Mısır, Sina’nın kurtuluşunu kutluyor

Silahlı kuvvetler şehitler anıtını ziyareti sırasında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Silahlı kuvvetler şehitler anıtını ziyareti sırasında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır, Sina’nın kurtuluşunu kutluyor

Silahlı kuvvetler şehitler anıtını ziyareti sırasında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Silahlı kuvvetler şehitler anıtını ziyareti sırasında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır bugün (Pazartesi) Sina’nın İsrail işgalinden kurtuluşunun yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi şehitler anıtına çelenk bırakırken, hükümet, Sina’daki kalkınma projelerinin yüz milyarlarca liralık yatırımlarla devam ettiğini açıkladı. Askeri sözcü de, terör unsurlarının kullandığı tedarik hatlarının kesilmesine ve bunun operasyonların başarısındaki rolüne değindi.
Sisi, Mısır Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı ve Savunma ve Askeri Üretim Bakanı Orgeneral Muhammed Zeki ve Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Korgeneral Usame Asker şehitler anıtını ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Sisi, merhum Cumhurbaşkanı Muhammed Enver Sedat’ın mezarına çelenk koydu. Mısır, her yıl 25 Nisan’da, Mısır bayrağının göndere çekilmesiyle sona eren uluslararası bir tahkim operasyonun ardından, Taba şehrinin İsrail işgalinden kurtarılmasının anısına “Sina’nın kurtuluşunun” yıldönümünü kutluyor.
Mısır Ordu Sözcüsü Albay Garip Abdulhafiz, “Silahlı kuvvetler, terörle mücadelenin ana eksenlerinden biri olarak, ilgili makamlarla iş birliği içinde, Sina Yarımadası’nı kalkınmayı görevini üstlendi” ifadelerini kullandı.
Sözcü Abdulhafiz, Mısır’ın TeN kanalında dün akşam yayınlanan bir açıklamasında, “Silahlı kuvvetlerin terörle mücadele konusundaki çabaları ve geçtiğimiz yıllarda Sina’da hayatın normale dönmesi için yaptığı fedakarlıklar herkesin gözü önünde ve hepimiz bunları anlayabiliyoruz” dedi.
Terörizme karşı mücadelenin yalnızca bir güvenlik eylemi olmadığını, bunun terörün ortadan kaldırılmasının yanı sıra sebeplerinin ortadan kaldırılmasını da içermesi gerektiğini vurgulayan Sözcü, “Kalkınma ve vatandaşın yaşamını değiştirme eğilimi, bilindiği gibi terör unsurlarına yönelik nitelikli operasyonlarla paralel olarak geldi. Bu durum, güvenlik, toplum ve kalkınma ana eksenleri ile devletin terörle mücadele stratejisine değinen bir Birleşmiş Milletler raporu başta olmak üzere, uluslararası raporların da ele aldığı somut sonuçlar yarattı. Sınır kontrolü konusu, etrafındaki istikrarsızlık sebebiyle başta Mısır olmak üzere, dünyanın tüm ülkelerinin ilgilendiği en önemli konulardan biridir. Terör unsurlarının kullandığı ikmal hatlarının kesilmesi operasyonların başarısında ve terörle mücadelede önemli bir role sahiptir. Sınır Muhafız kuvvetleri, devletin 5 bin 995 kilometrelik stratejik sınırında önemli bir rol oynadı” açıklamasında bulundu. Askeri sözcü güvenlik ve istikrarın sağlanmasının, ülkenin ilerlemesi ve menfaatlerinin korunması kapsamında, çeşitli devlet kurumlarıyla iş birliği içerisinde kalkınma sürecini sürdürmenin garantisi olduğunu vurguladı.
Bakanlar Kurulu Medya Merkezi, “Mısır, kalkınmasına yönelik kapsamlı planın başlatılmasından bu yana Sina Yarımadası’nı gerçek bir kalkınma yoluna koydu. Öyle ki, çeşitli sektörleri kapsayan dev ve benzeri görülmemiş ulusal projeleri hayata geçirdi.  Nil Vadisi’ne doğal bir uzantısında yer alan kanal şehirleri ile birlikte, Mısır’ın doğu kapısını deltaya bağladı. Ayrıca yatırım fırsatlarını çekmek için tüm zorlukları ve engelleri aştı” ifadelerini kullandı.
Merkez, Sina ve kanal şehirleri kalkınma planının, 700 milyar lirayı (37 milyar dolar) aşan yatırımları içerdiğini ve 8 yıl içinde hayata geçirildiğini belirtti.
Eğitim ile ilgili olarak, Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanı Dr. Halid Abdülgaffar, devletin Sina’da yükseköğretim alanında toplam 13 milyar liraya mal olan 37 projesi olduğunu belirtti.
Abdülgaffar “Kral Selman Uluslararası Üniversitesi, 10 buçuk milyar liralık maliyetiyle, Sina bölgesindeki yükseköğrenim alanında ulusal projelerin ön saflarında yer alıyor.” ifadelerini kullandı. Bakan üniversitenin vizyonunun, çeşitli alanlarda seçkin akademik programlar aracılığıyla, işgücü piyasasına nitelikli insan kadrolarının hazırlanmasına odaklandığını belirtti. Söz konusu çeşitli alanlar, tıp, diş hekimliği, veterinerlik, hemşirelik, eczacılık, idari bilimler, sosyal bilimler, çöl tarımı, mühendislik ve bilgisayar bilimleri, mühendislik, teknoloji endüstrileri, temel bilimler, mimari, turizm ve konaklama, sanat ve tasarım, diller ve uygulamalı dil alanları yer alıyor.



Gazze Mahkemesi girişimi, BM Genel Kurulu'nu Gazze halkını korumak için müdahale etmeye çağırdı

Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)
Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)
TT

Gazze Mahkemesi girişimi, BM Genel Kurulu'nu Gazze halkını korumak için müdahale etmeye çağırdı

Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)
Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)

Gazze Şeridi'nde yaşananları araştırmak için kurulan Gazze Mahkemesi (Gaza Tribunal) girişimi dün, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nu Gazze Şeridi’ne acilen müdahale etmeye ve felakete uğramış bölge halkına yardım etmek için askeri koruma gücü göndermeye çağırdı.

Uluslararası akademisyenler, hukukçular ve hukuk uzmanlarından oluşan girişim, kamuoyunu harekete geçirmek ve hükümetlere ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirmek’ için baskı yapmak amacıyla 2024 yılında Londra'da kuruldu.

İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında, Gazze Mahkemesi Başkanı ve eski BM Filistin Raportörü Richard Falk, mahkemenin hükümetlere ‘çok geç olmadan’ harekete geçmeleri çağrısında bulunduğunu bildirdi.

grthy7u
Gazze Mahkemesi Başkanı Richard Falk, Gazze Şeridi'ne destek etkinliği sırasında (Gazze Mahkemesi Facebook hesabı)

94 yaşındaki Amerikalı hukuk profesörü Falk, amacın ‘BM Genel Kurulu'nun Gazze Şeridi'ne insani yardım girişinin engellenmesini ve halkın sürekli olarak yok edilmesini sona erdirmek için önleyici bir silahlı müdahale düzenlemesini sağlamak’ olduğunu ifade etti.

İsrail, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail yerleşimlerine saldırmasından bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik şiddetli bir askeri saldırı yürütüyor. Yardım kuruluşları, bu saldırının Gazze Şeridi'nde ciddi bir insani krize yol açtığını belirtiyor.

Gazze Mahkemesi tarafından yapılan açıklamada, “Dünya çapındaki hükümetleri, şimdiye kadar Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirme girişimlerini engelleyen BM Genel Kurulu'nu harekete geçirmek için acil adımlar atmaya çağırıyoruz” denildi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde soykırım gerçekleştirdiğini veya insani yardım girişini engellediğini defalarca yalanladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, savaşı sona erdirme çağrılarının Hamas'ın konumunu ‘güçlendirdiğini’ söyledi.

Falk, bu adımın 1950 yılında BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen ‘Barış için Birlik’ kararı veya daha yeni olan ‘Koruma Sorumluluğu’ ilkesi gibi siyasi araçlarla gerçekleştirilebileceğini belirtti.

İlk karar, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası barış ve güvenliği korumada başarısız olduğu durumlarda BM Genel Kurulu'nun harekete geçmesini sağlıyor. Bu karar, Kore Savaşı'nın (1950-1953) ilk aşamalarında, Sovyetler Birliği'nin BM Güvenlik Konseyi'nde tekrar tekrar kullandığı veto hakkını aşmak için ABD'nin talebi üzerine kabul edildi.

Koruma Sorumluluğu ilkesi, 1994'te Ruanda'da yaşanan soykırım ve Bosna'daki Srebrenitsa katliamının tekrarlanmasını önlemek amacıyla 2005 yılında kabul edildi.

Filistinlilerin hakları alanında onlarca yıldır çalışan ve İsrail'e karşı tutumu nedeniyle defalarca eleştirilen Falk, “Şu anda ciddi ve kararlı bir adım atmazsak, insanları kurtarmak için çok geç kalmış olacağız” dedi.

Falk, Gazze Mahkemesi’nin bu davayı önümüzdeki ay New York'ta yapılacak BM Genel Kurulu gündemine dahil etmeyi umduğunu söyledi.

Uluslararası güçler, zulmü durdurmak için askeri müdahalenin haklı olup olmadığı konusunda bölünmüş durumda. Silahlı müdahaleyi reddedenler, bunun diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmek için bir bahane olduğunu düşünüyor.

Öte yandan Uluslararası Af Örgütü dün İsrail'i Gazze Şeridi halkını aç bırakmak için ‘kasıtlı bir politika’ izlemekle suçladı, ancak İsrail bu suçlamayı defalarca reddetti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, 2023 yılında Hamas'ın İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırı sonucunda çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi öldü.

Buna karşılık İsrail'in saldırısı, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde yönettiği ve BM tarafından güvenilir kabul edilen Sağlık Bakanlığı'nın rakamlarına göre, çoğu sivil olmak üzere 62 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı.