cebel el-Erbain gibi sivil yerleşim bölgelerinin bombalandığını da ifade eden aynı kaynak, saldırıların muhalif grupları karşılık vermeye ittiğini ve İdlib kırsalındaki er-Ruveyha, Kefer Nebil, Harş Beyneyn, Hantutin ve Dadih çevresinde rejim güçlerine ait askeri bölgelerin bombalandığını bildirdi. Kaynağın açıklamalarına göre muhalif grupların karşı saldırılarında 4 rejim unsuru öldü.
Aktivistler, Türkiye’nin ‘güvenli’ bölgeler açıklamasında bulunduğu Suriye'nin kuzeyinde Zeytin Dalı Harekatı ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgeleri olan, Ankara tarafından desteklenen Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) kontrolündeki bölgelerde Rus savaş uçaklarının, rejim güçlerinin ve SDG'nin başlattığı bir askeri tırmanışa tanık olduğunu söylediler. Aktivistlerin aktardıkları bilgilere göre Azez şehri ve şehirdeki devlet hastanesinin çevresi ile Halep kırsalındaki Marea şehri, SDG tarafından obüslerle yoğun bir şekilde bombalandı. Bombardıman sonucunda bir Türk polisi şehit oldu, 6 kişi yaralandı. İki taraf arasında şiddetli çatışmalar yaşanırken SDG, muhalif gruplara ait askeri bölgelere sızma girişiminde bulundu. Bölgedeki Türk güçleri, SDG’ye ait askeri noktalara yönelik ağır bombardımana obüs ve tanklarla katıldılar. Türk güçleri ayrıca Halep'in kuzeyindeki Maranez bölgesinde SDG'nin bir askeri noktasını İHA ile hedef aldı. Bombardıman sonucunda Suriye rejimi güçlerinden ölen ve yaralananların olduğu bildirildi.
Halepli aktivist Ahmed Bekur, hafif ve orta menzilli silahlarla yaşanan yeni çatışmalar sırasında bir sivilin öldüğünü, bir sivilin de yaralandığını bildirdi. Bekur’un aktardığı bilgilere göre Halep'in kuzeyindeki Afrin kentinde muhalif gruplar arasında zaman zaman silahlı çatışmalar yaşanırken çok sayıda ana ve yan yol trafiğe kapatıldı.
Halep'in kuzey kırsalındaki bölgelerin Türk güçleri ve muhalif grupların kontrolü altında olduğunu belirten Bekur, son günlerde silahlı gruplar arasında hafif ve orta menzilli silahlarla beşten fazla çatışma patlak verdi. Bu çatışmalarda üç sivil ve bir muhalif unsur hayatını kaybetti. Bekur’a göre söz konusu bölgeler, kanunların tanınmadığı, silahların yayıldığı ve kimsenin kimseye hesap vermediği bir güvenlik kaosuna tanık oluyor.



Unutulmuş Ukrayna savaşı daha tehlikeli ve zor olandır

23 Kasım'da İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde Rusya-Ukrayna savaşına karşı düzenlenen bir gösteri (AFP)
23 Kasım'da İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde Rusya-Ukrayna savaşına karşı düzenlenen bir gösteri (AFP)
TT

Unutulmuş Ukrayna savaşı daha tehlikeli ve zor olandır

23 Kasım'da İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde Rusya-Ukrayna savaşına karşı düzenlenen bir gösteri (AFP)
23 Kasım'da İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde Rusya-Ukrayna savaşına karşı düzenlenen bir gösteri (AFP)

Refik Huri

Ukrayna savaşı, bazen unutulmuş bir savaş gibi görünse de Gazze ve Lübnan’daki savaştan ve İran'ın başını çektiği tüm “direniş ekseninden” çok daha tehlikelidir. Burada Ortadoğu için yeni bir sahne ya da büyüklerin onayladığı bir bölgesel güvenlik sistemine götürecek beklentiler olmaksızın çok fazla gürültü, slogan ve yıkım var. Gazze, savaş bitmeden sona erdi ve kimse onu yönetmeye hazır değil. Önceki “statüko”nun geri gelmesi yönündeki bahisler arasında, herhangi bir siyasi sempati olmaksızın ya da herhangi bir ülke İsrail ile ilişkilerinin gidişatında herhangi bir değişikliğe gitmeden Lübnan neredeyse tamamen yerle bir oldu. Ama Ukrayna'da oyun daha büyük.

Bu, kıtalararası balistik füzelerle ve Rusya'nın nükleer tehdidinin eşiğinde yürütülen bir savaş. Avrupa'yı kontrol etme ve yeni bir çok taraflı dünya düzeni kurma konusunda belirleyici bir savaş. Hayati bir jeopolitik ve stratejik konum ile bağlantıyı sağlama veya koparma savaşı. Zira Başkan Carter döneminde Ulusal Güvenlik Danışmanı olan Profesör Zbigniew Brzezinski'nin tekrarladığı gibi, “Ukrayna olmadan Rusya'nın imparatorluk olmaktan çıktığı” tarihsel bir gerçektir. Tıpkı Batı'nın, Moskova'nın bir imparatorluk olmasını engellemek için Ukrayna'yı Rusya'dan uzaklaştırmakta ısrar etmesi gibi, Başkan Putin de imparatorluğu kurmak için Ukrayna'yı geri almakta ısrar etti. Eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel, başından beri bunu fark etmişti ve bunun nedenle anılarında Putin'i kızdırmamak için Ukrayna'nın NATO'ya katılımını ertelemeye çalıştığını söylüyor. Sovyetler Birliği ile Batı arasındaki Soğuk Savaş'ın sona ermesinden yıllar sonra, Rusya ile Batı arasında sıcak bir vekâlet savaşının yaşanması da bu nedenle kaçınılmaz.

ABD ile Çin arasında, Çin'in Tayvan'ı zorla ilhak etmeye karar vermesi durumunda daha da kızışabilecek soğuk savaşın kaçınılmazlığı da buradan kaynaklanıyor. Sahne her şeyi anlatıyor; ABD dünyanın zirvesinde endişeli ve gergin iken, Çin zirveye ulaştıktan sonra kendinden emin ve sakin. Rusya, korkutan ve korkan rolünde seferberlik halinde. NATO'nun kapısına kadar genişlemesinden korkuyor ve NATO'nun Ukrayna'yı kabul etmeyi düşünmesini engellemek için aceleyle savaşa girerek korkutuyor.

ABD, tüm uyarılara rağmen güçlünün yükselen güçten korkmasını simgeleyen “Thucydides” tuzağına düştü. Tarihçilere göre bu, Atina ile Sparta arasında yaşananların bir örneğidir. Güçlü Atina Sparta'nın artan gücünden korktuğu için kendisine savaş açmıştı. Ancak Çin, her ne kadar daha büyük, daha geniş bir tuzağa hazırlanıyor olsa da bu tuzağa düşmemeye çalışıyor.

Biden yönetimi Çin ile ilişkileri üç şekilde özetliyor: rekabet, husumet ve iş birliği. Trump yönetimi ise daha büyük bir şeyden söz ediyor. Başkan Şi Cinping iş birliği arzusunu kullanıyor ancak pratikte “dünyayı yeniden oluşturmak, Batı değerlerini uluslararası kurumlardan kovmak ve doları tahtından indirmek” istiyor. Stanford Üniversitesi'nden ve “Çin'e Göre Dünya” kitabı yazarının Elizabeth Economy’nin söylediğine göre, Şi ayrıca, “Kuşak ve Yol, küresel büyüme, küresel güvenlik ve küresel medeniyet” programlarını gerçekleştirmek için uluslararası uzlaşma çağrısında bulunuyor. Bu ise kısaca, sadece çok kutuplu bir sistemden ibaret olmayan yeni bir dünya düzenidir.

Ancak ABD'de ve tabii ki Avrupa'da, Çin ile anlaşmayı savunanlar da az değil. G7 ve G20 arasında ABD ve Çin’den oluşan “G2” fikrini öne sürenler var. Nitekim tarihçi Adam Tur, “Çin'in tarihsel yükselişine uyum” çağrısında bulundu. Siyaset bilimci Graham Allison, “Asya'daki Çin etkisinin” kabul edilmesi çağrısında bulundu. Ancak olumsuz dalga da artıyor. Tufts Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü Michael Buckley, “hayati çıkarların çatıştığına ve iki ülkenin sistemlerinde bunun güçlü köklere sahip olduğuna, güç dengesinde büyük bir değişiklik olmadan düşmanlığın azaltılamayacağına, düşmanlığın iki tarafın birbirini yanlış anlamasından değil, birbirini iyi tanımasından kaynaklandığına” inanıyor. Dahası eski ulusal güvenlik danışman yardımcısı Matt Pottinger ve eski kongre üyesi Mike Gallagher Çin ile rekabeti yönetmeyi reddedip, Pekin ile çatışmacı bir söylem ve böylece “rekabeti kazanmayı” talep ediyorlar.

Şi’ye gelince Çin'in yükselişte, ABD'nin ise düşüşte olduğuna inanıyor. Çin Komünist Partisi'nin 2021 yılında yayınlanan “100 Yıllık Resmi Tarihçe”sinde şu ifadelere yer verildi: “Çin, dünya sahnesinde merkeze eskisinden daha yakın. Kendi doğuşuna hiçbir zaman bugün olduğundan daha yakın olmamıştı.”  Şi'nin istediği, Çin ile savaşın üzerinde çok fazla duman görmek isteyen ABD ile “dumansız bir savaş” kazanmaktır. Gerçek şu ki her zaman soğuk savaş zihniyetinden uzaklaşma çağrısında bulunan Çin, ABD’ye karşı bir soğuk savaş başlattı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı analize göre ABD'ye karşı koymak ve dünyadaki Amerikan hegemonyasını zayıflatmak için Rusya ile “sınırsız ortaklık” kurmayı tercih etti. Her ne kadar Çin, Kuşak ve Yol çerçevesinde yüzden fazla ülke ile anlaşmalar imzalamış olsa da Pew Vakfı'nın 2023 yılında tüm kıtalardan 24 ülkede yaptığı kamuoyu yoklaması, katılımcıların yüzde 22'sinin Çin'i tercih ettiğini, yüzde 60'ının ise ABD'ye olumlu baktığını ortaya koydu.

Oyun ikili bir oyun değil, üçlü bir oyun; Çin ve Rusya, ABD'ye karşı. Sıcak arena Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa, Gazze ve Lübnan savaşları nedeniyle de Ortadoğu ise ekonomik ve jeopolitik rekabetin soğuk arenası, Küresel Güney olarak adlandırılan bölgedir. Ama bu, Hindistan, Güney Afrika, Brezilya ve Endonezya gibi rolleri olan büyük ülkeleri içerdiğinden coğrafi olarak tamamen güneyli değil. Aynı zamanda İran, Türkiye ve İsrail gibi rolleri olan bölge ülkelerini de içeriyor.

Hiç kimse bir soğuk savaşı tamamen kazanamaz. İlk soğuk savaş bile bir ölü ve bir yaralı ile sona erdi. Zafer coşkusu ve “tarihin sonu” konuşmalarının ardından yaşanan olayların da doğruladığı gibi, ölen Sovyetler Birliği, yaralı ise ABD’deydi.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir.