Prens William çocukken "dadısını kral olunca cezalandırmakla tehdit etmiş"

Cambridge Dükü, 6 yaşına kadar Saray'daki herkesi çileden çıkarmış

Prens William ve dadısı Barbara Barnes, Prens Harry doğduğunda hastaneye birlikte gitmişti (AP)
Prens William ve dadısı Barbara Barnes, Prens Harry doğduğunda hastaneye birlikte gitmişti (AP)
TT

Prens William çocukken "dadısını kral olunca cezalandırmakla tehdit etmiş"

Prens William ve dadısı Barbara Barnes, Prens Harry doğduğunda hastaneye birlikte gitmişti (AP)
Prens William ve dadısı Barbara Barnes, Prens Harry doğduğunda hastaneye birlikte gitmişti (AP)

Britanya Kraliyet ailesine dair gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Tina Brown'un yeni kitabı Prens William'ın çocukluğu hakkında bilinmeyen detayları açığa çıkardı.
The Palace Papers: Inside the House of Windsor, The Truth and the Turmoil (Saray Belgeleri: Windsor'daki Evin İçyüzü, Gerçek ve Çalkantı) adlı kitapta Prens William'ın çocukken Saray'da "terör estirdiği" öne sürüldü. 
İddiaya göre Cambridge Dükü işleri öyle bir noktaya getirmiş ki büyükannesi Kraliçe II. Elizabeth torununun "kontrolden çıkmasından" şikayet etmiş. 

"Kimse bana ne yapacağımı söyleyemez!"
Tina Brown kitapta Kraliçe II. Elizabeth'in Prens William'ın davranışlarından hoşlanmadığını şöyle aktarıyor:
"'Ben kral olduğumda yeni kurallar koyacağım' demeyi sevmesi, onu eğlendirmiyordu."
Cambridge Dükü'nün annesi Prenses Diana da Prens Charles'la birlikte 1983'te Kanada'ya yaptıkları geziden döndükten sonra William'ın aşırı yaramaz bir çocuk olduğunu kabul etmiş. Prens William o dönem masa ve lambalara vurup gördüğü her şeyi kırmasıyla ailesini çileden çıkarmış. 
Brown'un kitabına göre Cambridge Dükü, 4 yaşındayken dadısı Barbara Barnes'a sinirlenerek, "Kimse bana ne yapacağımı söyleyemez! Kral olduğumda seni cezalandıracağım" demiş. 

"Muhafızlara oyuncak tabancasıyla su sıkıyordu"
Prens William'ın Highgrove Malikanesi'nde kalırken muhafızlara sürekli oyuncak tabancasıyla su sıkması da onları bezdirmiş. 
Bununla birlikte William 6 yaşındayken terbiyeli davranmaya başladığında bu sefer de kardeşi Prens Harry ailesinin sınırlarını zorlamaya başlamış. Prens Harry resmi bir gezi için babası Prens Charles helikoptere binmeden önce onun kıyafetine koyun gübresi bulaştırmış. 
Küçük oğlunun hareketi yüzünden feryat eden Prens Charles, "Bana bakın! Tamamen koyun pisliğine bulanmış durumdayım" demiş. 
Öte yandan William büyüdükçe annesi için güvenilir bir sırdaşa dönüşmüş. Prenses Diana onu, "Benim küçük bilge oğlum" diye seviyormuş. 
Ebeveynleri kavga ettiğinde Prens William banyo kapısının altından annesine mendil vererek, "Seni üzgün görmekten nefret ediyorum" demiş. 
Brown ayrıca kitabında, "William, Diana'yı Harry'den daha iyi anlıyordu" diye yazdı.
The Palace Papers: Inside the House of Windsor, The Truth and the Turmoil, 26 Nisan'da piyasaya sürüldü. 
Independent Türkçe, Page Six, Newshub



Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
TT

Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)

Rebecca Whittaker 

Botoks daha pürüzsüz, kırışıksız bir cilt ve daha taze bir yüz vaat ediyor ancak araştırmacılar, amaç çekici görünmekse çok daha ucuz bir seçenek olduğunu keşfetti: gülümsemek.

Araştırmacılar, dermal dolgu maddeleri ve Botoks gibi enjekte edilerek uygulanan işlemlerin, katılımcıların çekiciliğini 7 puanlık bir ölçekte 0,07 puan artırdığını buldu.

Yani işlem öncesinde çekicilik açısından 7 üzerinden 4 puan alan bir kişi, operasyonun ardından 7 üzerinden 4,07 puan alabiliyor.

Ancak iğne gerektirmeden daha da büyük sonuçlar veren çok daha basit yöntemler de vardı.

Boş bir ifadeyle oturmak yerine sadece gülümsemek, çekicilik algısını 7 üzerinden yaklaşık 0,4 puan artırdı. Bu, Botoks'un etkisinin 6 katı.

Makyaj da çekiciliği yaklaşık 0,6 puan daha yükselterek çok daha büyük bir artış sağladı.

Botulinum toksininin marka ismi olan Botoks, kaslara giden sinir sinyallerini geçici olarak bloke ederek kasları gevşetip böylece kırışıklıkları düzeltmek için kullanılan, reçeteyle satılan enjekte edilebilir bir ilaç.

Ancak işlemin başlangıç fiyatlarının 300 sterlin (yaklaşık 16 bin TL) civarında olması, daha çekici görünmek amaçlanıyorsa makyajı çok daha ucuz bir seçenek haline getiriyor.

Hollanda'daki araştırmacıların yürüttüğü ve hakemli dergi Perception'da yayımlanan çalışma, Botoks ve dermal dolgu tedavisi gören 114 kişiyi takip etti.

3 binden fazla jüri üyesi, öncesi ve sonrası fotoğraflarıyla katılımcıların görünümündeki değişiklikleri puanladı.

Sadece dış görünüşe bakarak çekicilik ve zeka, karizma, sağlık, cana yakınlık veya güvenilirlik gibi diğer karakter özelliklerini değerlendirdiler.

Botoks, bir kişinin zeki veya saklıklı algılanma derecesini artırmasa da genç algılanma seviyesini 0,13 puan artırdı.

Kısa süreli romantik kaçamaklar için ne kadar azulandıklarıyla ilgili de küçük ama istatistiksel açıdan anlamlı bir artış (0,09 puan) görüldü.

Benzer şekilde Botoks platonik olarak beğenilme oranını da 0,09 puan artırdı.

Ancak insanların uzun vadeli bir ilişkide potansiyel bir partner olarak ne kadar çekici algılandıklarına dair istatistiksel açıdan anlamlı bir iyileşme görülmedi.

Çalışmanın yazarları şöyle diyor:

Sonuçlarımız, minimal seviyede kesi gerektiren tek seanslık yüz estetik işleminin, çekicilikle ilgili alanlarda daha olumlu algılara yol açtığına ancak bu etkilerin nispeten küçük olduğuna işaret ediyor.

Ancak araştırmacılar, insanların çekiciliklerinden ziyade "özdeğer, kendine güven ve mutluluk duygularını geliştirmek" için de Botoks gibi işlemleri istediğini öne sürüyor.

Tilburg Üniversitesi'nden Bastian Jaeger, yönettiği araştırma hakkında Times'a şöyle diyor: 

İnsanların sosyal ortamlarda daha başarılı olmasının, farklı görünmelerinden ve başkalarının onlara farklı davranmasından değil, kendilerini öyle görmeleri ve başkalarına karşı daha özgüvenli davranmalarından kaynaklanması muhtemel; bir tür kendini gerçekleştiren kehanet.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news