Batı ülkeleri, Ukrayna Savunma İstişare Grubu toplantısı öncesinde Ukrayna’ya askeri yardımları artırma konusunda hemfikir

İngiltere'nin geçtiğimiz ay Ukrayna ordusuna bağışladığı silahları inceleyen Luhansk'taki ayrılıkçı güçlerden bir asker (EPA)
İngiltere'nin geçtiğimiz ay Ukrayna ordusuna bağışladığı silahları inceleyen Luhansk'taki ayrılıkçı güçlerden bir asker (EPA)
TT

Batı ülkeleri, Ukrayna Savunma İstişare Grubu toplantısı öncesinde Ukrayna’ya askeri yardımları artırma konusunda hemfikir

İngiltere'nin geçtiğimiz ay Ukrayna ordusuna bağışladığı silahları inceleyen Luhansk'taki ayrılıkçı güçlerden bir asker (EPA)
İngiltere'nin geçtiğimiz ay Ukrayna ordusuna bağışladığı silahları inceleyen Luhansk'taki ayrılıkçı güçlerden bir asker (EPA)

ABD yönetimi, Ukrayna’nın Rus güçleriyle mücadele edebilmesi için ihtiyaç duyduğu acil askeri yardım listesini Avrupa Birliği’ne (AB) teslim etti. Bu adım, Washington tarafından yarın Almanya’nın Ramstein kentindeki Ramstein Hava Üssü'nde yapılması planlanan Ukrayna Savunma İstişare Grubu toplantısının ön hazırlığı niteliğindeydi. Ramstein Hava Üssü'ndeki toplantıya, NATO üyesi olan ve olmayan 20’den fazla ülkenin katılması bekleniyor. Toplantıda, Rusya’nın üçüncü ayına giren ancak hedeflerine henüz ulaşamadığı Ukrayna işgalini püskürtmesi için Kiev’i askeri olarak desteklemek amacıyla ortak bir plan geliştirilmesi hedefleniyor.
AB ülkeleri, Ukrayna’ya sağlanan askeri ve lojistik desteğin devam ettirilmesi ve askeri yardımın muharebelerin gidişatına göre artırılması konusunda hemfikirler. Hatta bazı ülkeler Ukrayna’ya talep ettiği ağır silahları sağlamak istediklerini dahi dile getirdiler. Avrupa Konseyi Sözcüsü Andrew Cutting, dün yaptığı açıklamada, AB’nin Ukrayna’ya sağladığı askeri desteği Moskova ile doğrudan çatışma çerçevesinin dışında tutmak istediğini söyledi. Cutting, “AB, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınıyor ve Ukrayna'nın egemenliğini ile toprak bütünlüğünü destekliyor. Fakat çatışmaya taraf değil” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki dün, Rusya’nın Ukrayna işgalinin başlamasından bu yana ülkesinin Ukrayna’ya 1,6 milyar dolar değerinde askeri yardım sağladığını açıkladı. Bu yardımın ‘Ukrayna, Polonya ve Avrupa'nın egemenliğini kurtardığını’ vurgulayan Başbakan Morawiecki, Ukraynalı mevkidaşı Denis Şmihal ile telefon görüşmesinin ardından Krakow'da yaptığı bir konuşmada Polonya’nın Ukrayna'ya uçaksavar ve tanksavar füzelerin yanı sıra havan topları ve insansız hava araçları (İHA) ile 40 tank ve zırhlı araç tedarik ettiğini söyledi. Avrupa’nın Rusya'ya yönelik yaptırımlarını yetersiz bulan Polonya Başbakanı, ülkesinin Rusya’dan doğalgaz ve petrol ithalatına ortak yaptırım uygulama talebini yineledi.
Avrupalı ​​yetkililer ise dün, Rus General Rustam Minnekayev’in Rus güçlerinin Odessa'yı ele geçirdikten sonra Rusya’nın Türkiye’nin ardından Karadeniz'e kıyısı olan en büyük ikinci güç olması için ilerlemeye devam edeceğini söylediği açıklamalarından duydukları endişeyi dile getirdiler. Avrupalılar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakınlığıyla bilinen Tümgeneral Minnekayev’in açıklamaları, Ukrayna gibi NATO dışında kalan ve bir Rus azınlığın yaşadığı Moldova'nın işgaline hazırlık tehdidi olarak değerlendirdiler. 1812 yılında Rusya’nın hegemonyasına giren Moldova, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1992 yılında bağımsızlığını kazanmıştı.
Batılı istihbarat servisleri, kısa bir süre önce Moldova'da ‘Moskova ajanları’ olarak adlandırılan kişilerin yoğunlaştığını gözlemlediklerini bildirmesi dikkati çekerken bu kişilerin varlığının, Ukrayna'dakine benzer bir askeri operasyona hazırlık amacıyla Rusça konuşan azınlığa karşı bir huzursuzluk çıkarmayı amaçladığı düşünülüyor. Rus azınlığın yaşadığı Transdinyester bölgesi 1990 yılında Moldova’dan bağımsızlığını ilan etse de bugüne kadar bunu tanıyan ülke olmadı. Ancak Transdinyester, o tarihten beri yüzlerce Rus askerinin ve binlerce silahlı ayrılıkçının yuvası haline geldi.
İngiltere askeri istihbarat servislerinin kaynakları geçtiğimiz hafta, Moskova'nın 400 binden fazla Ukraynalı mülteciye ev sahipliği yapan Moldova'da 9 Mayıs’ta Nazi güçlerine karşı kazanılan zaferin kutlamaları sırasında bazı eylemlere hazırlanıyor olabileceğini bildirdiler. Tamamen Rusya’dan tedarik edilen doğalgaza bağlı olan Moldova, Rusya’nın Ukrayna işgalinin başlamasından bu yana net bir tutum sergilemekten kaçınıyor. Bunun yanında Moldova, Rusya'nın tepkisinden korktuğu için Batı ülkelerinin Moskova'ya yönelik yaptırımlarını uygulamaktan da kaçındı.
Slovakya Cumhurbaşkanı Zuzana Caputova, Avrupalıların Rusya’nın hedeflerini artırması ihtimaline ilişkin endişesinin, AB ve AB’nin ‘zayıf halkası’ Slovakya'ya doğru genişlediğini söyledi.  Caputova, dün yaptığı açıklamada, “Putin hedeflerine ulaşmayı başarırsa, Rusya'nın komşusu olan hiçbir ülke artık güvende olmayacak” şeklinde konuştu. Düzenlediği basın toplantısında ​​ülkesinin NATO güçlerine ev sahipliği yapmaya hazır olduğunun altını çizen Slovakya Cumhurbaşkanı, ülkesinin Ukrayna'ya füze savunma sistemleri sağladığını ve karşılığında Washington'dan bir grup Patriot füzesi aldığını açıkladı.
Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin Danışmanı Oleksiy Aristoviç, Ukrayna'daki doğrudan askeri çatışmaların en geç iki ya da üç hafta içinde sona ereceğini söyledi. Moskova'nın bu süre zarfında ilk zaferlerini duyurmasını, bazı hedeflere ulaşmasını ve Kiev'e müzakere teklif etmesini bekleyen Zelenskiy’nin en yakın danışmanı Aristoviç, “Uluslararası toplum bizi savaşa devam etmeye ve Rus güçlerini ülkemizden çıkarmaya çağırıyor. Son derece tutarlı bir tutum sergiliyoruz. Mevcut koşullarda ortamın verimli olabilecek müzakereler için uygun olduğunu düşünmüyorum. Moskova'nın, ordusunun gücünü toplamaya ve belirli bölgeleri hedef almaya devam edeceğini, ardından önümüzdeki yazın sonlarında büyük bir saldırı başlatacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.



CIA, 83 yaşındaki Churchill'i Sovyetler'e karşı kullanmak istemiş

Rus devletine ait RT, Churchill için "ateşli bir antikomünist" ifadesini kullandı (AFP)
Rus devletine ait RT, Churchill için "ateşli bir antikomünist" ifadesini kullandı (AFP)
TT

CIA, 83 yaşındaki Churchill'i Sovyetler'e karşı kullanmak istemiş

Rus devletine ait RT, Churchill için "ateşli bir antikomünist" ifadesini kullandı (AFP)
Rus devletine ait RT, Churchill için "ateşli bir antikomünist" ifadesini kullandı (AFP)

ABD'nin dış istihbarat servisi CIA'in, eski Birleşik Krallık Başbakanı Sör Winston Churchill'i 1958'de Sovyetler Birliği'ne karşı kullanmak istediği ortaya çıktı. 

Telegraph'ın yeni yayımlanan CIA belgelerine dayandırdığı haberde, 1940-1945 ve 1951-1955'te başbakanlık yapan Churchill'in bu istihbarat servisi tarafından fonlanan Özgürlük Radyosu'na (Radio Liberty) konuşmasının planlandığı bildirildi. 

Karl Marx'ın 75. ölüm yıldönümü vesilesiyle yapılan programlarda, geleneksel Marksizm-Leninizm'e karşı o dönem Sovyetler Birliği içinde güç kazanan revizyonizm akımının daha da yaygınlaşmasının hedeflendiği aktarıldı. 

ABD'nin dış istihbarat servisi CIA'in, eski Birleşik Krallık Başbakanı Sör Winston Churchill'i 1958'de Sovyetler Birliği'ne karşı kullanmak istediği ortaya çıktı. 

Telegraph'ın yeni yayımlanan CIA belgelerine dayandırdığı haberde, 1940-1945 ve 1951-1955'te başbakanlık yapan Churchill'in bu istihbarat servisi tarafından fonlanan Özgürlük Radyosu'na (Radio Liberty) konuşmasının planlandığı bildirildi. 

Karl Marx'ın 75. ölüm yıldönümü vesilesiyle yapılan programlarda, geleneksel Marksizm-Leninizm'e karşı o dönem Sovyetler Birliği içinde güç kazanan revizyonizm akımının daha da yaygınlaşmasının hedeflendiği aktarıldı. 

1951-1972'de gizlice CIA tarafından fonlanan Özgürlük Radyosu sonrasında Özgür Avrupa Radyosu'yla birleşti ve yayınlarını sürdürüyor. 

Nottingham Üniversitesi'nde istihbarat tarihi ve uluslararası ilişkiler dersleri veren Prof. Rory Cormac, yeni açıklanan belgelerle ilgili şu yorumu yaptı:

Soğuk Savaş'taki propaganda operasyonları otoriteyi sarsma, ortodoks fikirleri parçalama ve sorgulamayı teşvik amaçlarını taşıyordu.

Telegraph, Özgür Avrupa Radyosu ve CIA'le yorum hakkı çerçevesinde temasa geçildiğini ancak yanıt alınamadığını bildiriyor. 

Independent Türkçe, Telegraph, RT


İsviçre nükleer sığınaklarını yeniliyor

İsviçre'deki yetkililer, sığınakların çok sağlam olduğunu söylüyor (AFP)
İsviçre'deki yetkililer, sığınakların çok sağlam olduğunu söylüyor (AFP)
TT

İsviçre nükleer sığınaklarını yeniliyor

İsviçre'deki yetkililer, sığınakların çok sağlam olduğunu söylüyor (AFP)
İsviçre'deki yetkililer, sığınakların çok sağlam olduğunu söylüyor (AFP)

Tarafsızlık politikasıyla bilinen İsviçre, "değişen küresel güvenlik durumunu" gerekçe göstererek nükleer sığınaklarını yeniliyor.

9 milyon nüfuslu bu Avrupa ülkesinde, özel mülklerde ve kamuya açık alanlardaki 370 bin sığınak, tüm yurttaşları barındırabilecek kapasiteye sahip.

2026'da başlatılacak bir programla 200 büyük sığınak, 276 milyon dolarlık harcamayla 15 yılda yenilenecek. 

Emlak geliştiricilerin yerel makamlara sığınaklar için ödemek zorunda olduğu tutar, kişi başı bin dolardan 1700 dolara çıkarılacak. 

Kantonlarsa havalandırma ve filtreleme sistemleri 40 yıllık kullanım ömrünü doldurduğu için bunları yenileyecek. 15 yıl sürmesi planlanan çalışmalar için 1,2 milyar dolarlık bütçe ayrıldı.

İsviçre ordusu da savunma tesislerinin nasıl modernize edilebileceğini araştırıyor. Şirketler ve girişimler bu konudaki fikirlerini bu ay sunacak. 

Ukrayna savaşıyla yeniden gündeme gelen nükleer savaş tehdidi, İsviçre'de 70 yıl önce inşa edilen sığınaklara ilgiyi artırdı.

İsviçre'de 1960'lardan beri belediyeler şehir sakinleri için sığınak inşa ederken, belirli boyutun üzerindeki ev ve konutlarda da sığınak yapılması hâlâ şart koşuluyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Şubat 2022'de verdiği askeri operasyon emriyle başlayan savaşın ardından, İsviçrelilerin uzun süredir depo ya da şarap mahzeni olarak kullandıkları sığınaklara bakış açısı da değişti.

Sığınak firmaları, son yıllarda işlerinin arttığını söylüyor.

Şu ana dek sığınaklar Çernobil faciasında bile kullanılmadı. Yasaya göre sığınakların, acil durum ilanından itibaren 5 gün içinde yerleşmeye hazır hale getirilebilmesi gerekiyor.

Independent Türkçe, Washington Post, AFP


Trump, Şi ile iyi bir görüşme yapmayı umuyor ve Kim ile görüşmeye açık

Trump, 24 Ekim'de Asya'ya hareket ettikten sonra Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, 24 Ekim'de Asya'ya hareket ettikten sonra Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
TT

Trump, Şi ile iyi bir görüşme yapmayı umuyor ve Kim ile görüşmeye açık

Trump, 24 Ekim'de Asya'ya hareket ettikten sonra Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, 24 Ekim'de Asya'ya hareket ettikten sonra Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile görüşmeyle sona erecek çok duraklı bir Asya turu için yola çıktı.

Trump, Air Force One'da yaptığı açıklamada, Şi ile "çok iyi bir toplantı" yapmayı dört gözle beklediğini ve 1 Kasım'da yürürlüğe girmesi planlanan ilave yüzde 100 gümrük vergilerinin uygulanmasını önlemek için Çin ile bir anlaşmaya varılmasını umduğunu söyledi.

Trump ayrıca Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile görüşmeye açık olduğunu da ifade etti. "Çok isterim," dedi. "O noktaya geleceğimizi biliyor."

 Asya ülkelerinin, gümrük vergileri ve güvenlik garantileri konusunda daha iyi şartlar sağlamak amacıyla ABD başkanını sıcak bir şekilde karşılaması bekleniyor. Trump'ın ziyareti Japonya ve Güney Kore'yi de kapsıyor.