ABD Ukraynalı mültecilere yönelik programında son aşamada

Biden yönetimi, Ukraynalı mültecilere yönelik programında son rötuşları yapıyor

Tijuana'daki geçici sığınma merkezinde kalan Ukraynalı mülteciler, ABD'ye geçmeyi bekliyor 9 Nisan (AFP)
Tijuana'daki geçici sığınma merkezinde kalan Ukraynalı mülteciler, ABD'ye geçmeyi bekliyor 9 Nisan (AFP)
TT

ABD Ukraynalı mültecilere yönelik programında son aşamada

Tijuana'daki geçici sığınma merkezinde kalan Ukraynalı mülteciler, ABD'ye geçmeyi bekliyor 9 Nisan (AFP)
Tijuana'daki geçici sığınma merkezinde kalan Ukraynalı mülteciler, ABD'ye geçmeyi bekliyor 9 Nisan (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Rusya'nın 24 Şubat'ta başlattığı işgal nedeniyle ülkeden komşu ülkelere sığınan 100 bin Ukraynalı mülteciyi ağırlama taahhüdünde bulunduğu “Ukrayna için Birlik” programındaki son rötuşları yapıyor. Diğer yandan yönetimin konuya yaklaşımına yönelik siyasi eleştiriler kaydediliyor.
Programa yalnızca Cumhuriyetçiler değil aynı zamanda Demokratlar, sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütlerini eleştiriler getiriyor. Ukrayna için Birlik programı, Rus işgalinden kaçan insanların insani gerekçelerle ‘şartlı tahliye’ adlı ‘geçici statü’ ile ABD topraklarına ulaşmalarına imkan sağlıyor.
Ukraynalıların güvenlik, sağlık ve diğer alanlardaki şartları karşılamaları gerekirken bu yönde maddi açıdan ABD’li bir sponsor bulunuyor. Yönetim ise sürecin ‘basitleştirileceğini’ öne sürüyor.
Biden yönetimi; Rus ordusu saflarından ayrıldığını ilan eden, Rusya Başkanı Vladimir Putin hükümetinin talimatlarını çiğneyen, dolayısıyla hayatlarından endişe duyan karşıt görüşlüleri ve firarileri de söz konusu mülteci programına dahil etmek üzerine çalışmalar yürütüyor. 
Programa yönelik eleştiriler ise insani gerekçelerle şartlı tahliye gibi bir geçici çözüme itimat etmenin yanlış olduğu görüşünü benimsiyor. Zirâ bu durumun iki yıla kadar süreceği bilinirken Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın ya da Ukrayna'nın yeniden inşasının ne kadar süreceği ise bilinmiyor. Ancak Politico dergisine konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi, çoğu Ukraynalının ülkelerine geri dönme niyetinde olduklarını ve bu nedenle geçici çözüm aradıklarını vurguladı. 
Beyaz Saray'ın öncelik verdiği mülteci programını yeniden inşa etmeye devam ettiğini söyleyen yetkili, program kapsamında bu mali yılda yaklaşık 9 bin mültecinin (toplamda 125 bin mülteci hedefleniyor) yerleştirildiğini bildirdi.
New Jersey Senatörü ve Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Demokrat Bob Menendez, ABD yönetiminin bu dosyayı ele alış biçimini eleştirerek şu ifadelere başvurdu:
“Yönetimi güney sınırında iltica yasalarımıza tam erişimi yeniden sağlamaya çağırmaya devam edeceğim. Zirâ burada Latin Amerika'dan çok sayıda siyahi göçmen ve kaçak, ABD'de insani koruma talep etme fırsatından mahrum kalıyor”.



İran vazgeçmiyor: Husiler ve Hizbullah yeniden silahlandırılıyor

Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
TT

İran vazgeçmiyor: Husiler ve Hizbullah yeniden silahlandırılıyor

Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)

İran'ın Lübnan’daki Hizbullah ve Yemen’deki Husilere yeniden silah gönderdiği iddia ediliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Yemen yönetiminin, Kızıldeniz kıyısında Husilere gönderilen büyük bir silah sevkiyatını durdurduğu yazılıyor. 

Yemen hükümetinden çarşamba günü yapılan açıklamada, yönetime bağlı Ulusal Direniş Güçleri’nin 750 tonluk seyir füzesi, gemi ve hava savunma füzesi, savaş başlığı ve drone motoruna el koyduğu bildirildi. 

Yemen hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM), Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ve başta Suudi Arabistan’la ABD olmak üzere birçok ülke tarafından meşru yönetim olarak tanınıyor.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), bunun İran’dan gönderilen ve Ulusal Direniş Güçleri’nin el koyduğu en büyük silah sevkıyatı olduğunu aktarıyor. 

Yetkililere göre klima kutularına saklanan silahlar arasında, İran tarafından geliştirilen Kader gemisavar füzeleri ve Husi milislerinin ABD'nin MQ-9 Reaper drone’larını düşürmek için kullandığı SA-67 füzeleri de bulunuyordu. 

ABD merkezli güvenlik danışmanlık şirketi Basha Report’un kurucusu Mohammed al-Basha, Tahran’ın ABD’nin Husilere martta düzenlediği hava saldırılarıyla imha edilen silah stokunu yenilemek için hamle yaptığını savunuyor. 

Husiler geçen hafta Kızıldeniz’de iki ticari gemiyi roketatar, füze ve drone saldırısıyla batırmıştı. En az üç mürettebat ölmüş, bazı kişiler de rehin alınmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Yemen’e silah gönderildiği yönündeki iddiaları reddetti. 

WSJ, İran’dan Hizbullah’a gönderildiği iddia edilen silah sevkıyatının da Suriye’de durdurulduğunu yazıyor. 

Şam yönetimine bağlı güvenlik güçlerinin, aralarında Rus yapımı Grad roket ve Kornet tanksavar füzeleriyle İran menşeli hava savunma füzelerinin yer aldığı silah sevkıyatına, Irak ve Lübnan sınırında el koyduğu aktarılıyor. Mayıs ve haziranda düzenlenen operasyonlarda, sebze kolilerine saklanmış silahların bulunduğu ifade ediliyor. 

Haberde, Tahran’ın Suriye üzerinden Hizbullah’a silah sevkıyatı yaptığı ancak Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından İran’ın rotayı kullanmakta güçlük çektiği yazılıyor. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü’nden Michael Knights, şunları söylüyor:

İran, Levant bölgesindeki varlığını yeniden inşa ediyor. Hizbullah’a füze gönderiyor ve Irak’tan Suriye’ye silah taşıyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Telegraph