Elon Musk Twitter’ı satın almayı neden bu kadar çok istedi?

SpaceX ve Tesla CEO’su Elon Musk (AFP)
SpaceX ve Tesla CEO’su Elon Musk (AFP)
TT

Elon Musk Twitter’ı satın almayı neden bu kadar çok istedi?

SpaceX ve Tesla CEO’su Elon Musk (AFP)
SpaceX ve Tesla CEO’su Elon Musk (AFP)

SpaceX ve Tesla CEO’su ve dünyanın en zengin adamı olan Elon Musk, Twitter’ı 44 milyar dolara satın almak için bir anlaşma imzaladı.
Bu anlaşma Musk’a en etkili sosyal medya platformlarından olan Twitter üzerinde kişisel kontrol sağlayacak.
BBC’nin haberine göre, 84,6 milyon takipçisi olan ve sık sık tweet paylaşan Musk tam bir Twitter hayranı.
Musk’ın tweetleri bugüne kadar birçok kez tartışma yarattı.
Musk bir tweetiyle Tesla’nın değerini 14 milyar dolar düşürdü ve ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu şirket hakkında paylaşım yapmasını yasakladı.
2018’de Tayland’da mağarada mahsur kalan çocukları kurtarma çalışmalarına katılan İngiliz dalgıç Vernon Unsworth, Musk’ı kendisini pedofili olmakla suçladığı tweetleri nedeniyle dava etti.
Ancak buna rağmen Musk Twitter’ı aktif olarak kullanmayı bırakmadı, bunun yerine 16 yıl önce kurulan siteyi satın alma konusunda ısrarlı davrandı.
Peki Musk Twitter’ı satın almayı neden bu kadar çok istedi?
Twitter Yönetim Kurulu, başlangıçta şirket hisselerini diğer tüm hissedarlara satışa sunarak Musk’ın tuzağından kaçınmaya çalıştı.
Şirket, ‘zehir hapı’ olarak adlandırılan önlemle potansiyel alıcı dışındaki mevcut hissedarların daha düşük fiyata hisse satın alma hakkını korumayı düşündü.
Ancak Musk, siteyi hisse başına 54,20 dolar fiyattan satın almak için yönetim kuruluyla 44 milyar dolar değerinde anlaşmaya varmayı başardı.
Sınırları test etmeyi ve kuralları çiğnemeyi seven cesur biri olarak bilinen Musk, şirket üzerinden para kazanmayı hedeflemediğini ve daha fazla ifade özgürlüğü istediğini söyledi.
Twitter’ı satın alma konusunda varılan anlaşmayı duyuran Musk, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“İfade özgürlüğü, işleyen bir demokrasinin temel taşıdır ve Twitter insanlığın geleceği için hayati önem taşıyan konuların tartışıldığı dijital meydandır. Ayrıca ürünü yeni özelliklerle geliştirerek, güveni artırmak için algoritmaları açık kaynak yaparak, spam botlarını yenerek ve tüm insanların kimliğini doğrulayarak, Twitter’ı her zamankinden daha iyi hale getirmek istiyorum. Twitter’ın muazzam bir potansiyeli var. Onu ortaya çıkarmak için şirket ve kullanıcı topluluğuyla birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorum.”
Bu, özel bir şirketin özel bir şahsa yaptığı satış ve iki büyük şirketin birleşmesi değil. Bu nedenle Musk’ın piyasa düzenleyici kuruluşlardan onay alması daha kolay olacak.
Bazıları, Musk’ın para kazanma arzusu nedeniyle siteyi almaya bu kadar hevesli olduğu fikrini sorguluyor.
Twitter’ın ana iş modeli reklam geliri üzerine kurulu ve Musk bunu değiştirmek istediğini, abonelik sistemine geçmeyi hedeflediğini belirtti.
Bazı uzmanlar, kripto para birimlerini seven Musk’ın, Twitter’ı kullanarak ödemelerin Bitcoin gibi oynak ve korumasız kripto para biriminde yapılmasını teşvik edebileceğini düşünüyor.



Harvard’ın DNA araştırması: Dünya nüfusunun yarısının kökenleri ortaya çıktı

Yamnaya halkının bir üyesine ait olan yaklaşık 5 bin 500 yıllık diş örneği (Nature)
Yamnaya halkının bir üyesine ait olan yaklaşık 5 bin 500 yıllık diş örneği (Nature)
TT

Harvard’ın DNA araştırması: Dünya nüfusunun yarısının kökenleri ortaya çıktı

Yamnaya halkının bir üyesine ait olan yaklaşık 5 bin 500 yıllık diş örneği (Nature)
Yamnaya halkının bir üyesine ait olan yaklaşık 5 bin 500 yıllık diş örneği (Nature)

Hint-Avrupa halklarının soyunun 5 bin yıl önce Ukrayna'da yaşayan Yamnayalardan geldiği DNA analizleriyle belirlendi.

Harvard Tıp Fakültesi’nde görev yapan genetikçi David Reich’ın yürüttüğü çalışmada, Avrupa ve Batı Asya halklarıyla onların soyundan gelenlerin kökenlerinin, 5 bin yıl önce bugünkü Ukrayna topraklarında yaşamış küçük bir çoban topluluğu olan Yamnaya'ya kadar sürülebileceği ortaya kondu.

Araştırmada, Avrupa’nın 100 farklı bölgesinden alınan tarihöncesi dönemde yaşamış yaklaşık 450 kişiye ait DNA örnekleri incelendi. Daha önceden elde edilen 1000 genetik örnek de çalışmaya dahil edildi.

Hakemli bilimsel dergi Nature’da geçen ay yayımlanan iki makalede, genetik verilerle arkeolojik ve dilbilimsel bulgular karşılaştırıldı. Araştırmacılar, daha önce bilinmeyen bir halkın MÖ 3000'den önce Volga Nehri'nden Karadeniz'in kuzeyindeki Ukrayna bozkırına göç ettiğini ve buradaki bir halkla karışarak Yamnaya'yı oluşturduğunu belirtiyor.

Yamnayaların ilk ortaya çıktığı Ukrayna’daki Mihaylivka mezrası, şu anda Rus işgali altında. Bilim insanları, Yamnayaların buradan Avrasya’ya yayıldığını, genlerini ve yaşam biçimlerini Portekiz’den Moğolistan’a kadar yaydığını söylüyor.

Arkeologlar ve genetikçiler, bu yayılmanın bugüne kadar dünyanın genetik ve kültürel mirasının çoğunu tanımladığını söylüyor. Reich, Yamnayaların göçleri için "Avrupa'nın ve nihayetinde dünyanın nüfusunu değiştirdiler" diyor. Dünyada hayatta olan yaklaşık 4 milyon kişinin bu soydan geldiğine dikkat çekiliyor.

İsveç’teki Göteborg Üniversitesi’nden araştırmaya katılmayan Yamnaya uzmanı Kristian Kristiansen, şu ifadeleri kullanıyor:

Bu inanılmaz yayılma, modern dönem öncesi küreselleşmenin temelini oluşturuyor.

Araştırmada, genellikle düşman olarak görülen Romalılar ve Keltlerle Persler ve Makedonlar gibi eski uygarlıkların bu genetik ve kültürel mirası paylaştığı belirtiliyor.  

Ayrıca Yamnayaların dillerinin Latince, Yunanca, İngilizce, Rusça, Urduca ve Almanca dahil yaklaşık 400 dilin atası olduğuna dikkat çekiliyor. Diğer yandan Estonya’daki Tartu Üniversitesi’nden DNA araştırmacısı Lehti Saag, “Bir dilin kökeninin tespit edilmesinde genetik bulgular asla tek başına yeterli olmaz” diyor.
Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times