Zaviye’deki çatışmaları önemsiz gören Dibeybe’den İçişleri Bakanlığı’na eleştiri

Başağa, petrol bölgelerine yöneldi

Dibeybe’nin Trablus’taki İçişleri Bakanlığı binasına yönelik ziyaretine dair Birlik Hükümeti tarafından dağıtılan bir fotoğraf
Dibeybe’nin Trablus’taki İçişleri Bakanlığı binasına yönelik ziyaretine dair Birlik Hükümeti tarafından dağıtılan bir fotoğraf
TT

Zaviye’deki çatışmaları önemsiz gören Dibeybe’den İçişleri Bakanlığı’na eleştiri

Dibeybe’nin Trablus’taki İçişleri Bakanlığı binasına yönelik ziyaretine dair Birlik Hükümeti tarafından dağıtılan bir fotoğraf
Dibeybe’nin Trablus’taki İçişleri Bakanlığı binasına yönelik ziyaretine dair Birlik Hükümeti tarafından dağıtılan bir fotoğraf

Libya’daki yeni İstikrar Hükümeti’nin başkanı Fethi Başağa, Libya’daki petrol bölgelerine ziyaretlerini sürdürüyor. Rakibi, Birlik Hükümeti’nin başkanı Abdulhamid Dibeybe ise son iki gün içerisinde başkent Trablus’un batısındaki ez-Zaviye şehrinde meydana gelen şiddetli çatışmaları önemsemezken, “Silahlı gruplar arasında değildi, sadece bir aile davasıydı” dedi. Dibeybe, İçişleri Bakanlığı binasına sürpriz bir teftiş ziyareti düzenleyerek, burada bir basın toplantısı yaptı. Bu çerçevede Abdulhamid Dibeybe, “Bakanlık, Zaviye’de yaşananlar hususunda endişelenen bir numaralı taraf” diyerek, bakanlığın ‘bölgede yaşananların bir aile tartışması olduğunu’ açıkladığına dikkati çekti.
İçişleri Bakanlığı’nın rolüne yönelik aleni bir eleştiride de bulunan Dibeybe, “Bu tür silahlı çatışmalara başından sonuna kadar müdahale etmesi gerekiyordu” dedi. Müdahale konusunda gecikme yaşanmaması gerektiğini belirten Dibeybe, güvenlik makamlarına da ‘sonuncusu Zaviye’de yaşananlar olmak üzere’ birçok şehirde meydana gelen sorunların çözümü için müdahale etmesi çağrısı yaptı. Dibeybe ayrıca, halkın gözünü korkutan eylemlere karışmış herkesin yakalanması çağrısında da bulundu.
Abdulhamid Dibeybe, İçişleri Bakanlığı’nın önceki yıllarda onayladığı ‘kaynakların harcanması’ yolunun bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca seçim idaresini desteklemenin, kendisine verilen rolü yerine getirebilmesi için imkanlar sağlamanın ve seçimleri gerçekleştirmek amacıyla Yüksek Seçim Komisyonu ile iletişimi yoğunlaştırmanın gerekli olduğunu vurguladı. Dibeybe, seçimleri ise ‘ulusal düğün’ olarak nitelendirdi. Ayrıca Libyalıların Ramazan ayını kutlayan Dibeybe, hükümetinin bu yıl içinde vatandaşların maaşlarına ilişkin olarak 6 sayılı kanunu uygulayacağı sözü verdi. Birlik Hükümeti Başbakanı ayrıca, herkesin polis kuvvetlerinin yanında durması ve onlara gerekli desteği sağlaması gerektiğine dikkati çekti.
Öte yandan Ulusal Petrol Şirketi, geçen cuma günü akşamı meydana gelen silahlı çatışmalar nedeniyle Zaviye rafinerisindeki birçok tesisin hasar gördüğünü açıkladı. Şirket, depolar da dahil olmak üzere 29 bölgenin hasar görmesinin ardından bakım ve güvenlik ekiplerinin, hala değerlendirme ve oranım faaliyetlerini yürüttüğüne dikkati çekti.
Şirket tarafından yapılan açıklamada, herkese ‘temkinli davranma’ ve ‘petrol tesislerini ve işçilerin hayatını tehlikeye atacak ve petrol sektörünün zaten harap olmuş altyapısına zarar verecek her türlü silahlı eylemden uzak durma’ çağrısı yaptı. Zaviye petrol kompleksinin, geçmiş yıllarda ‘kompleks yakınlarda meydana gelen silahlı çatışmalar nedeniyle’ ağır hasarlara maruz kaldığını hatırlatan şirket, bu durumun personellerin hayatlarını tehlikeye attığını ve tesisteki faaliyetleri ve tesislerin güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı.
Öte yandan Temsilciler Meclisi tarafından 10 Şubat’ta yeni başbakan olarak seçilen Fethi Başağa, faaliyetleri durdurulan petrol limanlarını ve sahalarını teftiş için Petrol Hilali Bölgesi’ne ziyaretlerini sürdürüyor. Yerel kaynaklar, Başağa’nın Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Ulusal Ordu (LUO) güçlerinin kontrolündeki bölgeyi ziyaret etmesinin ardından petrol ihracatının kademeli olarak yeniden başladığını ifade etti. Geçen cumartesi akşamı Sirte şehrine yönelik ziyareti sırasında Başağa, hükümetinin çeşitli alanlarda hizmetleri iyileştirmek için tüm zorlukların üstesinden geleceğini vurgularken, farklı şehir ve belediyelere gerekli tüm ihtiyaçları sağlama sözü verdi.
Diğer taraftan İstikrar Hükümeti’nde Savunma Bakanı Ahmid Huma, Şati kasabasında LUO’ya ait Barak Üssü’ne ziyarette bulunarak, Güney Operasyon Odası ve Sebha Askeri Bölgesi yetkilileriyle bir araya geldi. Huma, bölgedeki tüm ordu birliklerine gerekli tüm desteği sağlama, ordunun çalışmalarının karşılaştığı sorunları çözme, Libya’yı, güvenliğini ve bütünlüğünü korumak için kendisine verilen görevleri yerine getirme taahhüdünde bulundu. LUO’nun Sebha Askeri Bölgesi Komutanı Tümgeneral Fevzi el-Mansuri ise Dibeybe hükümetini, orduyu zayıflatmak ve parçalamak amacıyla savaş için bir politika benimsemekle suçladı. Mansuri, Dibeybe’nin ülkeyi, halkına bırakması ve kamu malını tahrif etmekten vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
Aynı şekilde Başsavcı Sıddık el-Sur, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada Sahil Güvenlik ile işbirliği içinde bir akaryakıt kaçakçılığı vakasıyla ilgili soruşturma başlattığını söyledi. Tanker, Ebu Kamaş kıyılarından yakıt kaçırıp Trablus limanına nakletmeye çalışırken yakalanmıştı.



HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.


Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.