Pandeminin ilk yılında Los Angeles'taki evsiz ölümleri yüzde 50'den fazla arttı

Kovid'in yayılmasını kontrol altına almak için akıl sağlığı ve madde bağımlılığı tedavilerinin kesilmesinin ardından çoğu ölümün nedeni aşırı dozda uyuşturucu kullanımı oldu

Los Angeles County'deki bir evsiz kampı (AP)
Los Angeles County'deki bir evsiz kampı (AP)
TT

Pandeminin ilk yılında Los Angeles'taki evsiz ölümleri yüzde 50'den fazla arttı

Los Angeles County'deki bir evsiz kampı (AP)
Los Angeles County'deki bir evsiz kampı (AP)

Yetkililer, akıl sağlığı ve madde bağımlılığı tedavisi hizmetlerinin koranavirüsün yayılmasını engellemek için keskin bir şekilde azaltılmasının ardından pandeminin ilk yılında Los Angeles County'nin evsiz nüfusunda aşırı dozda uyuşturucu kullanımının arttığını bildiriyor.
LA County Halk Sağlığı Departmanı'nın raporu 1 Nisan 2020 ile 31 Mart 2021 arasında 1988 evsizin öldüğünü gösterirken, bu bir önceki yıla göre yüzde 56'lık artış anlamına geliyordu.
Pandeminin ilk yılında aşırı dozda uyuşturucu kullanımıyla yaşamını yitirenler yüzde 78 arttı. Pandemiden önceki yılda Halk Sağlığı Departmanı ölümle sonuçlanan 402 aşırı doz kullanımı bildirmişti. Rapordaysa salgından sonraki yılda bu sayının neredeyse iki katına çıkarak 715'e ulaştığı belirtildi.
Rapor, pandeminin ilk yılında koroner kalp hastalığının öne çıkan ikinci ölüm nedeni olduğunu, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 30'luk artışla 309 ölüme yol açtığını gösterdi.
Raporda pandeminin ilk yılında 179 evsizin Kovid-19'dan öldüğü de ortaya kondu.
Yetkililer, fentanilin yaygınlığı nedeniyle halihazırda büyüyen uyuşturucu ve aşırı doz sorununu pandeminin muhtemelen daha da kötüleştirdiğini söylüyor. Ölümlerin çoğunda, yani yüzde 75'inde metamfetamin rol oynarken, bu oran bir önceki yılla yaklaşık olarak aynıydı.
Ancak rapor, aşırı doz ölümlerinde fentanilin rolünün neredeyse iki katına çıkarak yüzde 45'e ulaştığını belirtti.
LA County Heyeti'nin Birinci Bölge Sorumlusu Hilda L. Solis, "Rapordaki bulgular gerçek bir olağanüstü hali yansıtıyor" dedi.
Solis, "Uygar bir toplumdaki hiç kimsenin bu yılki evsiz ölüm raporunda belgelenen şok edici gereksinimler karşısında derinden rahatsızlık duymaması kabul edilebilir değil" ifadelerini kullandı. 
The Independent'ta yer alan habere göre Los Angeles County, yoksulluk ve uyuşturucuyla kötü namını duyurmuş Skid Row mahallesine ev sahipliği yapıyor. Bir zamanlar Los Angeles'taki evsiz nüfusunu büyük ölçüde bu mahalleye kapatılıyordu. Şimdiyse sıra sıra çadırlar, kartondan yapılma sığınaklar, hurdaya dönen karavanlar ve derme çatma kontrplak yapılar ABD'nin en kalabalık ikinci şehrinin geneli için tanıdık manzaralar haline geldi.

Los Angeles şehir merkezindeki kötü şöhretli Skid Row evsizler kampı yaklaşık 8 bin kişiye ev sahipliği yapıyor (AFP)​​​​​
ABD İskan ve Kentsel Kalkınma Bakanlığı'nın mecbur kıldığı 2020 evsiz kişi sayımına göre Kaliforniya, tahminen 161 bin kişiyle ülkedeki en büyük evsiz nüfusuna sahip ve bu sayının yaklaşık 4'te biri ciddi akıl hastalıklarından mustarip.
Los Angeles Halk Sağlığı Departmanı'nın başı Barbara Ferrer, "Kovid-19 pandemisinin evsizlikten mustarip kişiler üzerindeki etkisi açıkça bu yeni ve ölümcül virüsün doğrudan etkilerinin ötesine uzanıyor. Pandemi, halihazırda bu savunmasız nüfusa sıkıntı veren stres unsurlarını daha da kötüleştirdi" dedi.
San Francisco'daki evsiz ölümleriyle ilgili geçen ay yayımlanan araştırma da benzer bulgular gösterdi: University of California San Francisco ve şehrin Halk Sağlığı Departmanı'nın yaptığı çalışmaya göre Mart 2020 ile Mart 2021 arasında San Francisco'da 331 evsiz ölümü kaydedildi. Bu sayı, önceki yıllarınkinden iki kat fazlaydı ve ölüm nedenlerinin başında aşırı doz uyuşturucu kullanımı geliyordu.



İzleyicilerin nefret ederek izlediği dizi zirveye yerleşti

36 yaşındaki Lily Collins'in (sağda) başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)
36 yaşındaki Lily Collins'in (sağda) başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)
TT

İzleyicilerin nefret ederek izlediği dizi zirveye yerleşti

36 yaşındaki Lily Collins'in (sağda) başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)
36 yaşındaki Lily Collins'in (sağda) başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)

Emily in Paris'in 5. sezonu, "saçmalık" ve "berbat" gibi sert ifadelerle eleştirilse de bu durum dizinin Netflix listelerinin zirvesine çıkmasını engellemedi.

Lily Collins'in pazarlama yöneticisi Emily Cooper'a hayat verdiği popüler dizinin yeni sezonunda Emily, Savoir'ı büyütme hedefiyle Paris'ten Roma'ya taşınıyor. Ancak iki şehir arasında mekik dokurken, iş hayatındaki zorlukların yanı sıra arkadaşlıkları ve romantik ilişkileri de ciddi bir sınavdan geçiyor.

Eleştirmenlerden ve izleyicilerden gelen vasat yorumlara rağmen Emily in Paris, platformun en çok izlenen dizileri listesinde bir numaraya yerleşti.

Peki bu nasıl oldu? Yanıt, diziyi eleştire eleştire seyreden, yani adeta "nefret ederek izleyen" hayranlarda yatıyor olabilir. 5. sezonun yayına girmesinin ardından, karakterleri ve hikaye tercihlerini yerden yere vuran seyircilerin, izlenme rakamlarını yukarı çektiği düşünülüyor.

X'te Bananafrancesca adlı kullanıcı, "Emily in Paris'te olan şu ki, her karakterin yaptığı her seçimden nefret ediyorum ama yine de her sezon izlemeye devam ediyorum" diye yazdı.

Alexhaobao ismini kullanan izleyiciyse benzer bir duyguyu şu sözlerle dile getirdi: 

Emily in Paris'in yeni sezonunun her zamanki kadar saçmalıklarla dolu olduğunu duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Takıntılıyım.

Bir başka izleyici ise "sinirlerini bozmasına rağmen" diziyi izlemeyi sürdürdüğünü söylerken, bir diğer hayran şu yorumu yaptı:

Ah Emily in Paris... Oyunculuklar iyi mi? Hayır. Kostümler? O da hayır. Görüntü yönetimi? Aslında berbat. Hikaye? Klişe ve korkunç. Ama onu o kadar özlemiştim ki!!!

Lily Collins, Ashley Park, Lucas Bravo, Eugenio Franceschini ve Lucien Laviscount gibi pek çok isim yeni sezonda rollerine geri dönerken, diziye yeni yıldızlar da katılıyor. Minnie Driver, İtalyan bir kraliyet mensubuyla evli, göz alıcı Britanyalı Prenses Jane rolüyle kadroya dahil olurken; Bryan Greenberg, Paris'te yaşayan Amerikalı Jake'i, Michèle Laroque ise Sylvie'nin eski arkadaşı Yvette'i canlandırıyor.

Yayın hayatına 2020'de başlayan dizinin 5. sezonu, eleştirmenleri de tatmin etmedi.

The London Evening Standard, "Minnie Driver kadroya katılarak ihtiyaç duyulan bir enerji getiriyor ancak bu bile diziyi kurtarmaya yetmiyor" diye yazdı.

TechRadar ise daha sertti: 

Emily in Paris'in 5. sezonunun dizinin şimdiye kadarki en zayıf halkası olduğunu söyleyebilirim. Mekan değişikliği olması gerektiği gibi işlemiyor ve artık hiçbir anlam taşımayan romantik drama yatırım yapmak her zamankinden daha zor.

Independent Türkçe, Metro, TechRadar, The London Evening Standard


Nolan'ın merakla beklenen yeni filminin fragmanı tartışma yarattı: "Çok sıkıcı"

Yeni fragmanı izleyen sinemaseverler, 55 yaşındaki Oscarlı yıldız Matt Damon'ın Odysseus rolü için doğru bir tercih olup olmadığını sorguluyor (Universal)​​​​​​​
Yeni fragmanı izleyen sinemaseverler, 55 yaşındaki Oscarlı yıldız Matt Damon'ın Odysseus rolü için doğru bir tercih olup olmadığını sorguluyor (Universal)​​​​​​​
TT

Nolan'ın merakla beklenen yeni filminin fragmanı tartışma yarattı: "Çok sıkıcı"

Yeni fragmanı izleyen sinemaseverler, 55 yaşındaki Oscarlı yıldız Matt Damon'ın Odysseus rolü için doğru bir tercih olup olmadığını sorguluyor (Universal)​​​​​​​
Yeni fragmanı izleyen sinemaseverler, 55 yaşındaki Oscarlı yıldız Matt Damon'ın Odysseus rolü için doğru bir tercih olup olmadığını sorguluyor (Universal)​​​​​​​

Universal, Christopher Nolan'ın Homeros'un destanından uyarladığı ve merakla beklenen filmi The Odyssey için ilk tanıtım fragmanını paylaştı. Ancak fragman, beklentilerin yüksekliği nedeniyle bazı sinemaseverleri hayal kırıklığına uğrattı.

Film, Truva Savaşı'nın ardından evine dönmek için uzun ve çetin bir yolculuğa çıkan Yunan kahramanı Odysseus'un hikayesini konu alıyor. Karaktere Matt Damon hayat verirken Universal, şubatta oyuncunun kostümlü ilk görüntüsünü paylaşmıştı. 

Yıldızlar saymakla bitmiyor

Damon'a filmde Anne Hathaway, Zendaya, Tom Holland, Lupita Nyong'o, Charlize Theron, Mia Goth, Benny Safdie, Jon Bernthal, John Leguizamo ve daha birçok yıldız isim eşlik ediyor. Nolan, filmin hem yönetmenliğini hem senaristliğini üstlenirken, yapımcılığı eşi Emma Thomas'la birlikte yürütüyor.

Fragmanda Odysseus'un ordusuyla birlikte denizde gemi kazası geçirdiği ve evine dönebilmek için son derece tehlikeli bir yolculuğa çıktığı görülüyor. Odysseus ve askerleri, Truva Atı'nın içinde geçen kısa bir sahnede de karşımıza çıkıyor. Bu sekans, daha önce Günahkarlar (Sinners) ve Savaş Üstüne Savaş'ın (One Battle After Another) IMAX 70mm seansları öncesinde sinemalarda gösterilen 6 dakikalık özel fragmanda da yer almıştı. 

Fragman boyunca Odysseus'un karada yürüdüğü, denizlerde yol aldığı ve karanlık mağaralardan geçtiği sahneler dikkat çekiyor. Bu mağaralardan birinde, gölgelerin arasından beliren ürkütücü derecede büyük bir yaratık da görülüyor. Ayrıca Tom Holland'ı Odysseus'un oğlu Telemakhos, Anne Hathaway'i ise eşi Penelope rolünde kısa anlarla izliyoruz.

Sıkıcı mı, yoksa harika bir deneyim mi?

Nolan'ın yeni projesi etrafındaki büyük heyecana rağmen, kimi izleyiciler filmin ilk tanıtımından daha fazlasını bekliyordu.

X'te bir izleyici, "Christopher Nolan'ın The Odyssey fragmanı, şimdiye kadar gördüğüm en sıkıcı Yunan mitolojisi uyarlaması gibi duruyor. Sinema perdesinde izlemeye değecekmiş gibi bile görünmüyor" yorumunu yaptı.

Yeni tanıtımı izleyen bir başka hayran ise, "Odysseia gibi bir hikayenin fragmanı nasıl bu kadar sıkıcı yapılabilir?" diyerek tepkisini dile getirdi.

Üçüncü bir sosyal medya kullanıcısıysa fragmanı izledikten sonra Nolan'ın oyuncu seçimini sorguladı. Kullanıcı, "The Odyssey fragmanı resmen uyku getiriyor ve açıkçası Matt Damon bu rol için doğru tercih miydi emin değilim" ifadelerini kullandı.

Öte yandan fragmanı son derece etkileyici bulanlar da vardı. Bir X kullanıcısı, "The Odyssey fragmanı kelimenin tam anlamıyla gördüğüm en güzel şey" diye yazarken, bir diğeri ise "The Odyssey sinemada harika bir deneyim olacak gibi görünüyor. Zaten önemli olan da bu" yorumunu yaptı.

"Vizyoner bir sinema başyapıtı"

Universal, geçen aralık ayında filmin “dünyanın dört bir yanında, tamamen yeni bir IMAX film teknolojisi kullanılarak çekileceğini” açıklamıştı. Universal yöneticilerinden Jim Orr da CinemaCon’da yaptığı konuşmada, izleyicilerin “Homeros’un bile gurur duyabileceği, kuşakta bir kez rastlanabilecek vizyoner bir sinema başyapıtı” bekleyebileceğini söylemişti.

Filmde rol alan John Leguizamo ise Nolan'ın çalışma tarzını bağımsız sinemacılara benzetmişti. Oyuncu, martta konuk olduğu ve MSNBC'de yayımlanan Morning Joe programında, "Bunu bir komiteyle yapmıyor, stüdyonun ne dediğine göre hareket etmiyor" demişti. Leguizamo sözlerini, "Çılgın bütçelerle çalışan bir bağımsız sinemacı gibi" diye sürdürmüştü.

"Yalnızca benim gözlerimden çıkmalı"

Nolan'ın son filmi Oppenheimer, 2024'te 7 Oscar kazanmıştı. Yönetmen, 2023'te Variety'ye verdiği röportajda Oppenheimer sonrası hangi projeyi yapacağından emin olmadığını söylemiş ancak şunu eklemişti: 

Ne yaparsam yapayım, tamamen bana ait olduğunu hissetmem gerekiyor. Fikrin tohumu başka bir yerden gelebilir ama klavyede parmaklarımdan geçip yalnızca benim gözlerimden çıkmalı.

The Odyssey, 17 Temmuz 2026'da sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, Variety, Empire, Morning Joe, US Weekly


Birleşik Krallık ıstakozların canlı pişirilmesini yasaklıyor

Canlı ıstakozların kaynatılması Birleşik Krallık hükümeti tarafından yasaklanacak (Unsplash)
Canlı ıstakozların kaynatılması Birleşik Krallık hükümeti tarafından yasaklanacak (Unsplash)
TT

Birleşik Krallık ıstakozların canlı pişirilmesini yasaklıyor

Canlı ıstakozların kaynatılması Birleşik Krallık hükümeti tarafından yasaklanacak (Unsplash)
Canlı ıstakozların kaynatılması Birleşik Krallık hükümeti tarafından yasaklanacak (Unsplash)

Birleşik Krallık (BK) hükümeti hayvan hakları reformları kapsamında canlı ıstakoz ve yengeçlerin kaynatılmasını yasaklıyor.

İngiltere'nin pazartesi yayımlanan yeni hayvan refahı stratejisinde hükümet, "canlı kaynatmanın kabul edilebilir bir öldürme yöntemi olmadığını" belirtti. Ayrıca köpek üretimi ve iz sürme avcılığının (trail hunting; tazıların canlı hayvanları avlamak yerine, yapay bir kokunun izini sürdüğü uygulama -çn.) yasaklanmasıyla ilgili de kılavuz yayımladı.

Bu karar daha önceki mevzuatın, on ayaklı kabuklular ve kalamarla ahtapot gibi kafadanbacaklı yumuşakçaların "acı ve ıstırap hissedebilen duygusal canlılar" olduğunu belirtmesinin ardından geldi.

Hükümet ayrıca balıkçılık sektörünün koruma önlemlerini iyileştirme yönünde halihazırda adımlar attığını, ancak gerekirse daha fazla önlem alınabilmesi için tedarik zinciri uygulamalarına ilişkin daha fazla bilgiye de ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Refah stratejisi ayrıca evcil hayvanlar, çiftlik hayvanları ve yaban hayvanları için de bir dizi koruma önlemi içeriyor. Canlı tilkileri kovalamanın kılıfı olarak kullanıldığından korkulduğu için iz sürme avcılığını yasaklama planlarının yanı sıra köpek yetiştiriciliği gibi zalim üretim uygulamalarını durdurmayı amaçlayan korumaları sıkılaştırma planlarını da kapsıyor.

BK Çevre Bakanı Emma Reynolds, BK'nin "hayvanseverler ülkesi" olduğunu söyleyerek hükümetin "bir nesil içinde en iddialı hayvan refahı stratejisini uyguladığını" iddia etti.

Bakan, "Battersea Köpek ve Kedi Barınağı'na yaptığım ziyaret, bana her yıl milyonlarca ailenin evlerine hayvan aldığını hatırlattı. Stratejimiz, evlerde, çiftliklerde ve yabandaki hayvanların refah standartlarını yükseltecek" diye ekliyor.

Hayvanat bahçesi standartlarını iyileştirmek, yavru köpek kaçakçılığını sona erdirmek ve çiftlik hayvanlarını köpek saldırılarından korumak için çoktan adımlar attık. Şimdi tavuk kafeslerini, zalim tuzakları, iz sürme avcılığını yasaklamayı ve kötü koşullardaki köpek üretimini kısıtlamayı planlıyoruz.

Hükümetin evcil hayvan refahına yönelik planları arasında, hayvanlara zarar verebileceği endişesiyle şok tasmalarının yasaklanmasıyla ilgili danışmanlık almak da var.

Bakanlar, birkaç ölümcül saldırıyla ilişkilendirildikten sonra yasaklanan American Bully XL tipi köpeklerle ilgili endişelerin artması nedeniyle, sorumlu köpek sahipliğini teşvik eden bir kamu güvenliği kampanyası da planlıyor.

Çiftlik hayvanlarının refahını iyileştirme planları arasında, yumurtlayan tavukların koloni kafesleri ve domuzların doğum kafeslerinin kullanımından vazgeçilmesi ve çiftlik balıkları için daha insancıl kesim yöntemlerinin getirilmesi yer alıyor.

Yaban hayvanlarının korunmasına yönelik planlar arasında, iz sürme avcılığıyla tuzakların yasaklanması ve tavşanların avlanma sezonunun kapatılması var.

Downing Street, reformların "kırsal kesime karşı bir savaş" olduğu yönündeki iddiaları reddediyor.

Başbakan sözcüsü, "Hayır, kesinlikle hayır. Tarım veya hayvan refahı stratejisi gibi birçok yönden Britanya halkının kırsal alana duyduğu saygıyı paylaştığımızı söyledik" diyor.

Ayrıca Reform UK lideri Nigel Farage'ın, iz sürme avcılığını yasaklama planları nedeniyle İşçi Partisi'ni "otoriter kontrol manyakları" diye nitelendiren iddiasını da reddediyor.

Independent Türkçe