Filistin: Rusya’nın Ukrayna’yı işgali UNRWA fonlarını etkiliyor

Filistinliler Şubat ayında Gazze'deki eş-Şati Mülteci Kampı'nda yer alan UNRWA deposundan un çuvalları yüklüyor (AP)
Filistinliler Şubat ayında Gazze'deki eş-Şati Mülteci Kampı'nda yer alan UNRWA deposundan un çuvalları yüklüyor (AP)
TT

Filistin: Rusya’nın Ukrayna’yı işgali UNRWA fonlarını etkiliyor

Filistinliler Şubat ayında Gazze'deki eş-Şati Mülteci Kampı'nda yer alan UNRWA deposundan un çuvalları yüklüyor (AP)
Filistinliler Şubat ayında Gazze'deki eş-Şati Mülteci Kampı'nda yer alan UNRWA deposundan un çuvalları yüklüyor (AP)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Filistinli mültecilere gönderdiği mesajında, UNRWA’nın bazı hizmetlerinin diğer kurumlara olası transferine işaret etti. Lazzarini’nin mesajı, bu ifadeleri reddeden Filistinli örgütlerin tepkisini çekti.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), mültecilerle ilgili gruplar ve kuruluşlar, Lazzarini'nin mesajında yer alan hususları katiyen reddettiklerini açıkladı. Bu gelişmenin, ucu UNRWA'nın yetkisine dokunacak, mülteci sorununu etkileyecek daha ciddi gelişmelere yol açacağı öngörüldü.
FKÖ İcra Kurulu Üyesi ve Mülteci İşleri Daire Başkanı Ahmed Ebu Huli, UNRWA bütçesindeki mali açığı giderme yönünde çözümler önermenin ve UNRWA'nın yetkilerini diğer uluslararası kuruluşlara devretmenin Lazzarini’nin yetkisi dahilinde olmadığını vurguladı.
Ebu Huli, bu gelişmenin UNRWA'yı tasfiye ederek yetkilerini uluslararası örgütlere ve ev sahibi ülkelerin hükümetlerine devretme yönünde siyasi boyutlar taşıdığı görüşünü ifade etti.
Lazzarini’den bu mesaja dair bir açıklamada bulunmasını, hatta bu mesajını geri almasını talep eden Ebu Huli, aynı zamanda finansal kaynak seferber etmek için düzenlediği son ziyaret turunun sonuçlarına dair bir açıklamada bulunmasını, onu böyle bir açıklama yapmaya iten sebepleri sıralamasını istedi.
UNRWA'yı kurma kararını alan BM’yi, Filistin davasına adil bir çözüm bulunana kadar diğer BM kuruluşlarındaki gibi bu ajansa özel bağımsız bir bütçe ayırma kararı almaya çağırdığını da ekledi.
Hizmetlerini sunmasına yardımcı olmaları yönünde UNRWA'nın kardeş BM örgütleriyle ortaklığını genişletmeye çalıştığını söyleyen Lazzarini, daha geniş bir BM sistemi dahilinde ortaklıkları en üst düzeye çıkarma seçeneği üzerine durulduğunu söyledi. Bu seçeneğin merkezinde hizmetlerin UNRWA adına ve yönetimi altında sağlanabilmesinin yattığını da ekledi.
Lazzarini'nin mesajı, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin mali krizi artırdığı sırada geldi. UNRWA, bazı bağışçı ülkelerin geçen yılki bağış miktarlarının aynısının beklenmemesi uyarısında bulunduğunu, diğer ülkelerin ise bağışların ödenmesini erteleme niyetlerini dile getirdiklerini aktarmıştı. Zirâ çabaların Ukrayna’ya yönlendirilmesi niyetinde olduklarını bildirmişti.
UNRWA, kendisine yönelik desteklerin azalması ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD’nin verdiği desteği kesmesi nedeniyle yıllardır mali kriz içerisinde. Mevcut yönetim ise desteği yeniden sağlamak için UNRWA ile bir çerçeve anlaşması imzalamış, ancak diğer ülkelerin desteklerini mazeret sunarak geri çekmeleri veya azaltmaları üzerine anlaşma mali krizi çözmemişti. Geçtiğimiz yıl Avrupa Birliği'nin (AB) başkenti Brüksel'de düzenlenen bağış konferansı da krizin çözülmesini sağlamamıştı.
FKÖ Mülteci İşleri Dairesi, Lazzarini'nin mesajına dair şaşkınlığını, “302 Mülteci Haklarını Savunma Komisyonu ise endişesini dile getirdi. Söz konusu açıklamanın son derece tehlikeli olduğu değerlendirmesinde bulunan komisyon, bunun UNRWA'nın dağıtılmasının, Filistinli mülteciler meselesinde ise basite indirgenemeyecek tehlikeli bir dönüm noktasına girilmesinin habercisi olduğunu vurguladı.
Diğer yandan Hamas ise Lazzarini'nin söz konusu açıklamalarını çok ciddiye aldığını ve katiyen reddettiğini ifade etti. Zirâ bu açıklamanın aslında mülteci meselesinin siyasi tanığı UNRWA’nın çalışmalarını sona erdirme ve kurumu dağıtma girişimine bir başlangıç teşkil ettiğini vurguladı.
Filistin İslami Cihad Hareketi, Lazzarini'nin bu açıklamalarının ciddi riskleri ortaya koyduğunu, zirâ ajansın çalışmalarının sona erdirilmesi ve mülteci meselesinin tasfiye edilmesinin amaçlandığını söyledi.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), bu açıklamaların mültecilerin yerlerinden edildikleri evlerine dönüş hakkının tasfiyesi yolunda bir adıma işaret ettiğini öne sürdü. Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) ise Lazzarini'nin bu tutumundan derhal vazgeçerek açıklamalarda bulunmasını istedi.



İsrail Hochstein'ın yokluğunu saldırılarla dolduruyor

Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
TT

İsrail Hochstein'ın yokluğunu saldırılarla dolduruyor

Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)

İsrail, ABD'nin ateşkes girişimini yürüten ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein'ın yokluğunu şiddetli saldırılarla dolduruyor ve Nebatiye'yi Mercuyun bölgesinden ayırmak amacıyla Litani Nehri'nin eteklerine ulaşan kara saldırısının alanını genişletiyor.

Hochstein İsrail ziyareti hakkında herhangi bir açıklama yapmadan Washington'a dönerken, Lübnanlı kaynaklar Şarku’l Avsat'a, ABD Özel Temsilcisi’nin ‘Lübnanlı müzakerecilerle temas halinde kaldığını’ doğruladı. Kaynaklar ayrıca, ateşkes görüşmelerinin ‘yavaş ama istikrarlı bir şekilde olumlu yönde ilerlediğini’ belirtti.

İsrail güçleri, topçu ateşi ve savaş uçakları ile insansız hava araçlarının (İHA) hava saldırılarının ardından Kafr Kila kasabasından başlayarak Deyr Mimas kasabasına, yani Lübnan'ın derinliklerine doğru yaklaşık 5 kilometrelik bir yolu yürüyerek Litani'nin eteklerine ulaştı. Hizbullah da bu güçleri ulaştıkları noktalarda hedef aldığını açıkladı.

Buna paralel olarak İsrail, Beyrut'un güney banliyösüne yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı. Banliyönün karşısında yer alan ve Lübnan savaşında eski temas hatları olan Ayn er-Rummane ve Hadath'taki Hıristiyan mahalleleri, ordunun mahalle sakinlerini binaları boşaltmaları konusunda uyarmasının ardından hedef alındı.