Rusya Moldova’nın Transdinyester bölgesine giden toprakları neden ele geçirmek istiyor?

Transdinyester’e ulaşmak, Rusya’nın güney bölgelerinde büyük kazanımlar elde etmesini gerektirecek (Reuters-Arşiv)
Transdinyester’e ulaşmak, Rusya’nın güney bölgelerinde büyük kazanımlar elde etmesini gerektirecek (Reuters-Arşiv)
TT

Rusya Moldova’nın Transdinyester bölgesine giden toprakları neden ele geçirmek istiyor?

Transdinyester’e ulaşmak, Rusya’nın güney bölgelerinde büyük kazanımlar elde etmesini gerektirecek (Reuters-Arşiv)
Transdinyester’e ulaşmak, Rusya’nın güney bölgelerinde büyük kazanımlar elde etmesini gerektirecek (Reuters-Arşiv)

Rus Silahlı Kuvvetleri Merkez Askeri Bölgesi Komutan Yardımcısı General Rustam Minnekayev geçtiğimiz Cuma günü, “Ukrayna’nın güneyinde kontrolü sağlamak, Moldova’da Rusya destekli ayrılıkçıların bulunduğu Transdinyester’e yeni bir kapı açabilir” dedi.
Bu açıklama, Ukrayna’da yüzlerce kilometrelik bir alana yayılacak ve uzun süreli bir çatışmaya yol açabilecek yeni bir savaş dönemi başlayacağına dair endişe yarattı.
Forbes dergisinde yer alan habere göre, Moldova’dan bağımsızlığını ilan eden Rus yanlısı Transdinyester’in sözde başkenti Tiraspol’de bulunan Devlet Güvenlik Bakanlığı merkez binası önünde üç patlamanın meydana gelmesi, Transdinyester konusunu yeniden gündeme getirdi.
Transdinyester’e ulaşmak, Rusya’nın işgalin başlamasından sonraki günlerde ilerleme kaydettiği, ancak son haftalarda büyük ölçüde çıkmaza girip çok yavaş ilerleme kaydettiği güney bölgelerinde büyük kazanımlar elde etmesini gerektirecek.
Moldova’nın Ukrayna ile olan doğu sınırının büyük bölümünde yer alan özerk bir toprak parçası olan Transdinyester, Ukrayna’nın güneyindeki cephe hattının 100 mil batısında yer alıyor.
Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesi gibi, Transdinyester de çoğunluğu Rusça konuşan bir nüfusa sahip.
Transdinyster, 2014’te bağımsızlıklarını ilan etmelerinden bu yana Ukrayna’nın doğusunda meydana gelen şiddetten büyük ölçüde kaçındı.
Rusya, Transdinyester’de uzun süredir sözde barış gücü askeri varlığını sürdürüyor. Bölgede yaklaşık bin 500 Rus askeri ve ayrılıkçı bölgeye sadık binlerce Transdinyester askerinin bulunduğuna inanılıyor.
General Rustam Minnekayev’in açıklamalarının Kremlin tarafından resmi olarak onaylanıp onaylanmadığı bilinmiyor.

Odessa
Ukrayna’nın güneyinde yer alan en büyük şehir ve genel olarak ülkenin üçüncü büyük şehri olan Odessa, Transdinyester’in 80 kilometre güneydoğusunda yer alıyor.
Odessa, 1794’te Rus İmparatoriçesi Büyük Katerina tarafından kuruldu. Şehir Ukraynalılar ve Ruslar için büyük bir kültürel öneme sahip.
Karadeniz’deki stratejik Odessa şehri, savaşın başlamasından iki aydan fazla bir süre sonra hala Rus kuvvetlerinin kontrolünde değil.
Moldova’nın tutumu
Moldova, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınadı, ancak resmi olarak Rusya ile NATO arasında bir tarafsızlık politikası sürdürüyor ve bu nedenle ittifaka katılma konusunda belirli bir hedefi yok.
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, Rus işgalinin başladığı Şubat ayından bu yana 430 binden fazla Ukrayna vatandaşı Moldova’ya kaçtı.
Rusya Ukrayna’nın doğu ve güneyine odaklanıyor
Rus kuvvetleri, Ukrayna’nın başkenti Kiev’i almayı başaramadıktan sonda bu ayın başlarında Ukrayna’nın kuzeyinden çekildi.
Ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geri adım atmayacağını ve bunun yerine Rusların uzun zamandır ülkenin kuzeyinde olduğundan çok daha fazla toprağı kontrol ettiği Ukrayna’nın doğu ve güneyine odaklanacaklarına söz verdi. 
Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy ise, Rusya’nın ülkenin en büyük ikinci şehri olan Harkov’a yoğun saldırılar da dahil, Ukrayna’nın doğusunda yeni taarruza başladığını söyledi.
İşgal altındaki bölge
Avrupa Konseyi, geçen ay Transdinyester’i ‘işgal altındaki topraklar’ ilan etti. Daha önce bölgeyi ‘Rusya Federasyonu’nun etkin kontrolü altında’ olarak adlandırmıştı.



Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
TT

Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası işle ilgili cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Unite sendikasının gerçekleştirdiği son derece önemli araştırmada, havacılık sektöründeki 30 bin kadına iş yerindeyken, işe giderken, mesai saatleri içinde veya dışında bir iş arkadaşının ya da başkasının cinsel tacizine maruz kalıp kalmadıkları soruldu.

Sonuçlar, kadın kabin ekibi, ön büro personeli ve bagaj görevlilerinin yüzde 34'ünün işyerinde cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, ankete katılan kadınların yüzde 11'i işyerinde cinsel zorlama kurbanı olduklarını söyledi. Bu, bir kişinin cinsel faaliyette bulunması için açık rızası olmayan birine baskı yapması, onu kandırması, tehdit veya manipüle etmesi anlamına geliyor.

Unite'ın Cinsel Tacize Sıfır Tolerans kampanyası kapsamında yapılan anket, çalışanların yüzde 67'sinin istenmeyen flört, el kol hareketi ya da cinsel ifadelere maruz kaldığını, yüzde 65'ine cinsel açıdan saldırgan şakalar yapıldığını, yüzde 55'ine uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve 10 kişiden 4'ünden (yüzde 40) fazlasıyla bir yönetici, iş arkadaşı ya da yolcu gibi üçüncü bir kişi tarafından pornografik görüntüler paylaşıldığını ya da gösterildiğini ortaya koydu.

İşyerinde cinsel tacize uğradığını bildirenlerin çoğu bunun tek seferlik olmadığını, neredeyse yarısı (yüzde 47) iki kereden fazla, üçte biriyse (yüzde 34) bir kereden fazla yaşadığını söyledi.

Katılımcıların çoğu yaşadıkları veya tanık oldukları tacizi kendilerine inanılmayacağı veya işlerini riske atacakları endişesiyle bildirmediklerini, bazılarıysa bildirdiklerinde ciddiye alınmadıklarını düşündüklerini belirtti.

Dörtte üçünden fazlası (yüzde 76) konunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını söyledi.

Bir kadın "Yolcuların cinsel tacizine uğradım ve yönetim bu konuda hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Yolcuların gelip gittiğini ve onları tekrar görme ihtimalinizin çok düşük olduğunu söylüyorlar.

Bir diğeriyse şunları söyledi:

Yönetim, cinsel saldırı geçmişi olduğu bilinen bir mürettebat üyesinin bana uygunsuz bir şekilde dokunduğu deneyimime gülüp geçti. Onu korudular, beni değil.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham şöyle dedi:

Personel güvenliği sivil hava taşımacılığı sektöründeki işverenler için en yüksek öncelikler arasında yer almalı ancak anketimizin sonuçları çok üzücü ve kadın çalışanların patronlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını gösteriyor. Hiç kimse işyerinde cinsel tacize maruz kalmamalı. Unite olarak sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeye kararlıyız ve göz yuman her işvereni uyaracağız. İşyerinde tacizi kesin olarak ortadan kaldırmak için her adımda mücadele edeceğiz. Her çalışan güvenli bir çalışma ortamını hak eder ve tacizi bildirebilmeli.

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal