Dibeybe, petrol sahasını kapatanları cezalandırabilir mi?

Libya'nın güneyindeki Şerara Petrol Sahası (Reuters)
Libya'nın güneyindeki Şerara Petrol Sahası (Reuters)
TT

Dibeybe, petrol sahasını kapatanları cezalandırabilir mi?

Libya'nın güneyindeki Şerara Petrol Sahası (Reuters)
Libya'nın güneyindeki Şerara Petrol Sahası (Reuters)

Libyalı siyasiler, geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin petrol üretimini ve ihracatını aksatanların engellenmesi talimatını, büyük bir şaşkınlıkla karşılarken Dibeybe’nin bu konuda izleyeceği yolları sorguladılar. Temsilciler Meclisi Üyesi Esma el-Hoca, her ne kadar UBH’nin son Bakanlar Kurulu toplantısında, emniyet ve askeri kurumların kapatılması krizine karşı mümkün olan tüm önlemlerin alınması talimatı verdiğini belirtmiş olsa da Başbakan Dibeybe’nin petrol sahalarını kapattıklarını duyuran aşiretleri cezalandırmak amacıyla silahlı bir operasyon başlatacağını düşünmüyor.
Hoca, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Dibeybe hükümetindeki tüm yetkililerin, herhangi bir silahlı operasyonun, halihazırda güvenlik konusunda yaşanan kırılganlığı artıracağını ve genel durumu yeniden savaşa sürükleyebileceğini çok iyi bildiklerini ifade etti. Bunun Libya krizi ile ilgilenen tüm ülkelerin hayata geçirilmesine izin vermeyecekleri bir senaryo olduğunu söyleyen Hoca, “Dibeybe’nin Başsavcılıktan bu olayla ilgili soruşturma başlatılması talebinde bulunması, ülkenin mevcut siyasi ve coğrafi dağılımı çerçevesinde bir tehdit oluşturmuyor. Bunun, özellikle güçlü gerekçelerle, aşiret liderlerini mevcut tutumlarını değiştirmeye ikna etmesi de beklenmiyor. Ayrıca bu aşiretlerin bulundukları yerler Dibeybe hükümetinin kontrolü altındaki bölgelerden de uzak” şeklinde konuştu.
Gözlemcilerin çoğu, Libya’da art arda göreve gelen hükümetlerin, sık sık petrol sahalarını kapatan taraflar ve kişiler hakkında soruşturma başlatılması konusunda yetersiz kaldıklarına işaret ettiler. ABD merkezli Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü'nde Libyalı kıdemli araştırmacı Hafız el-Guveyl, yaptığı değerlendirmede, Libya'nın doğusundaki siyasi ve askeri liderlere atıfla Dibeybe’nin petrol sahalarını kapatan gerçek tarafları cezalandıracak araçlara sahip olmadığını söyledi. Guveyl, söz konusu tarafların petrol sahalarının kapatılmasını haklı çıkarmak için aşiretleri kullandıklarını da sözlerine ekledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Guveyl, “Dibeybe, petrol üretiminin yeniden başlaması için baskı yaparak ABD ve Avrupa'nın kendi yanında yer alacağına inanıyor. Herkes petrolün içerideki bazı taraflarca kapatılmasına ve uluslararası tarafların talebiyle açılmasına alıştı” ifadelerini kullandı. UBH Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Ahmed Avn, daha önceki bir açıklamasında, Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter'in kontrolündeki Petrol Tesisleri Muhafızları iş birliği yapmasaydı petrol sahalarının kapanmayacağını söylemişti.
Petrol sahalarının kapatılmasının temel nedeninin Hafter ya da TM Başkanı Akile Salih’in Dibeybe’nin üzerindeki baskıyı artırma arzusu olduğunu öne süren Guveyl, petrol sahalarının kapatılması sürecinin arkasında Rusya gibi yabancı tarafların olabileceğini kaydetti. Hafter ile Rus paralı askerlik şirketi Wagner Grubu’nun üyesi olan Ruslar arasında iyi ilişkilerin olduğuna dikkati çeken Guveyl, küresel piyasadaki herhangi bir hareketliliğin Avrupa ülkeleri ve ABD üzerinde baskı oluşturacağı göz önüne alındığında petrol sahalarının kapatılmasının Rusya'nın çıkarına olduğu hipotezini güçlendirdiğini belirtti.
LUO Genel Komutanlığı'nın 5+5 Ortak Askeri Komite’de yer alan heyetinin, Halife Hafter’den petrol sahalarını ve ülkenin doğusu ile batısını bir birine bağlayan sahil yolunu kapatmasını talep ettiğini hatırlatan Guveyl, bu taleplerini Dibeybe’nin iktidardan çekilmemesini gerekçe göstererek savunduklarını, ancak Hafter’in bunu yapma niyetinde gibi görünmediğini söyledi.
Öte yandan Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF) Üyesi Ahmed eş-Şerkesi ise Dibeybe’nin tehditlerinin, ‘hükümetinin daha uzun bir süre iktidarda kalmasını sağlayacak şekilde bir çatışmaya neden olma ve ülkeyi savaşa sürükleme girişiminin’ bir parçası olduğunu düşünüyor. Şerkesi, “Dibeybe’ye bağlı silahlı gruplar, çoğunlukla Trablus’tan Mısrata'ya kadar UBH’nin kontrolündeki noktaları güvence altına aldıkları için memnunlar. Bundan öteye gitmeyeceklerdir” yorumunda bulundu.
Son günlerde ABD’nin Trablus Büyükelçiliği’nden veya ‘petrol gelirlerinin israftan korunması gerektiğine işaret eden’ Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu’ndan (UNSMIL) yapılan açıklamalara dikkati çeken LSDF üyesi, uluslararası tarafların LUO Genel Komutanlığı üzerinde baskı oluşturmasını beklemediğini, ancak buna karşın iktidarı bırakması Dibeybe’ye baskı uygulanabileceğini söyledi.
Diğer taraftan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams, Fethi Başağa ile görüşebileceğini söyledi. Williams, halkın can damarı niteliğindeki petrol gelirlerinin, tamamen şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde yönetilmesi ve petrol gelirlerinin silah olarak siyasi bir amaç için kullanılmadan adil bir şekilde dağıtılması gerektiğini belirtti.



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.