İspanya, Cezayir’le anlaşmazlıkları körüklemek istemiyor

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares (Reuters)
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares (Reuters)
TT

İspanya, Cezayir’le anlaşmazlıkları körüklemek istemiyor

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares (Reuters)
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares (Reuters)

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un İspanya’nın Fas’ın Batı Sahra sorununun çözümü için önerdiği özerklik planına destek vermesini eleştirmesinin ardından Cezayir ile kısır anlaşmazlıkları körüklemek istemediğini söyledi.
Tebbun, geçtiğimiz günlerde yerel basına yaptığı açıklamada, İspanya’nın Batı Sahra konusunda son dönemde izlediği Fas’a yakın siyasete ilişkin “İspanya’nın yaptığı, ahlaki ve siyasi olarak kabul edilemez” ifadesini kullanmıştı.
Cezayir’in İspanya ile güçlü bağları olduğunu ancak İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in Sahra meselesindeki son tutumunun her şeyi değiştirdiğini söyleyen Tebbun, “İspanya’nın iç işlerine karışmayacağız. Ancak Cezayir Batı Sahra sorununda gözlemci bir ülke olarak, bu ihtilafı çözüme ulaştırıncaya kadar İspanya’yı bölgenin yönetici gücü olarak görüyor” demişti.
Albares, Radio Onda Cero’dan bu konuda gelen bir soruya “Kısır tartışmaları körükleyecek değilim, ancak İspanya uluslararası hukuk çerçevesinde egemen bir karar aldı ve ekleyecek başka bir şey yok” dedi.
Cezayir Cumhurbaşkanı söz konusu açıklamasında, “İspanyol halkına, Cezayir’in İspanya’ya gaz ihraç etmekten geri durmayacağını temin ederim” diye eklemişti.
İspanyol bakan buna değinerek, “Bütün bu ifadeler arasında, Cezayir doğalgazının İspanya’ya tedariği ve uluslararası sözleşmelere saygı gösterilmesinin tam garantisini not ettim” dedi.
Cezayir’in Batı Sahra ve Mağrip Ülkelerinden Sorumlu Özel Temsilcisi Amar Belani, Albares’in açıklamalarının talihsiz ve kabul edilemez olduğunu ve ikili ilişkilerin normale hızlı bir şekilde dönmesine kesinlikle katkıda bulunmayacağını söyledi.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, 18 Mart’ta Fas Kralı 6. Muhammed’e gönderdiği mektupta, Fas’ın Batı Sahra sorununun çözümü ile ilgili özerklik planını en ciddi girişim olarak nitelendirdiğini ve desteklediğini ifade etmişti.
İki ülke arasında, özellikle Rabat’ın büyük bölümünü kontrol ettiği uçsuz bucaksız çöl bölgesi olan Batı Sahra hakkında çeşitli anlaşmazlıklar var.
Cezayir’in desteklediği ayrılıkçı Polisario Cephesi bölgenin bağımsızlığını talep ediyor.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.