Darfur'daki çatışmalarda 168 kişi hayatını kaybetti

2003 yılında Darfur'da patlak veren çatışmalarda yaklaşık 300 bin kişi öldü (Reuters)
2003 yılında Darfur'da patlak veren çatışmalarda yaklaşık 300 bin kişi öldü (Reuters)
TT

Darfur'daki çatışmalarda 168 kişi hayatını kaybetti

2003 yılında Darfur'da patlak veren çatışmalarda yaklaşık 300 bin kişi öldü (Reuters)
2003 yılında Darfur'da patlak veren çatışmalarda yaklaşık 300 bin kişi öldü (Reuters)

Sudan Mülteciler ve Yerinden Edilenler için Genel Koordinasyon Sözcüsü Adam Regal’in bildirdiğine göre dün (Pazar), yıllardır çatışmaların devam ettiği Batı Sudan'ın Darfur bölgesinde en az 168 kişi hayatını kaybetti.
Sözcü, çatışmaların dün Batı Darfur'un başkenti Geneina'ya yaklaşık 80 kilometre uzaklıkta bulunan ve 8 kişinin öldürüldüğü Krink bölgesinde başladığını açıkladı.
AFP'nin haberine göre Regal, çatışmalarda 46 kişinin de yaralandığını ifade ederken, ölü sayısının artabileceğini sözlerine ekledi.
Pazar günü, Uluslararası Kızılhaç Komitesi yetkilileri yaralıların bölgedeki hastanelere ulaşmasını sağlamaya çağırdı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Nisan 2019'da halk ayaklanmasıyla devrilen eski Devlet Başkanı Ömer el Beşir’i, Darfur'da soykırım yapmakla suçluyor.
Birleşmiş Milletler’in (BM) bildirdiğine göre, 2003 yılında Darfur'da başlayan çatışmalarda yaklaşık 300 bin kişi öldü ve 2.5 milyon kişi evlerini terk etti.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.