Libya: Rakip hükümetler arasında ‘petrol’ ihtilafı

Ocean Viking, Libya kıyılarında 694 göçmeni kurtardı

Fotoğraf (AA_Arşiv)
Fotoğraf (AA_Arşiv)
TT

Libya: Rakip hükümetler arasında ‘petrol’ ihtilafı

Fotoğraf (AA_Arşiv)
Fotoğraf (AA_Arşiv)

Libya İstikrar Hükümeti (LİH) Başbakanı Fethi Başağa, Petrol Hilali bölgesi sakinlerini ‘petrol ihracatına devam etmeye’ çağırdı. Abdulhamid Dibeybe Başbakanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) de birkaç gün içerisinde üretime devam etmek için bir anlaşma yapmak üzere olduğunu belirtti. Ayrıca Dibeybe, petrol şirketini Libya halkı için ‘bereketli sağım ineği’ olarak nitelendirdi.
Ülkenin doğusundaki Brega şehrinde Petrol Hilali Bölgesi halkının temsilcileriyle bir araya gelen Başağa, temsilcilerin petrol alanlarının kapatılmasıyla ilgili görüşlerini dinlediğini açıkladı. Yolsuzluğa ve petrol gelirlerinin siyasi amaçlarla kullanılmasına izin vermeyeceği sözü veren Başağa, Libya’nın mali durumu üzerinde olumsuz bir etki yaratmamak için petrol pompalama faaliyetlerinin yeniden başlatılması çağrısı yaptı. Fethi Başağa, Petrol Şirketi’nin imkanlarını artırmaları halinde ‘petrol üretim kapasitesini bir yıl içinde günlük 2 milyon varile çıkarmayı hedeflediğini’ belirtirken, “Bütçe, birkaç gün içinde Temsilciler Meclisi’ne sunulacak” dedi.
Ancak halk, limanların ve petrol sahalarının kapatılmaya devam ettiğini duyurarak, yönetim Başağa hükümetine devredilene kadar Libya genelinde üretiminin durdurulmasını ve elde edilen gelirlerin Merkez Bankası’nda dondurulması çağrısı yaptı.
Fethi Başağa, petrol gelirleri yönetiminin dürüstlüğü ve şeffaflığını tüm Libyalılar için adil bir şekilde garanti eden disiplinli yasal mekanizmalara göre petrol ihracatının yeniden başlatılması gerektiğini vurguladı. Vatandaşların sorunlarını dinlediğini söyleyen Başağa, dışlanma, adaletsizlik, yaşam standartlarının ve hizmetlerinin bozulmasından mustarip olduklarını vurguladı.
Yerel bir ziyaret sırasında Bingazi’de birkaç bakanla bir futbol maçı seyreden Başağa, hükümetin ilerleyen günlerde Trablus’tan çalışmalarına başlamasıyla birlikte her şeyin daha iyi olacağı sözü verdi. Aynı şekilde Abdulhamid Dibeybe, petrol kuruluşunu da ‘Libyalıların süt içtiği inek’ olarak nitelendirdi. Dibeybe, hükümetinin ‘bu kurumu desteklemeye başladığını’ belirterek, ona özel muamele edilmesi çağrısı yaptı.
Hükümet ve Petrol Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son zamanlarda tekrarlayan kapanma krizine son verecek nihai bir anlaşmaya varma sürecinde oldukları belirtildi.
Öte yandan Maliye Bakanlığı’na ziyarette bulunan Dibeybe, 2009 yılından bu yana tamamlanmayan devlet hesaplarının hazırlanması gerektiğini söylerken, bu meselenin göz ardı edilmesi karşısından şaşkınlık yaşadığını dile getirdi. Dibeybe ayrıca, bölgelerdeki mali hizmetlerin denetlenmesi, düzenlenmesi, ciddi şekilde takip edilmesi ve hesapların gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Abdulhamid Dibeybe, geçen pazar günü düzenlediği bir toplantıda Ekonomi Bakanı Muhammed el-Huveyc’den bir sonraki hükümet toplantısında Hububat Divanı’nın kurulmasına yönelik önerisini sunmasını istedi.
Aynı şekilde Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir ve yardımcısı Ali Salim el-Hibri ile İstanbul’da ‘Banka Birleştirme Projesi’ komitesinin üçüncü toplantısını yaptığını belirtti. Merkez Bankası, iki tarafın ortak ekipleri arasındaki çalıştayların sonuçlarını ve projenin sonraki aşamalarını ele aldığına dikkati çekti.
UBH İçişleri Bakanlığı, Trablus’un güneyinde Yabani Hayat Bölgesi’ndeki bir çiftlikte mayın patlaması sonucu bir Afrikalı işçinin yaralandığını duyurdu. Bakanlık, mayınların ve savaş kalıntılarının can almaya devam ettiğini bildirerek, vatandaşlara da şüpheli nesneleri bildirme çağrısı yaptı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24