Kanada Silahlı Kuvvetleri'ndeki sistemik ırkçılığa ilişkin rapor açıklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Kanada Silahlı Kuvvetleri'ndeki sistemik ırkçılığa ilişkin rapor açıklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Kanada Ulusal Savunma Bakanı Anita Anand, bir süre önce tamamlanan ve kamuoyuna duyurulması beklenen ordu içindeki ırkçılığa ilişkin raporu açıkladı.
Anand, düzenlediği basın toplantısında, Kanada Silahlı Kuvvetlerindeki ırkçılığın son 20 yılda önemli ölçüde ivme kazandığını söyledi.
Ordunun, beyazların üstün olduğunu düşünenleri ve diğer aşırıcılık yanlılarını tespit edip saflarına sızmasını önlemek için yeterince çaba göstermediğini belirten Anand, ordu genelindeki sistemik ırkçılığın, yeni askerleri "geri püskürttüğünü" ve bu durumun devam etmesi halinde ülkenin ulusal güvenliğinin riske gireceğini dile getirdi.
"Kanada'da ırkçılık sistemdeki bir aksaklık değil. Sistem bu" diyen Anand, uzun süredir devam eden, birbiriyle bağlantılı ırkçılık, gücün kötüye kullanılması, cinsiyet ayrımcılığı ve cinsel suiistimal gibi sorunların, daha fazla Kanadalının orduya katılmasını engelleyebileceğini söyledi.
Raporun bakanlık bünyesindeki Sistemik Irkçılık ve Ayrımcılık Danışma Paneli tarafından hazırlandığını duyuran Anand, rapordaki bulguların bir parçası olarak, ilerleyen günlerde bazı askeri yetkililerin ya ayrılacağını ya da görevden alınacağını kaydetti.
Tam metni henüz kamuoyu ile paylaşılmayan raporun ana hatları, Kanada resmi haber ajansı CP tarafından servis edildi.
CP'nin haberine göre, inceleme sırasında bazı ordu mensupları arasında nefret grupları, aşırı sağcılık ve beyaz üstünlükçü gruplar ile bağlantılar saptandı.
Haberde, 47 maddelik yapılacaklar listesi oluşturulduğu bilgisi yer alırken, bunların neler olduğuna dair detay verilmedi.
Raporun özet bölümünde "Hızlı şekilde dizginlenmedikçe ve ele alınmadıkça, bu zehirlenmenin etkisi yıllarca sürecek ve ordunun itibarını, Kanadalıları iş gücüne katılmaktan alıkoyma noktasına kadar etkileyecektir. İşe alım verileri de bunun var olduğunu gösteriyor" ifadesi kullanıldı.
Konuyu haberleştiren Kanada resmi yayın kuruluşu CBC'ye göre de Sistemik Irkçılık ve Ayrımcılık Danışma Paneli, raporunu ocak ayının başında tamamlayıp Anand'a sundu.
O zamandan beri raporun açıklanmasını bekleten Anand, şimdiye kadar raporu yayınlamadığı için Kanada Askeri Ombudsmanı Gregory Lick'in ofisi tarafından eleştirilmişti.
Habere göre Lick'in ofisi, aynı konuda kendi araştırmasını yürüttü ve bulguları mayıs başlarında açıklayacak.
Lick'in Sözcüsü Andrew Bernardo CBC'ye, ombudsmanın incelemesinin sonuçlarının "hoş olmadığını" belirterek, "Panelin raporu sonucunda ortaya çıkan yeni girişimler ne olursa olsun, ombudsman aynı hataların tekrarlanmaması ve bakanlık ile ordunun, işleri farklı şekilde yapması gerektiği konusunda kararlıdır" açıklamasını yaptı.
Kanada Silahlı Kuvvetlerindeki ırkçılık ve cinsel istismar vakaları nedeniyle, son yıllarda komuta kademesi de dahil birçok ordu mensubu davalık olmuştu.
Kanada mahkemelerinde halen, mağdur ordu mensuplarından bazılarının açtığı binin üzerinde dava devam ediyor.



İsrail'in İran'ın en ağır tahkimatlı Fordo Nükleer Tesisi’ni yok etmek için neye ihtiyacı var?

Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)
Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)
TT

İsrail'in İran'ın en ağır tahkimatlı Fordo Nükleer Tesisi’ni yok etmek için neye ihtiyacı var?

Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)
Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)

New York Times, İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’nin ülkedeki diğer nükleer tesislere kıyasla en güçlendirilmiş tesis olduğuna dair analitik bir araştırma yayınladı.

Araştırmaya göre Fordo Nükleer Tesisi herhangi bir saldırıdan korunmak için bir dağın derinliklerine inşa edildi. Sadece ABD ordusu buraya ulaşabilecek 30 bin poundluk bir bombaya sahip. ‘Bunker buster’ (Sığınak avcısı) olarak bilinen bu bomba, derin yeraltı sığınaklarını ya da yüksek korumalı tesislerde gömülü silahları yok etmek üzere tasarlanmış. Fordo bölgesini imha edebilecek tek havadan atılan bombanın bu olduğuna inanılıyor.

Bombanın kalın bir çelik gövdesi var ve benzer büyüklükteki çok amaçlı bombalardan daha az patlayıcı içeriyor. Ağır muhafazalar, patlamadan önce toprağa, kayaya ya da betona nüfuz ederken mühimmatın bozulmadan kalmasını sağlar. Boyutu (20 feet uzunluğunda, 30 bin pound) ise onu sadece ABD'nin B-2 hayalet bombardıman uçağının taşıyabileceği anlamına geliyor.

 Fordo uranyum zenginleştirme tesisi (AFP)Fordo uranyum zenginleştirme tesisi (AFP)

İsrail'in Fordo'yu tek başına yok edemeyeceği görüşü yaygın. Askeri yetkililere göre ABD, İsrail'e sığınak imha bombası vermeyi reddetti ve İsrail'in bu bombayı taşıyabilecek ağır bombardıman uçakları yok. Ancak İsrail, İran'ın en gelişmiş santrifüjlerini içeren tesisi çalıştırmak için gerekli enerji santrallerini vurabilir. Fordo yakınlarındaki tesislerin hedef alınması tesisin uranyum zenginleştirmeye devam etme kabiliyetini önemli ölçüde yavaşlatabilir.

Fordo'nun vurulması İran'ın nükleer silah üretme kabiliyetini yok etmeye yönelik her türlü çabanın merkezinde yer alıyor. Mart 2023'te Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Fordo'da yüzde 83,7 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum tespit ettiğini bildirdi ki bu oran nükleer silah yapmak için gereken yüzde 90 zenginleştirme seviyesine yakın. İran ise nükleer teknolojiyi silah yapımında değil barışçıl amaçlarla kullanmayı amaçladığını savunuyor.

ABD, olası askeri operasyonları desteklemek için yakıt ikmal uçakları ve ilave savaş uçakları da dahil olmak üzere Ortadoğu'daki askeri kabiliyetlerini arttırmaya devam ederken, Başkan Donald Trump İsrail'e sığınak delici bombalar tedarik etmekten kaçınma politikasını değiştirmedi.

Bu bağlamda Trump'ın ilk döneminde ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı olan Joseph Votel şunları söyledi: “İsraillilere bu silahları vermeme politikasını sık sık izledik, çünkü kullanmalarını istemiyoruz.”

Sığınak delici bombalarını caydırıcı ve ulusal güvenliğin hayati bir unsuru olarak gören Washington, İsrail'e İran ile savaş başlatmasını teşvik edecek bir silah vermek istemiyordu.

 İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı Netanya şehri üzerinde yakıt ikmali yapıyor. (AFP)İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı Netanya şehri üzerinde yakıt ikmali yapıyor. (AFP)

Tesisin tahkimatı

İran, Fordo Nükleer Tesisi’ni, saldırıya uğramasını ve Irak'ın inşa etmekte olduğu ancak 1981 yılında yer üstünde inşa edildiği için İsrail güçleri tarafından kolayca imha edilen Tammuz Nükleer Santrali’nin akıbetine uğramasını önlemek için yer altında inşa etti.

Şarku’l Avsat’ın New York Times’tan aktardığına göre İsrail yıllar içinde Fordo'yu vurmak için çeşitli planlar geliştirdi. Barack Obama yönetimindeki üst düzey yetkililere sunulan bir plana göre, komandoları taşıyan İsrail helikopterleri bölgeye gidecek ve burayı havaya uçuracaktı. İsrail geçen yıl Suriye'de benzer bir operasyonu başarıyla gerçekleştirmiş ve Hizbullah'a ait bir füze üretim tesisini imha etmişti.

Votel'in halefi Kenneth F. McKenzie, “İsrailliler son dönemde çok sayıda gizli operasyon gerçekleştirdi ama sorun şu ki Fordo Nükleer Tesisi çok zor bir hedef olmaya devam ediyor” dedi.

İsrail'in ABD Büyükelçisi Yechiel Leiter pazar günü bir televizyon kanalına verdiği demeçte, “Fordo Nükleer Tesisi ile başa çıkmamızı sağlayacak seçenekler mevcut. Her şey havalanıp uzaktan bombalamaya bağlı değil” ifadelerini kullandı.