İsrail ile normalleşmeyi suç sayan yasa tasarısı Irak’ta Şii-Şii yakınlaşmasına kapı açar mı?

Irak Meclisi’nde Mart’ta düzenlenen bir oturum (EPA)
Irak Meclisi’nde Mart’ta düzenlenen bir oturum (EPA)
TT

İsrail ile normalleşmeyi suç sayan yasa tasarısı Irak’ta Şii-Şii yakınlaşmasına kapı açar mı?

Irak Meclisi’nde Mart’ta düzenlenen bir oturum (EPA)
Irak Meclisi’nde Mart’ta düzenlenen bir oturum (EPA)

Irak’ta Sadr Hareketi Meclis Grup Başkanı Hasan el-Azari, Vatanı Kurtarma İttifakı’nın yakında İsrail ile normalleşmeyi suç sayan bir yasa tasarısı sunmaya karar verdiğini bildirdi.
Azari, Ekim 2021’deki parlamento seçimlerinde en fazla sayıda sandalyeyi kazanarak seçimden birinci çıkan Sadr Hareketi’nin yanı sıra Hamis el-Hancer ve Muhammed el-Halbusi liderliğindeki Sünni Egemenlik İttifakı ve Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) milletvekillerinin katıldığı bir basın toplantısı düzenledi.
Azari, yaptığı konuşmada, “Bugün Siyonist yapı ile normalleşmeyi suç sayan ve bu yapı ile herhangi bir ilişki kurmak isteyen herkesin önünü kesen yasayı ilan ediyoruz. Sadr Hareketi, Vatanı Kurtarma İttifakı’ndaki müttefikleriyle birlikte yasa tasarısını Meclis Başkanlığı’na sundu. Yasa tasarısı 10 madde içeriyor; her madde bir dizi konu kapsıyor” dedi.
Azari’nin yasa tasarısı duyurusu, Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ıni, müttefikleriyle birlikte ‘Meslis’te oylamaya sunulması için işgal devletiyle normalleşmeyi suç sayan bir kanun tasarısı sunacaklarını’ açıklamasının ardından geldi. Sadr, açıklamasının devamında, “Sadr Hareketi’ni yeniden seçim sürecine dahil etme ihtiyacı hissetmemin en önemli sebeplerinden biri normalleşme meselesi ve İsrail’in sevgili Irak’ımız üzerinde hegemonya kurma emelleridir" dedi. Irak Ceza Kanunu’nun 201. Maddesine göre, “Masonluk dahil olmak üzere Siyonizm ilkelerini savunma, herhangi bir kurumuna intisap etme, maddi ve manevi yardımda bulunma veya amaçlarını gerçekleştirmek için herhangi bir şekilde çalışma” suçlarını işleyenler için idam cezası öngörülüyor. Irak Ceza Kanunu’nda bu şekilde sert cezalar olsa da Irak’ın hiçbir şekilde devlet olarak tanımadığı İsrail’le normalleşmeyi suç kabul eden bir yasa bulunmuyor.
Sadr Hareketi söz konusu yasa tasarısını Vatanı Kurtarma İttifakı’ndaki Sünni ve Kürt müttefikleriyle birlikte Meclis’e getireceğini ilan etmesine rağmen Irak’ta ‘ABD ve İsrail işgaline karşı direniş safında yer alan’ silahlı gruplar ile İran yanlısı Şii partilere dikkat çeken siyasi gözlemciler, bu tasarının Şii-Şii yakınlaşması için bir vesile olabileceğini değerlendiriyor. Çeşitli Iraklı siyasi kaynaklara göre, Sadr daha önce ilan ettiği ‘siyasi itikafın’ bitmesine günler kala böyle bir tasarı sunacağını duyurarak, ittifak kurduğu Sünni ve Kürt taraflarını ‘ABD işgali’ gibi farklı düşündükleri bir meselede test etmeye çalışıyor. Irak’taki tüm bileşenlerin partileri arasında, ABD güçlerinin Irak topraklarında kalmasını reddetme hususunda genel bir anlaşma olmasına rağmen Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi el-Mühendis’in ABD’nin hava saldırısıyla öldürülmelerinden 3 gün sonra yani 6 Ocak 2020’de Şii milletvekillerinin Meclis’e sunduğu ve Irak hükümetini ABD güçlerini ülkeden çıkarmakla yükümlü tutan yasa tasarısına sadece 180 Şii vekil ‘evet’ oyu verirken, Kürt ve Sünni vekiller ‘hayır’ oyu kullanmıştı. Ayrıca Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başkenti Erbil Eylül 2021’de İsrail ile normalleşme çağrısının yapıldığı bir konferansa ev sahipliği yapmıştı. Konferansa Kürt isimlerin yanı sıra başta Enbar vilayeti olmak üzere Irak’ın batı vilayetlerindeki Sünni aşiretlerin liderleri de katılmıştı. Irak Yüksek Yargı Konseyi konferansa katıldıkları için bir eski milletvekili ve iki aşiret şeyhi hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı.
Aynı kaynaklara göre, Sadr’ın bu adımı, Şii çevrelerin İsrail ile doğrudan ilişki kurmakla suçladığı Kürt ve Sünni müttefiklerini zor durumda bıraktı. Örneğin KDP lideri Mesut Barzani petrol satışı konusunda İsrail ile ilişki kurmakla suçlanıyor. Aynı şekilde, Sadr’ın diğer müttefiki Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi de İsrail ile normalleşmeyi desteklemek ve yarım milyon Filistinlinin, Filistin yerine Enbar Çölü’nü vatan edinmesi ve yerleşmesi için olanaklar sunmakla suçlanıyor.
Bazı çevrelerin tabiriyle ‘Irak siyasetindeki tıkanıklık’ göz önüne alındığında, Sadr’ın ülkede İsrail ile normalleşmeye yönelik somut bir girişim yokken normalleşmeyi reddeden bir yasa tasarısını gündeme getirmesi, hükümet kurma sorunun çözümü için bir anahtar görevi görebilir. Önceki tecrübeler dikkate alındığında İsrail ile normalleşmeyi suç sayan bir tasarının Kürt ve Sünni partilerin desteğini alması beklenmiyor. Zira bu taraflar normalleşmeyi aciliyeti olan bir öncelik olarak görmüyor. Fakat ister Sadr Hareketi ister Şii Koordinasyon Çerçevesi ister bağımsız vekiller olsun tüm Şii vekillerin bu tasarıya ‘evet’ oyu vermesi bekleniyor. Böyle bir senaryo Şii-Şii yakınlaşmasını sağlayabilir. Bu durumda başbakan adayını seçme yetkisine sahip olan ‘en büyük meclis blokunun’ kurulması konusunda 2018 seçimlerinden sonra Mukteda es-Sadr ve Hadi el-Amiri’nin hükümet kurmak için uyguladıkları uzlaşı formülüne yakın bir formül bulunabilir. Nitekim 2018’den sonra Sadr ve Amiri’nin uzlaşı formülüyle Adil Abdulmehdi hükümeti kurulmuştu. Ancak o dönem siyasetteki tıkanmanın bugünkünden çok daha az seviyelerde olduğu unutulmamalı.



Mervan Bergusi ve 23 yıllık esaret... ‘Filistin'in Mandela'sı’ hakkında bildiklerimiz

Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
TT

Mervan Bergusi ve 23 yıllık esaret... ‘Filistin'in Mandela'sı’ hakkında bildiklerimiz

Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Filistinli mahkûm Mervan Bergusi'nin hücresine girme olayı, sadece siyasi anlamı ve Bergusi'nin hayatı için yarattığı endişe nedeniyle değil, aynı zamanda son yirmi yılda ‘Filistin direnişinin’ en önemli simgelerinden biri olması nedeniyle de geniş yankı uyandırdı.

Sosyal medyada yaygın olarak paylaşılan bir videoda Ben-Gvir’in Bergusi'nin hücresine girerek tehditler savurduğu ve ona “Zafer kazanamayacaksın. İsrail devletiyle uğraşan, çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldürenleri yok edeceğiz. Bunu tarih boyunca gördün” dediği duyuldu.

Avukat olan eşi Fadva Bergusi, onun yüzünü tanıyamadığını söyledi.

Beş kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 67 yaşındaki Bergusi, Rimon Hapishanesi’ndeki hücresinde Ben-Gvir'in tehditlerini dinlerken zayıflamış bir halde görünüyordu.

Peki Bergusi hakkında ne biliyoruz?

Mervan Bergusi, 6 Haziran 1958'de Ramallah'ın kuzeybatısındaki Kobar köyünde doğdu ve 15 yaşında El Fetih’e katıldı. 1976'da 18 yaşına geldiğinde İsrail güçleri tarafından tutuklandı ve bir süre hapis yattı. Hapishanede İbranice öğrendi.

Bergusi, ‘Filistin'in Mandela'sı’ olarak anılır. Filistinli mahkûmlar arasında en eski ve en ünlülerden biridir ve Nelson Mandela gibi küresel bir mücadele sembolü olarak görülür.

Bergusi, üniversite yılları boyunca tutuklanma ve takip edilmeyle karşı karşıya kaldı. 1984 yılında birkaç hafta sorguya çekildi, Mayıs 1985'te 50 günden fazla sorguya çekildi ve aynı yıl ev hapsine çarptırıldı.

) Fadva Bergusi, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kocası Mervan Bergusi'nin hücresine girmesini gösteren videoyu izliyor. (Reuters)Fadva Bergusi, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kocası Mervan Bergusi'nin hücresine girmesini gösteren videoyu izliyor. (Reuters)

Bergusi, Ağustos 1985'te idari tutuklu olarak gözaltına alındı. O yıllarda İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında ‘demir yumruk’ politikasını uyguladı; idari tutuklama ve sürgün politikası yeniden onaylandı.

İntifada

Bergusi, 1987'deki Birinci İntifada'nın liderlerinden biriydi. İsrail yetkilileri onu tutukladı ve Ürdün'e sınır dışı etti. Bergusi yedi yıl orada kaldı.

1994 yılında İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imzalanan Oslo Anlaşması uyarınca Batı Şeria'ya geri döndü. 1996 yılında Filistin Yasama Meclisi milletvekili seçildi.

2002'den beri tutuklu

15 Nisan 2002'de İsrail, Bergusi'yi Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah'ın Tira mahallesindeki evinden tutukladı ve mahkemeye çıkardı.

İsrail tarafından Aksa Şehitleri Tugayı’nı kurmakla suçlanan Bergusi bu suçlamayı reddetti.

İkinci İntifada sırasında ortaya çıkan Aksa Şehitleri Tugayı, İsrail ordusu ve yerleşimcilere karşı bir dizi operasyon düzenledi ve İsrail içinde sivilleri hedef alan operasyonlar gerçekleştirdi.

) Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi, 29 Eylül 2003 tarihinde polis arabasına götürülürken (AFP)Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi, 29 Eylül 2003 tarihinde polis arabasına götürülürken (AFP)

20 Mayıs 2004 tarihinde Tel Aviv Merkez Mahkemesi, Bergusi'yi suçlu buldu. Bergusi, FKÖ'nün Batı Şeria'daki genel sekreteri olarak beş suçlamadan suçlu bulundu ve savcılık Bergusi'ye en ağır cezanın verilmesini talep etti. Bergusi, beş kez ağırlaştırılmış müebbet ve kırk yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Aksa Şehitleri Tugayı’nın 2007 yılında Fetih Hareketi’nden ayrıldığını belirtmekte fayda var.

Siyasi ve akademik hayatı

15 yaşında Fetih Hareketi’nde siyasi faaliyetlerine başlayan Mervan Bergusi, siyasi faaliyetleri sırasında Filistin davasına ve iki devletli çözüme destek topladı.

1989 yılında düzenlenen Fetih Hareketi’nin beşinci genel konferansında Bergusi, hareketin devrim konseyinin 50 üyesinden biri olarak seçildi. Bergusi o dönemde Fetih Hareketi’nde bu liderlik pozisyonuna seçilen en genç üyeydi.

Nisan 1994'te Bergusi, işgal altındaki topraklara sürgün edilen ilk grubun başında geri döndü. İki hafta sonra, merhum Faysal el-Huseyni başkanlığında Batı Şeria'da düzenlenen ilk Fetih liderlik toplantısında, oybirliğiyle el-Huseyni'nin yardımcısı ve Batı Şeria'daki hareketin sekreteri seçildi.

1996 Filistin genel seçimlerinin ardından Filistin Yasama Meclisi üyeliğine seçildi; Ramallah ve el-Bireh seçim bölgesinde 12 bin 716 oy alarak Fetih Hareketi'ni temsil etti.

Bergusi, tarih ve siyaset bilimi alanında lisans, uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve tutuklanana kadar Ebu Dis'teki Kudüs Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Ayrıca hapishanedeyken doktora derecesi almıştır. Birçok eseri bulunan Bergusi’nin en meşhur kitapları şunlar: ‘Vaat’, ‘Tutukluluğa Direniş’, ‘Tek Kişilik Hücrede Bin Gün’.

2023 Gazze Savaşı... Tek kişilik hücre ve işkence

Ekim 2023'te, Gazze Savaşı'nın başlamasının ardından Bergusi tek kişilik hücreye konuldu ve en az dört farklı İsrail hapishanesine nakledildi.

Bergusi'nin oğlu Arab, hapishane müdürünün babasına diz çökmesini emrettiğini söyledi. Bergusi bunu reddettiğinde zorla yere indirildi ve bu da omzunun çıkmasına neden oldu.

) İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mervan Bergusi'yi hücresinde tehdit ederken (Reuters)İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mervan Bergusi'yi hücresinde tehdit ederken (Reuters)

Bergusi'nin avukatları, Bergusi'nin Ayalon Hapishanesi'nde tutuklu bulunduğu süre boyunca defalarca dövüldüğünü, hatta diğer mahkûmların önünde çıplak olarak yerde sürüklendiğini bildirdi.

Ayrıca Şubat 2024'te Bergusi'nin Remle Hapishanesi’nin tek kişilik koğuşuna götürüldüğü ve hapishaneler arasında sık sık nakledildiği belirtildi. İnsan hakları grupları bu önlemleri Gazze savaşıyla bağlantılı cezai önlemler olarak nitelendirdi.

6 Mart 2024'te Bergusi'nin elleri kelepçeli halde Megiddo'da kameraların olmadığı bir alana götürüldüğü ve şiddetli bir şekilde dövüldüğü, bunun sonucunda da baygınlık geçirdiği ve bilincini kaybettiği bildirildi. Kaynaklara göre Bergusi'nin yüzünde, sırtında, bacaklarında ve sağ ayağında morluklar vardı.

Mayıs 2024'te avukatı, Bergusi'nin fiziksel olarak zayıf olduğunu belirtti. Avukat, “Bariz kilo kaybı, sağ gözünde görme bozukluğu ve genel sağlık durumunda kötüleşme var” dedi.

9 Eylül 2024'te Bergusi, Megiddo'da tek kişilik hücrede tutulurken bir başka şiddetli saldırıya maruz kaldı. Raporlara göre, kaburga kırıkları, uzuvlarında yaralanmalar, sağ kulağında kanama, sırt ağrısı ve tedavi edilmeyen yaralardan kaynaklanan enfeksiyonlar yaşadı.

Esir takası anlaşması

Mervan Bergusi'nin adı, İsrail ile Hamas arasındaki esir değişimi anlaşmasında geçiyordu, ancak şu ana kadar serbest bırakılmadı.

İsrail basınında yer alan bazı haberlerde, İsrail'in Bergusi'yi ‘Filistin topraklarından uzaklaştırılması’ şartıyla serbest bırakabileceği belirtildi.