Filistinlilerden UNRWA’ya tepki

Gazze’de UNRWA karşıtı gösteriler düzenledi.

Filistinlilerden UNRWA’ya tepki
TT

Filistinlilerden UNRWA’ya tepki

Filistinlilerden UNRWA’ya tepki

Filistinliler, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’nın (UNRWA) bazı hizmetlerinin başka kurumlara devredilmesini öngören planına karşılık ajansın genel merkezi önünde gösteriler düzenledi. Göstericiler, İsrail tarafından yıkılan evlerinin yeniden inşasında kaydedilen ‘erteleme politikasını’ da protesto etti.
Dünkü gösteriler UNRWA’ya karşı hem resmi hem de halk düzeyinde öfkeninarttığı bir sırada gerçekleştirildi. Filistinli grupların çağrısıyla düzenlenen gösteri kapsamında teşkilatın genel merkezine yumurtalar fırlatıldı, yollarda lastikler ateşe verildi.
Filistin İslami Cihad Hareketi’nin mülteci dosyasından sorumlu Ahmed el-Mudellel, 2021’de yaşanan savaştan etkilenenlerin halen yeniden imarı beklediğini ancak UNRWA'nın ise görevlerini yerine getirmeyi ertelediğini vurguladı. Filistinli Grupları İzleme Komitesi Üyesi Bessam el-Far gibi bazı yetkililer ise UNRWA’yı fonlar mevcut olduğu halde yeniden imardan kaçınmakla suçladı.
Bu durumdan mağdur olanlar, UNRWA ve politikaları aleyhinde sloganlar attı. Ahlam es-Saka konuyla ilgili açıklamasında UNRWA’nın maddi imkanlarına rağmen İsrail tarafından yıkılan evlerin halen yeniden inşa edilmediğini vurguladı. Saka, “İşgalin yıktığı evlerin yeniden inşası yönünde vaatler üzerine vaatler veriyorlar” ifadelerini kullandı.  
UNRWA en son geçen yıl gerçekleşen olmak üzere, son saldırıda evleri çeşitli şekillerde hasar gören (850’si tamamıyla yıkılan) yaklaşık 6 bin Filistinli mültecinin evlerini yeniden inşa etme sözü vermişti. Bu sürecin, Gazze'deki Çalışma Bakanlığı, UNDP ve diğer BM kurumları ile koordineli olarak yürütüldüğünü duyurmuştu.  
UNRWA, bu yılın başlarında Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaş ile daha da kötüleşen ciddi bir mali krizden muzdarip olduğunu bildirmişti. UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Filistinli mültecilere gönderdiği mesajında, hizmetlerini sunmasına yardımcı olmaları yönünde UNRWA'nın kardeş BM örgütleriyle ortaklığını genişletmeye çalıştığını açıklamıştı. Daha kapsamlı bir BM çalışması dahilinde ortaklıkları en üst düzeye çıkarma seçeneği üzerine durulduğunu belirten Lazzarini, bu seçeneğin merkezinde hizmetlerin UNRWA adına ve yönetimi altında sağlanabilmesinin yattığını da söylemişti. Ancak Lazzarini’nin söz konusu açıklamaları Filistinlilerin tepkisini çekmişti.
Lazzarini’nin çalışmaların diğer ağlara ve kurumlara devredilmesi önerisini geri alması talebinde bulunan Ahmed el-Mudellel, UNRWA'nın ortadan kaldırılması yönünde ciddi bir komplo olduğunu öne sürdü. Bessam el-Far da Filistinlilerin bu öneriye karşı olduğunun altını çizdi. Zira bu ifadelerin UNRWA'nın çalışmalarını sona erdirmek için bir başlangıç olacağını savundu.
Dün yayınladığı açıklamada Lazzarini’yi söz konusu tutumundan geri adım atmaya çağıran Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Kurulu da Lazzarini’nin bu açıklamalarının ajansın kurulmasını sağlayan 302 sayılı uluslararası kararla, aynı zamanda kendisine verilen görev ve sorumlulukları çok net bir şekilde tanımlayan yetki ile açıkça çeliştiğini vurguladı. Aynı zamanda UNRWA'nın mültecilerin 1948'de yerlerinden edildikleri evleri ve mülklerine geri dönme hakkının güvence altına alınmasını öngören 194 sayılı BM kararı uyarınca çalışmalarını sürdürmesinin gerekliliğine de değindi. Mali zorluklar ve finansman eksikliği bahanesi altında şüpheli çözümlerin tartışılmasına karşı olduğunu vurgulayan İcra Kurulu, UNRWA'nın çalışmalarının tasfiyesini amaçlayan eski ve yeni şüpheli planlar ve girişimlerin kaydedildiği uyarısında bulundu.
UNRWA medya danışmanı Adnan Ebu Hasna ise Gazze'deki bir siyasi sempozyumda yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“UNRWA, yüzde 87 oranında bağışçı desteğine bağlı yapısı nedeniyle kronik ve karmaşık bir biçimde, mali açıktan muzdarip. Arap ülkelerinin verdiği destek bu yıl yüzde 90 oranında azaldı. İngiltere de bağışların çoğunun son dönemde Ukrayna'ya gittiğine dikkat çekerek UNRWA’ya yardımını en az yarı yarına azalttı.”
Söz konusu krizin ulaşım, akaryakıt ve gıda fiyatlarındaki artışla aynı zamana denk geldiğini belirten Hasna sözlerini şöyle sürdürdü:
“Örneğin UNRWA, mültecilere her dönem dağıttığı gıda kuponlarını küresel kriz öncesinde 20 milyon dolara alırken şimdi ise 30 milyon dolara satın alıyor.”
Hasna, herhangi bir kesimin UNRWA'nın yetkisini, programlarını veya sorumluluklarını değiştirmeye veya bunları sona erdirmeye çalıştığı iddialarını ise kabul etmedi.



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.