Tunus’ta Cumhurbaşkanı Said’e karşı ‘ortak siyasi cephe’ kuruldu

Ulusal Kurtuluş Cephesi'nde, Nahda Hareketi ve çok sayıda siyasi parti yer aldı

Tunus’ta Emel Partisi Başkanı Ahmed Necib eş-Şabbi, Ulusal Kurtuluş Cephesi adıyla yeni bir siyasi oluşum kurulduğunu duyurdu. (AFP)
Tunus’ta Emel Partisi Başkanı Ahmed Necib eş-Şabbi, Ulusal Kurtuluş Cephesi adıyla yeni bir siyasi oluşum kurulduğunu duyurdu. (AFP)
TT

Tunus’ta Cumhurbaşkanı Said’e karşı ‘ortak siyasi cephe’ kuruldu

Tunus’ta Emel Partisi Başkanı Ahmed Necib eş-Şabbi, Ulusal Kurtuluş Cephesi adıyla yeni bir siyasi oluşum kurulduğunu duyurdu. (AFP)
Tunus’ta Emel Partisi Başkanı Ahmed Necib eş-Şabbi, Ulusal Kurtuluş Cephesi adıyla yeni bir siyasi oluşum kurulduğunu duyurdu. (AFP)

Tunus’ta Emel Partisi Başkanı ve Zeynel Abidin döneminin önde gelen muhalif liderlerinden Ahmed Necib eş-Şabbi, Cumhurbaşkanı Kays Said’in mevcut uygulamalarını reddeden yeni bir ‘ortak siyasi cephe’ kurulduğunu duyurdu.  
Başkent Tunus’ta basın toplantısı düzenleyen Emel Partisi Siyasi Komite Başkanı Şabbi, Cumhurbaşkanı Kays Said’in 24 Temmuz’dan itibaren, istisnai kararlar çerçevesindeki uygulamalarına itiraz eden farklı siyasi yapıların bir araya gelerek Ulusal Kurtuluş Cephesi adıyla ‘ortak bir siyasi’ cephe oluşturulduğunu açıkladı.  
Ulusal Kurtuluş Cephesi'nde, feshedilen parlamentonun başkanı Raşid el-Gannuşi liderliğindeki Nahda Partisi, Nebil el-Kuravi liderliğindeki Tunus’un Kalbi Hareketi, Seyfeddin el-Mahluf başkanlığındaki Onur Koalisyonu, eski Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki liderliğindeki Tunus İrade Hareketi ve Emel Partisi yer aldı. Ayrıca Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişimi ve Ulusal Kurtuluş Buluşması başta olmak üzere, çok sayıda sivil toplum ve insan hakları derneği ile bağımsız milletvekilleri de yeni oluşuma katıldı.  
Tunus'un toplumsal, ekonomik ve siyasi krizlerden çıkması için bir kurtarma programı hazırlanarak reform yapılması gerektiğini vurgulayan Şabbi, yeni cephenin başarı şansının yüksek olduğunu değerlendirdi. Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin ‘Demokratik süreci savunmakla’ yetinmemesi gerektiğini ifade eden Şabbi, yeni oluşumun, Cumhurbaşkanı Said’in ‘anti demokratik uygulamalarını’ reddeden siyasi partilerin yanı sıra bu uygulamalara itiraz eden toplumsal şahsiyetleri de kendi bünyesine dahil ederek, mümkün olan en geniş toplumsal mutabakata ulaşması gerektiğini belirtti. Şabbi, “Ortak cepheye katılan siyasi partilerin ve toplumsal şahsiyetlerin her birinin toplumsal, siyasi ve ekonomik krizden çıkışa dair ayrı ayrı programları ve düşünceleri olduğu malumdur, bu düşüncelerin ortak bir noktada buluşması elzemdir. Demokratik ve anayasal sürece dönülmesi Tunus’un yıkım ve çöküşten kurtarılması için zorunludur, bu cephenin hedefi de bu yöndedir” diye konuştu.  
Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin idari yapılanmasına da değinen Şabbi, ‘’Önümüzdeki süreçte cephede yer alan siyasi hareketlerin temsilcileri ile bir yönetim kurulu oluşturulacaktır. Yeni yönetim Tunus’un her bir bölgesinde halk toplantıları düzenleyecek ve Tunus’ta, partizan yaklaşımların dışında sadece milli çıkarlara hizmet etmek için oluşturulan bu yapıyı tanıtacaktır” dedi.  
Cumhurbaşkanı Said’in Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu feshetmesi kararına atıfta bulunan Şabbi, “Cumhurbaşkanı muhtemel seçimlerde hem taraf hem de hakem olma rolüne soyunmuştur. Bu durum muhtemel seçimlerin meşruiyetini zedelemektedir, dolayısıyla sonuçları da herhangi bir güvenilirlikten yoksun olacaktır” ifadelerini kullandı.  
Bu arada, eski Tunus Cumhurbaşkanlığı Divanı Müdiresi Nadiye Ukkaşe’nin, ülke yönetimindeki sorunlarla ilgili sarf ettiği sözler kamuoyunda tartışma yarattı. Medyada yer alan bazı haberlerde birçok politikacının “görevlerini bırakana kadar vicdanlarının sesini dinlemediğine’’ işaret edildi. Eski Başbakan Yusuf eş-Şahid, Ukkaşe’yi yönlendirdiği yönündeki iddiaları yalanladı. Eski Sağlık Bakanı Abdullattif Mekki ise, Ukkaşe’nin de 25 Temmuz kararlarına iştirak eden diğer yöneticiler gibi yargılanması gerektiğini savundu.  



Şam, İsrail ile “ateşkes anlaşmasına” geri dönmeye hazır olduğunu açıkladı

ABD ve Suriye dışişleri bakanları, kimyasal silahlar dosyasıyla ilgili olarak her iki ülkenin katılımıyla özel bir komite kurulması için koordinasyon sağlandığını duyurdu (Arşiv)
ABD ve Suriye dışişleri bakanları, kimyasal silahlar dosyasıyla ilgili olarak her iki ülkenin katılımıyla özel bir komite kurulması için koordinasyon sağlandığını duyurdu (Arşiv)
TT

Şam, İsrail ile “ateşkes anlaşmasına” geri dönmeye hazır olduğunu açıkladı

ABD ve Suriye dışişleri bakanları, kimyasal silahlar dosyasıyla ilgili olarak her iki ülkenin katılımıyla özel bir komite kurulması için koordinasyon sağlandığını duyurdu (Arşiv)
ABD ve Suriye dışişleri bakanları, kimyasal silahlar dosyasıyla ilgili olarak her iki ülkenin katılımıyla özel bir komite kurulması için koordinasyon sağlandığını duyurdu (Arşiv)

Suriye, İsrail ile 1974 tarihli çatışmayı önleme anlaşmasına geri dönmek için Amerika ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu teyit etti.

Bu tutum, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile yaptığı telefon görüşmesinde dile getirildi. Görüşmede taraflar, başta ABD'nin yaptırımları, kimyasal silahlar, İran'ın müdahalesi, DEAŞ ile mücadele ve ikili diplomatik ilişkiler olmak üzere bir dizi ortak ilgi alanını ele aldı.

ABD Bakanı, görüşmede Washington'un Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki talimatlarını uygulamaya devam ettiğini, önümüzdeki aylarda Kongre ile iş birliği içinde “Sezar Yasası”nın kaldırılması için çalışılacağını belirtti.

Bakan, bölgenin yaşayabileceği en kötü senaryonun Suriye'nin bölünmesi veya iç savaşa geri dönmesi olduğunu ifade etti.