İran Musevi’nin ev hapsini kaldırdı mı?

Musevi’ye yakın medya, ev hapsine ilişkin yayınlanan haberleri yalanladı

“Kelime” internet sitesi tarafından Musevi ve eşinin Mart 2019'da yayınlanan fotoğrafı
“Kelime” internet sitesi tarafından Musevi ve eşinin Mart 2019'da yayınlanan fotoğrafı
TT

İran Musevi’nin ev hapsini kaldırdı mı?

“Kelime” internet sitesi tarafından Musevi ve eşinin Mart 2019'da yayınlanan fotoğrafı
“Kelime” internet sitesi tarafından Musevi ve eşinin Mart 2019'da yayınlanan fotoğrafı

İran medyasının iddiasına göre yetkililer, 11 yıldır ev hapsinde tutulmakta olan İran eski Başbakanı ve reformist lider Mir Hüseyin Musevi’nin evine çıkan Ahtar sokağındaki güvenlik bariyerlerini kaldırdı. Ancak Musevi'ye yakınlığıyla bilinen Kaleme adlı internet sitesi bu iddiayı yalanladı.
İran merkezli Mizan Haber Ajansı, güvenlik güçlerinin Musevi ve eşi Zehra Rahneverd'ı izlemeye devam edeceğini vurguladı.
İran Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı, Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nin, Musevi’nin evinin önündeki güvenlik bariyerlerinin kaldırılması yönünde bir karar aldığını iddia etti. Ajans, kamu düzenini ve toplumsal huzuru gözetme bağlamında geçtiğimiz yıllarda kısıtlamaların sürekli ve orantılı bir şekilde azaltıldığını kaydetti.
 Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, İran makamları tarafından Şubat 2011'de alınan ev hapsi kararının ardından, Musevi ve eşinin bulunduğu evin kapı ve pencereleri demir parmaklıklarla kapatıldı.
Yetkililer, Musevi'nin yanı sıra, 2009 yılında cumhurbaşkanlığı seçiminde Mahmud Ahmedinejad'ın kazanmasının ardından seçimlerde usulsüzlük yapıldığını savunarak, seçim sonuçlarını tanımadığını açıklayan ve "Yeşil Hareket" protestolarına öncülük eden reformist lider Mehdi Kerrubi'ye de benzer kısıtlamalar getirdi. Bu süre zarfında yetkililer Musevi ve Kerrubi hakkında herhangi bir suçlamada bulunmadı, ancak karar, Dini Lider Ali Hamaney'in protesto hareketini "isyan" olarak nitelendirmesinin ardından geldi.
Reform kampı, Musevi ve eşinin sağlık durumlarının kötüleşmesi nedeniyle uzun süredir tabi tutuldukları sıkı denetimin hafifletilmesini talep ediyor.
İran eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 2013 ve 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ev hapsi sorununu çözme vaadinde bulunmuş, ancak sözünü tutmadığı için reformistlerin sert eleştirileriyle karşı karşıya kalmıştı.
Yetkililer, geçen yıl boyunca Kerrubi'nin yardımcıları ve bazı reformist figürlerle iletişim kurmasına izin verdi.
 Mizan internet sitesi, bu kişilerin "2009 İsyanındaki" rollerini görmezden gelerek, son aylarda kısıtlamaların asgari boyuta indiğini ve kendisine bir zarar gelmesini veya yasaya aykırı eylemlerde bulunmasını önlemek amacıyla gözetimin devam ettiğini bildirdi.
  İran Ulusal Güvenlik Konseyi yayın organı Noor News, Mizan’ın haberini doğrularken, "kısıtlamaların kademeli olarak azaltılmasına yıllar önce başlandığı ve halen devam edildiği" belirtildi. Noor News’in haberinde konuya ilişkin şu ifadeler yer aldı: “Zehra Rahneverd, iki yıldan fazla süredir herhangi bir güvenlik kısıtlamasıyla karşılaşmıyor.”
Mir Hüseyin Musevi'nin ofisine bağlı Kaleme internet sitesi ise bu haberleri yalanladı: Musevi'nin ev hapsinin kaldırıldığına ilişkin dolaşıma giren haberler ‘zorbalık medyasının’ uydurma haberleri olarak nitelendirdi.
 



İsrail, İran'ın nükleer tesislerine "sınırlı" bir saldırı başlatmayı düşünüyor

Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)
Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)
TT

İsrail, İran'ın nükleer tesislerine "sınırlı" bir saldırı başlatmayı düşünüyor

Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)
Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)

İsrailli bir yetkili ve konu hakkında bilgi sahibi iki kaynağın Reuters'a verdiği bilgiye göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya ABD'nin şu anda böyle bir hamleyi desteklemeye hazır olmadığını söylemesine rağmen, İsrail önümüzdeki aylarda İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırıyı göz ardı etmiyor.

İsrailli yetkililer Tahran'ın nükleer silah edinmesini engelleme sözü verirken, Netanyahu da İran'la yapılacak her türlü müzakerenin nükleer programın tamamen ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanması gerektiğinde ısrar ediyor.

ABD ve İran arasındaki nükleer ön görüşmelerin ikinci turu, geçen hafta Muskat'ta yapılan ilk turun ardından bugün Roma'da gerçekleştirilecek.

İsrail geçtiğimiz aylarda ABD Başkanı Donald Trump yönetimine İran tesislerine saldırmak için bir dizi seçenek sundu ve bunlardan bazılarının ilkbahar sonu ile yaz aylarında yapılması planlanıyor.

Kaynaklara göre bu planlar, Tahran'ın nükleer programını silah haline getirme kabiliyetini aylarca, bir yıl veya daha uzun süre sekteye uğratabilecek. Operasyon, yoğunluğu değişen hava saldırıları ve komando operasyonlarının bir karışımını içeriyor.

New York Times çarşamba günü, Trump'ın bu ayın başlarında Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Washington'un Tahran ile diplomatik görüşmelere öncelik vermek istediğini ve kısa vadede İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırıyı desteklemeye hazır olmadığını söylediğini aktardı.

Ancak İsrailli yetkililer, ordularının İran'a daha az ABD desteği gerektirecek sınırlı bir saldırı düzenleyebileceğine inandıklarını ifade ettiler. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre bu saldırı İsrail'in başlangıçta önerdiğinden çok daha küçük çaplı olacak.

Özellikle nükleer anlaşmayla ilgili görüşmeler başlarken İsrail'in böyle bir saldırıyı gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği ya da ne zaman gerçekleştireceği belirsiz.

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)

Bu hamlenin Trump'ı yabancılaştırması ve ABD'nin İsrail'e verdiği daha geniş desteği tehlikeye atması muhtemeldir.

Biden yönetiminden iki eski üst düzey yetkili Reuters'a yaptıkları açıklamada, planların bazı bölümlerinin geçen yıl Biden yönetimine sunulduğunu söyledi. Planların neredeyse tamamı doğrudan askeri müdahale ya da istihbarat paylaşımı yoluyla ABD'nin önemli ölçüde desteğini gerektiriyordu. İsrail ayrıca Washington'dan İran'ın misilleme yapması halinde, İsrail'in kendisini savunmasına yardım etmesini istedi.

Yorum talebine yanıt olarak ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Reuters'e Trump'ın perşembe günü gazetecilere İsrail'i bir saldırı başlatmaktan caydırmadığını, ancak Tahran'a karşı askeri eylemi desteklemek için “acele etmediğini” söylediği yorumlarına atıfta bulundu.

Trump şöyle dedi: “Bence İran'ın büyük bir ülke olma ve ölüm olmadan mutlu yaşama şansı var. Bu benim ilk tercihim. Eğer ikinci bir seçenek varsa, bunun İran için çok kötü olacağını ve İran'ın diyalog istediğini düşünüyorum” dedi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada, İran'ın vurulması konusunda henüz bir karar alınmadığını belirtti.

İranlı üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Tahran'ın İsrail'in planlarından haberdar olduğunu ve herhangi bir saldırının “İran'dan sert ve kararlı bir yanıt” alacağını söyledi.

ABD'ni başkanı Donald Trump (Reuters)ABD'ni başkanı Donald Trump (Reuters)

Yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada, “Güvenilir kaynaklardan İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine büyük bir saldırı planladığına dair istihbarat aldık. Bu, İran'ın nükleer programı konusunda devam eden diplomatik çabalardan duyulan memnuniyetsizlikten ve Netanyahu'nun siyasi hayatta kalma aracı olarak çatışmaya duyduğu ihtiyaçtan kaynaklanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

İran ve ABD arasında Tahran'ın nükleer hedefleri konusunda on yıllardır süren anlaşmazlığı çözmek üzere yürütülen görüşmelerin ikinci turu bugün Roma'da başlıyor.

Bazı İranlı yetkililerin yaptırımların yakında kaldırılabileceği yönündeki spekülasyonlarının ardından Tahran, anlaşmaya hızlı bir şekilde varılabileceği yönündeki beklentileri en aza indirmeye çalışıyor. İran Lideri Ali Hamaney geçen hafta yaptığı açıklamada “ne aşırı iyimser ne de aşırı kötümser” olduğunu söyledi.

ABD yönetimi İran'ın nükleer sorununu çözmenin en iyi yolu konusunda ikiye bölünmüşken, son birkaç gündür müzakerelere yeniden başlama şansını araştırmak üzere Arap ve uluslararası başkentlere diplomatik seferler düzenleniyor.

Tahran ve Washington arasındaki nükleer görüşmelerin ikinci turunun arifesinde İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ABD'nin niyetleri konusunda “ciddi şüpheleri” olduğunu söyledi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Direktörü Rafael Grossi, ABD ve İran'ın yeni bir nükleer anlaşmaya varmak için çok az zamanı olduğunu vurgularken, İran Dışişleri Bakanlığı ajansın devam eden görüşmelere katılması önerisini “henüz çok erken olduğu için” reddetti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi Tahran'daki görüşme öncesinde (AP)Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi Tahran'daki görüşme öncesinde (AP)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) İran'ın uranyumu yüzde 60 gibi yüksek bir oranda zenginleştiren nükleer silah sahibi olmayan tek ülke olduğunu ve bu oranın nükleer silah yapmak için gereken yüzde 90'a yakın olduğunu bildirirken, İran'ın büyük miktarlarda bölünebilir madde stoklamaya devam ettiğine dikkat çekiyor.