Bennett’ten Lübnan'ın güneyinden yapılan silah kaçakçılığının engellenmesine övgü

Bennett, İsrail ordusunun Hizbullah liderleri tarafından yönetilen bir ağ hakkındaki raporunun ardından Lübnan'ın güneyinden yapılan silah kaçakçılığının engellenmesine övgüde bulunurken İsrail ordusu Lübnan’ı karşılık vermekle tehdit etti

Kuzeyde Lübnan sınırı yakınlarında devriye gezen İsrail askerleri (Reuters)
Kuzeyde Lübnan sınırı yakınlarında devriye gezen İsrail askerleri (Reuters)
TT

Bennett’ten Lübnan'ın güneyinden yapılan silah kaçakçılığının engellenmesine övgü

Kuzeyde Lübnan sınırı yakınlarında devriye gezen İsrail askerleri (Reuters)
Kuzeyde Lübnan sınırı yakınlarında devriye gezen İsrail askerleri (Reuters)

İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İsrail polisi ve ordusunu ‘Lübnan sınırındaki büyük bir silah kaçakçılığı girişimini engellemedeki başarılarından’ ötürü tebrik etti. Bennett dün yaptığı açıklamada, “Lübnan sınırında büyük bir silah kaçakçılığı girişimini engelledik. Terör eylemlerinde kullanılması amaçlanan 100 el bombası ele geçirildi. Hepsine el koyduk. Arap toplumundaki bu yaygın suç eylemi ortadan kaldırılıncaya kadar çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İsrail ordusu dün, Lübnan hükümetini karşılık vermekle tehdit etti. Ordu tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in, egemenliğini ihlal etmeye yönelik her türlü girişime ve Lübnan sınırındaki kaçakçılık girişimlerine karşı harekete geçeceği vurgulandı. Açıklamayı yapan İsrail Ordusu Sözcüsü Avichay Adraee, “Ordu, dün akşam Lübnan'dan İsrail topraklarına doğru güvenlik duvarına yaklaşan şüpheliler tespit etti ve güvenlik güçlerine bildirdi. Olay yerinde iki tüfek ve 100 kadar el bombası ele geçirildi” dedi.
İsrail basınında yer alan haberlere göre Savunma Bakanı Benny Gantz, yaptığı açıklamada, İsrail’in Lübnan’dan topraklarında olup bitenlerin sorumluluğunu üstlenmesini istedi. Gantz, terör ve şiddetin devam etmesi halinde ilgili noktaların doğrudan hedef alınacağı tehdidinde bulundu.
İsrailli yetkililer dün, Lübnan'ın güneyinden kaçakçıların İsrail vatandaşı Filistinli (1948 Arapları) suç ortakları ile uyuşturucu kaçakçılığı için bir ağ kurdukları hakkında bir rapor yayınladılar.  Raporda, Hizbullah'ın bu kaçakçılık faaliyetleriyle ilgili bilgisi olduğu ve önde gelen bazı üyelerinin de kaçakçılık faaliyetlerine karıştıkları iddia edildi.
Rapora göre İsrail ordusu ve sınır muhafızları, önceki gece 100 el bombası ve iki tüfeğin ele geçirildiği operasyon dahil çok sayıda silah kaçakçılığı girişimini engelledi. Ordu Sözcüsü Adraee tarafından yapılan açıklamaya göre Lübnan sınırını izleyen bir keşif gücü, Pazartesi akşamı Lübnanlıların kuzeyden İsrail sınırına doğru güvenlik duvarına yaklaştıklarını tespit etti. Bunun üzerine ordu ve polis güçleri, olay yerine gittiler. Düzenlenen operasyonda iki tüfek ve yaklaşık 100 el bombasının olduğu büyük bir çanta ele geçirildi. Adraee açıklamasında, bu girişimin ordu ve polis güçlerinin kısa bir süre önce engellediklerini öne sürdüğü, çok sayıda silah ve uyuşturucu madde kaçakçılığı girişimlerinden biri olarak değerlendirdi. Adraee, bu yılın başlarından bu yana güvenlik güçlerinin milyonlarca dolar değerindeki 148 tabanca, 23 otomatik tüfek, başka türlerde silahlar ve uyuşturucu madde kaçakçılığını engellediğini söyledi.
Ordu Sözcüsü Adraee, açıklamasında şunları söyledi:
“Ordu güçleri, ele geçirilen çantalarda ve izlenen kaçakçılık rotasında, İsrail topraklarına silah getirmek için İsrailli şüphelilerle çalışan Hizbullah'ın İsrail topraklarına silah getirme işine karıştığına dair çeşitli kanıtlar buldu. Hizbullah, İsrailli suç çetelerinin liderleriyle anlaşarak, silahların en azından bir kısmını İsrail karşıtı eylemlerde kullanılmak üzere Hizbullah’a bağlı terörist hücrelerde tutma sözü vererek bu çetelere silah aktarmaya çalışıyor. Henüz ele geçirilmeyen ve bilinmeyen bir silah olan el bombalarının da ele geçirilmiş olması, kalabalık sivil alanlarda eylem yapmak istendiği şüphesini güçlendiriyor. Kaçakçılık faaliyetleri, Lübnan'ın güneyindeki Keferkela köyünde Hatem Şit isimli kişinin evinden başlıyor. Lübnan'ın güneyindeki önde gelen uyuşturucu satıcılarından biri olarak bilinen Lübnanlı Şii olan Hatem Şit, Hizbullah'ın onayı ve yardımı ile Keferkela köyündeki evinden bir kaçakçılık ağı yönetiyor. İsrail topraklarına bakan evinin balkonundan sınır boyunca uyuşturucu ve silah kaçakçılığı girişimlerinde bulunuyor. İstihbarat bilgileri toplamak ve İsrail ordusunun civardaki çalışmalarını ve hareketliliğini anlamak için evinin balkonundan gözlem yapıyor. Ardından kaçakçılığın ne zaman gerçekleştirileceğini koordine etmek için İsrailli kaçakçılarla Telegram gibi çeşitli iletişim uygulamaları üzerinden iletişim kuruyor. Farklı kişilerin yardımlarıyla sınırdaki buluşma noktasına ulaşıyorlar. Şit, kaçakçılık faaliyetini evinden izlerken sınırdan kaçak mallar (uyuşturucu ve silah) geçiriliyor. Suçun bölgede faaliyet gösteren İsrail güçlerinden saklanmasına yardımcı olmak için İsrailli kaçakçıya rehberlik ediyorlar. Hizbullah'ın önde gelen isimlerinden Hac Halil Harb'ın yardımcısı olarak görülen ‘Ebu Muhammed’ lakaplı Hasan Serayni'nin adı ilk kez ortaya çıktı. Kaçakçılık faaliyetleri sırasında saha operasyonlarını yöneten Serayni, Lübnan’ın güneyindeki Şit ve diğer kaçakçılarla temas kurarak onları İsrail'e uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapmak için kullanıyor.”
İsrail polisine bağlı sınır birliğinin komutanı, Eriha'dan Filistinli bir gencin tutuklanmasının ardından gencin Ürdün sınırından 24 adet kaçak silah geçirmeye çalıştığını ve üzerinde 120 bin dolar değerinde büyük miktarda İsrail parası olduğunu iddia etmişti. Komutan, İsrail'deki Arap köy ve kasabalarındaki silahların ele geçirilmesinin talebi artırdığını, tüccarlar ve kaçakçıların silah tedariki için giderek daha fazla risk almak zorunda kaldıklarını söyledi.
İsrail polisi tarafından dün yapılan açıklamaya göre ülkenin kuzeyindeki sınır birimi, Lübnan, Suriye ve Ürdün ile birlikte tüm kuzey sınırı bölgelerinde faaliyet gösteriyor ve polisin sınırdaki operasyonları, ülkeye çok miktarda silah ve uyuşturucunun ulaşmasını ve bunların failler tarafından suç, terör, şiddet ve ticari amaçlarla kullanılmasını engelliyor.



Trump, Biden'ın oğlu Hunter'ı affetmesini ‘adaletin kötüye kullanılması’ olarak nitelendirdi

ABD Başkanı seçilen Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı seçilen Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, Biden'ın oğlu Hunter'ı affetmesini ‘adaletin kötüye kullanılması’ olarak nitelendirdi

ABD Başkanı seçilen Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı seçilen Donald Trump (Reuters)

Başkan seçilen Donald Trump, ABD Başkanı Joe Biden'ın oğlu Hunter'ı affetmesini ‘adaletin kötüye kullanılması’ olarak nitelendirdi.

Trump, Truth Social'daki bir paylaşımında, “Joe'nun Hunter'ı affetmesi, 6 Ocak olaylarında gözaltına alınan ve yıllarca hapiste tutulan insanları da kapsıyor mu? Ne büyük bir adaletsizlik!” diyerek, 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası’nı basmakla suçlanan isyancılara atıfta bulundu.

Şarku’l Avsat’ın The Hill’den aktardığına göre Trump'ın Sözcüsü Steven Cheung, “Başkan Trump'a karşı yürütülen başarısız cadı avı, Demokratların kontrolündeki Adalet Bakanlığı ve diğer aşırılık yanlısı savcıların adalet sistemini silah olarak kullandıklarını kanıtlamıştır” dedi.

Cheung, “Bu adalet sistemi reforme edilmeli ve tüm Amerikalılar için adil yargılama süreci yeniden tesis edilmelidir. Başkan Trump, Amerikan halkının ezici çoğunluğunun verdiği yetkiyle Beyaz Saray'a döndüğünde tam da bunu yapacaktır” ifadelerini kullandı.

sxcdf
ABD Başkanı Joe Biden, oğlu Hunter ile birlikte (AP)

Biden dün (Pazar), vergi dolandırıcılığı ve yasadışı ateşli silah bulundurma suçlarından iki davada ceza almayı bekleyen oğlu Hunter'ı affettiğini açıkladı.

“Hunter'ın davasındaki gerçekleri inceleyen hiçbir makul kişi bundan başka bir sonuca varamaz. Hunter sırf benim oğlum olduğu için hedef alındı ve bu yanlış” diyen Demokrat Başkan, ‘adaletin yanlış işlediğinden’ söz etti.

Biden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Adalet Bakanlığı'nın kararlarına müdahale etmeyeceğimi söyledim. Oğlumun haksız bir şekilde yargılanmasını izlerken bile sözümü tuttum. Oğlumun davalarındaki suçlamalar, Kongre'deki siyasi rakiplerimin birçoğunun bana saldırmak ve seçilmeme karşı çıkmak amacıyla bu suçlamaları kışkırtması sonrasında ortaya çıktı. Yargı sistemine inanıyorum ama aynı zamanda siyasetin kaba bir biçiminin bu sürece bulaştığına ve adaletin yanlış tecelli etmesine yol açtığına da inanıyorum.”

ABD Başkanı defalarca oğluna başkanlık affı vermeyeceğini söylemiş, Beyaz Saray da bunu eylül ayında yinelemişti.

Hunter, vergi kaçakçılığı davasındaki dokuz suçlamanın tamamını resmen kabul etti. Yargıç ceza duruşmasını 16 Aralık olarak belirlemişti. Hunter Biden 2024 yılının bir bölümünü mahkemede geçirdi; Delaware'de ateşli silah satın alırken uyuşturucu kullanımı hakkında yalan söylemekten suçlu bulundu ki bu ağır bir suçtu.