Sana Havalimanı’nda ateşkes kapsamındaki uçuşlar ertelendi

Dün Sana Havalimanı yolcu salonunda iki Yemenli (Reuters)
Dün Sana Havalimanı yolcu salonunda iki Yemenli (Reuters)
TT

Sana Havalimanı’nda ateşkes kapsamındaki uçuşlar ertelendi

Dün Sana Havalimanı yolcu salonunda iki Yemenli (Reuters)
Dün Sana Havalimanı yolcu salonunda iki Yemenli (Reuters)

Yemenlilerin vardığı ateşkes anlaşmasının ayrıntılarına ilişkin Yemen hükümeti ile Husi milisler arasındaki anlaşmazlık, dün Sana Havalimanı’ndan Ürdün'ün başkenti Amman'a yönelik ilk uçuşun ertelenmesine yol açtı. Hükümet, milisleri anlaşmayı ihlal etmek ve şüpheli kimliklere sahip olan, yasadışı pasaport taşıyan yolcuları uçağa almaya çalışmakla suçladı. Husi milisler ise uçuşların planlandığı gibi gerçekleştirilememesini kendilerince ateşkes ihlali olarak değerlendirdi.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından önerilen ve 2 Nisan'da yürürlüğe giren ateşkes, Sana Havalimanı’nda Amman ve Kahire’ye haftada iki ticari uçuşun gerçekleşmesine imkan sağlıyor. Kapsamlı ateşkes mucibince aynı zamanda 18 yakıt gemisinin Hudeyde Limanı’na girişine izin verilmesi üzerine durulmuş, Taiz’deki kuşatmanın kaldırılması ve iller arası yolların açılmasının görüşüleceği bir toplantı düzenlenmesi öngörülmüştü.
Dün yapılması planlanan ilk ticari uçuşun ertelenmesinden duyduğu endişeyi dile getiren BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, tarafları ‘uçuşların planlandığı gibi devam etmesine imkan sağlayacak bir çözüm bulma yönünde’ kendisi ve ofisi ile yapıcı bir şekilde çalışmaya çağırdığını aktardı.
BM Yemen Özel Temsilcisi, “Ateşkes; şiddeti azaltmayı, yakıt sağlamayı, hareket özgürlüklerini artırarak sivillere hizmet etmeyi amaçlıyor. Ateşkesin uygulanması, pekiştirilmesi ve yenilenmesinde taraflara destek olmak için çalışıyoruz” ifadelerine başvurdu.
Yemenlilerin insani acılarını hafifletecek yönde tüm adımları atmaya istekli olduğunu doğrulayan Yemen hükümeti ise Sana Havalimanı’na gidiş gelişlerin başlaması için tüm iç prosedürleri aldığını dile getirdi.
Hükümet tarafından yapılan resmi açıklamada, “Sayun ve Aden havalimanlarında yürürlükte olan prosedürlere göre uçuş yapılmasına karar verilmişti. Yalnızca devlet tarafından verilmiş pasaportlara onay verilmesi bu prosedürler kapsamındaydı. Zirâ pasaportlar, Yemen hükümetine dair egemen ulusal belgelerdir” ifadeleri kullanıldı.
Uçuşların gerçekleşeceği ülkeler ile koordinasyon sağlamaya çalıştığını vurgulayan hükümet, Sana-Amman-Sana hattında haftalık uçuş gerçekleştirmek üzere Ürdün'den onay aldığını bildirdi. Bu yönde prosedürlerin başlatılması ve dün ilk uçuşun düzenlenmesi yönünde Yemenia Airlines'a talimat verildiğini de ekledi.
Hükümet, Husi milisleri Sana'daki Yemenia ofisi aracılığıyla tüm bilet satış noktalarını kapatmak, satışları buradaki ofis ile sınırlamak ve biletleri yalnızca milisler tarafından verilen pasaportlara sahip yolculara satmak ile suçladı. Söz konusu açıklamada aynı zamanda “Uluslararası topluluğa ve devletlere karşı yükümlülükleri kapsamında prosedürlerin emniyet ile yürütülmesini arzulayan hükümet, BM Yemen Özel Temsilcisi aracılığıyla, Husilerin üzerinde mutabık olunanlara bağlı kalmasını, yolcu listesini değiştirmesini ve onaylı pasaportu olmayan yolcuların isimlerini uçuş listesinden silmesini talep etti” ifadelerine başvuruldu.
Uçuşların milisler üzerinde anlaşmaya varılan taahhütlere dönene kadar ertelendiğini belirten hükümet, Mart 2017'de Husiler tarafından düzenlenen seyahat belgelerinin geçersiz olduğunu açıkladı. Aynı zamanda Husilerin kontrolündeki bölgelerde kalan vatandaşların, kurtarılan bölgelerdeki merkezlerden pasaport almalarını kolaylaştırdığını da ekledi.
Yemen hükümeti, BM Yemen Özel Temsilcisi’nin ofisine gönderilen resmi yazıya göre, Husilerin kontrolü altındaki bölgelerden gelen vatandaşlar için Aden'deki Göç Dairesi merkezinde satış birimlerinin açıldığını duyurdu. 2014 veri tabanı kapsamında süresi dolmuş pasaportu olanlar için 24 saat içinde pasaport yenileme olasılığı olduğunu da ekledi.
Konuyla ilgili resmi açıklamada bulunan Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani ise Sana Havalimanı üzerinden Amman'a ilk ticari uçuşun gerçekleştirilememesinden tamamıyla Husi milisleri sorumlu tuttu. Dün başlaması planlanan uçuşun Husilerin meşru hükümet tarafından verilen pasaportların onaylanmasını öngören anlaşmaya uymaması nedeniyle yapılamadığını vurguladı.
Hükümetin Sana Uluslararası Havalimanı'ndan Amman'a ilk uçuşta 104 yolcunun seyahatini kabul ettiğini açıklayan Bakan İryani, “Ancak bunu reddeden Husi milisler, kendileri tarafından verilen güvenilmez pasaportlarla 60 yolcuyu, diğer normal yolcularla uçağa bindirmeye çalışıyor. İran Devrim Muhafızları ve Lübnan Hizbullahı'nın onlarca lider ve uzmanını sahte isim ve belgelerle kaçırmak için uçuşlardan yararlanan Husiler, böylece ateşkesi suiistimal ediyor” ifadelerine başvurdu.
Yemenli Bakan, uluslararası toplumu, BM ve BM Yemen Özel Temsilcisi’ni ‘bu insani dosyadaki manipülasyonunu durdurması yönünde Husi grubuna baskı yapmaya’ çağırdı. Husilerin menfaat elde etmek için kendi kontrolü altındaki bölgelerde vatandaşları yaşadıkları acıları görmezden gelerek rehin almak istediğini vurgulayan Bakan İryani, söz konusu ateşkes şartlarının uygulanması kapsamında uçuşun başlatılmasının hızlandırılması çağrısında bulundu.
Yemenia, Sana Uluslararası Havalimanı'ndan Ürdün'ün başkenti Amman'a ilk uçuşun gerçekleştirilmesi yönünde gerekli izinleri almadığını açıklayarak bu konudaki ‘derin üzüntüsünü’ ifade etmişti. Aynı zamanda ‘yakında tüm sorunların üstesinden gelineceği, şirketin Sana'dan uçuşlarına devam etmesine izin verileceği’ umudunu dile getirmişti.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.