ABD'de Cumhuriyetçiler, Elon Musk'ın Twitter'ı satın almasını kutluyor

Sağ "21. yüzyılın en büyük ifade özgürlüğü zaferi" için kutlama yapıyor

Temsilciler Meclisi Üyesi Jim Jordan (AP)
Temsilciler Meclisi Üyesi Jim Jordan (AP)
TT

ABD'de Cumhuriyetçiler, Elon Musk'ın Twitter'ı satın almasını kutluyor

Temsilciler Meclisi Üyesi Jim Jordan (AP)
Temsilciler Meclisi Üyesi Jim Jordan (AP)

Twitter'daki muhafazakarlar pazartesi sabahı çıkan, Tesla ve SpaceX'in CEO'su Elon Musk'ın Twitter'ı satın almak üzere olduğunu gösteren haberlere sevindi.
Haberler yayılıp daha fazla tepki yağdıkça birçok muhafazakarın liberalleri yenmekle daha fazla ilgilendiği netlik kazanırken, bazıları platformda ifade özgürlüğü yolunda sözümona bir zaferi kutladı. The Independent'ın haberine göre, Musk içerik denetleme politikalarındaki yeni değişikliklerin yanı sıra, şirket üzerindeki mülkiyetinin Donald Trump'ın platforma dönmesine izin verilmesiyle sonuçlanabileceğine işaret etti.
Eski Başkan, 2021'in başlarında ABD Kongre Binası'na yapılan saldırıdan sonra Twitter'dan engellenmişti.
Muhafazakar ve Trump'ın Temsilciler Meclisi'ndeki yakın müttefiki Temsilci Jim Jordan, "Twitter'ın Yönetim Kurulu'nun Elon Musk'ın teklifini yeniden değerlendirdiği bildirildi. Eğer teklifini kabul ederlerse, sol ne kadar çıldırır?" ifadelerini Twitter'dan paylaştı.
Twitter'ın politik konularla ilgili yalanların yayımlanmasına karşı politikalarını defalarca ihlal ettikten sonra kişisel hesabı engellenen Temsilciler Meclisi Üyesi Marjorie Taylor Greene, "@elonmusk anlaşmayı imzaladıktan sonra mavi tiklerin toptan çöküşüne hazırlanın, kişisel Twitter hesabımı geri almalıyım" diye ekledi.

 

Trump yönetiminin aralarında ABD'nin eski Danimarka Büyükelçisi Carla Sands'in de bulunduğu birkaç eski yetkilisi söz konusu habere olumlu tepki gösterdi.
Sands, özgüvenle, "Twitter, Elon Musk'ın teklifini kabul ederse bu 21. yüzyılın en büyük ifade özgürlüğü zaferi olacak" diye ilan etti.

Trump yönetimi sırasında ABD Hazine Bakanlığı'nda çalışan Monica Crowley daha da ileri gitti:
"Alın size, komünistler." 

Muhafazakar sağ, Twitter'ın içerik denetleme politikalarının yanı sıra aralarında Kovid-19, 2020 ABD seçim sonuçları ve 6 Ocak olayının da bulunduğu sayısız konuda "yanlış bilgilendirme" yaptıklarına karar veren diğer platformların politikalarıyla da uzun süredir savaşıyor. Sonuç olarak sağ eğilimli kitleleri ana akım platformlardan uzaklaştırmayı amaçlayan, muhafazakarların mülkiyetindeki bir dizi "alternatif" sosyal medya platformu kurulmuştu.
Musk, Twitter'ı satın aldıktan sonra platformun denetleme politikalarını gevşetmesi halinde bu alternatifler (eski Başkan Donald Trump'ın sahibi olduğu Truth Social da dahil) kullanıcılarını Twitter'a geri kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
Yanlış bilgilerin yayılmasını durdurmayı amaçlayan politikaların sona ermesi ABD siyasetini olumsuz etkileyebilir ve 2020 seçimleri hakkında Trump destekçilerinin Joe Biden'ın seçim zaferinin onaylanmasını durdurmak için Kongre'yi şiddet içeren yollarla zorlamaya çalıştığı 6 Ocak saldırısıyla sonuçlanan komplo teorilerinin yeniden ana akım platformlara taşınmasına ön ayak olabilir.
The Independent haber hakkında Twitter temsilcilerine ulaştı fakat yorum yapmayı reddettiler.
 



Avustralya'dan Netanyahu'ya yanıt: Güç, havaya uçurabileceğiniz insan sayısıyla ölçülmez

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Avustralya'dan Netanyahu'ya yanıt: Güç, havaya uçurabileceğiniz insan sayısıyla ölçülmez

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Avustralya, bugün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya sert bir saldırı başlattı. Netanyahu, Başbakan Anthony Albanese'yi "İsrail'e ihanet eden zayıf bir politikacı" olmakla suçladı. Avustralya hükümeti, en önde gelen bakanlarından birinin ifadesiyle, "güç, havaya uçurabileceğiniz insan sayısıyla ölçülmez" dedi.

Netanyahu'nun açıklamasına yanıt olarak Avustralya İçişleri Bakanı Tony Burke, kamu yayın kuruluşu ABC'ye yaptığı açıklamada, "güç, havaya uçurabileceğiniz insan sayısıyla veya aç bırakabileceğiniz çocuk sayısıyla ölçülmez" ifadelerini kullandı.

Avustralya İçişleri Bakanı Tony Burke (sağda), Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'yi Avustralya Temsilciler Meclisi'nde dinlerken (AFP)Avustralya İçişleri Bakanı Tony Burke (sağda), Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'yi Avustralya Temsilciler Meclisi'nde dinlerken (AFP)

Avustralya ve İsrail arasındaki ilişkiler, Canberra'nın geçen hafta eylül ayında BM Genel Kurulu'nda Filistin Devleti'ni tanıyacağını açıklamasından sonra önemli ölçüde kötüleşti.

Avustralya pazartesi günü, Netanyahu'nun koalisyon hükümeti ortağı, Dini Siyonizm partisinden aşırı sağcı Milletvekili Simcha Rothman'ın vizesini iptal etti. Bu karar, Rothman'ın Avustralya'yı ziyaret etmesi halinde açıklamalarının Avustralya toplumunda bölünmelere yol açacabileceği gerekçesi ile alındı.

İsrail, ertesi gün Filistin Yönetimi'nde görevli Avustralyalı diplomatların vizelerini iptal ederek karşılık verdi ve Canberra bu kararı sert bir şekilde kınadı.

Bundan sadece birkaç saat sonra Netanyahu, Avustralya Başbakanı'nı “İsrail'e ihanet eden ve Avustralya'daki Yahudileri terk eden zayıf bir politikacı” olmakla suçladı.

1950'lerde, Avustralya'nın güneydoğusunda bulunan Melbourne şehri, Holokost'tan kaçan Yahudilere kollarını açtı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu sayede toplam nüfusu açısından, İsrail'den sonra Holokost'tan kurtulanların en fazla yaşadığı yer haline geldi.

Son aylarda Melbourne ve Sidney'deki Yahudi mahallelerinde Yahudi sinagoglarını hedef alan birçok vandalizm olayı yaşandı. Bu olaylar, hükümeti antisemitizmle mücadele için özel bir birim kurmaya itti.