Şiddetli fırtınalar, 2050 yılına kadar her yerde iki kat daha fazla görülebilir

Yapılan yeni bir çalışma, önümüzdeki yıllarda dünyada şiddetli fırtına yaşanma olasılığının iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu (Reuters arşiv)
Yapılan yeni bir çalışma, önümüzdeki yıllarda dünyada şiddetli fırtına yaşanma olasılığının iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu (Reuters arşiv)
TT

Şiddetli fırtınalar, 2050 yılına kadar her yerde iki kat daha fazla görülebilir

Yapılan yeni bir çalışma, önümüzdeki yıllarda dünyada şiddetli fırtına yaşanma olasılığının iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu (Reuters arşiv)
Yapılan yeni bir çalışma, önümüzdeki yıllarda dünyada şiddetli fırtına yaşanma olasılığının iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu (Reuters arşiv)

Bilim adamları, iklim değişikliği nedeniyle dünyanın neredeyse tüm bölgelerinde 2050 yılına kadar iki kat daha fazla fırtına yaşanabileceğini açıkladı.
CNN’in haberine göre, Science Advances dergisinde yapılan çalışmada şiddetli fırtınalar Kategori 3 olarak değerlendirildi. Önümüzdeki yıllarda Kategori 3 şiddetindeki fırtınaların daha sık gerçekleşeceği ve gelişmemiş ülkelerde daha fazla insanın bu fırtınalardan etkileneceği belirtildi.
Araştırmacılar, bu fırtınaların hızlarının yüzde 20 oranında artabileceğini ortaya koydu. Kategori 4 ve Kategori 5 şiddetindeki fırtınaların daha sık yaşanacağı belirtildi. Çalışmaya göre bazı bölgelerde ise fırtınalarda yüzde 200’lük bir artış yaşanacak.
Amsterdam Üniversitesi’nde iklim bilimcisi olan ve çalışmanın başyazarı Nadia Bloemendaal, CNN’e verdiği demeçte, “Sonuçlarımız, şu anda düşük riske sahip bölgelerin iklim değişikliği yüzünden tropik fırtınalardan etkileneceğini gösteriyor. Orantısız şekilde gelişen ülkelerin gelecekte iklim değişikliği nedeniyle risk altında olduğunu görmek bizleri şok etti” dedi.
Araştırmacılar, gelecekteki iklim koşullarını tahmin etmek için STORM adını verdikleri istatiksel bir tahmin sistemi oluşturdu. Bloemendaal, yerel ölçekte yaşanacak değişimleri incelemek için kullandıkları yüksek çözünürlüklü rüzgar haritalarının olası riskleri değerlendirmek için oldukça önemli olduklarını belirtti.
Bilim adamları, Hong Kong çevresini ve Pasifik’in güneyindeki bazı bölgeleri, fırtına görülme olasılığının en fazla oranda arttığı bölgeler olarak değerlendirdi.
Yaklaşık 38 milyonluk nüfusuyla dünyanın en büyük metropolü olan Tokyo, yılda yüzde 4,6’lık bir oranla şiddetli fırtınalardan etkileniyor. Çalışma, bu oranın gelecekte yüzde 13,9’a yükseleceğini ortaya koydu.
Hawaii’de şiddetli fırtınalardan etkilenecek. Honolulu’da yılda yüzde 4’lük bir oranla şiddetli fırtınalar yaşanıyor. Bu sayı, ilerleyen yıllarda 8,6’ya yükselecek.
Araştırmacılar, fırtına görülme olasılığının artmasının nedeninin yükselen deniz sıcaklıkları olduğunu belirtti. Fosil yakıtlarının kullanılmasının artması, deniz sıcaklıklarını oldukça etkiliyor. Bloemendaal, daha sıcak suların şiddetli fırtınalar için daha uygun ortam sağlayacağını belirtti.
Bilim adamlarına göre fırtına sayısının artmayacağı bölgeler ise Meksika ve Bengal Körfezi. Bloemendaal, bu bölgelerdeki hava koşullarının gelecek yıllarda fırtına için daha elverişsiz olacağını açıkladı.
Bloemendaal, yaptığı açıklama şu ifadeleri kullandı:
“Küresel iklim modellemeleri, gelecekte herhangi bir bölgede atmosferin nasıl olacağını gösteriyor. Atmosferimiz nedeniyle, tropikal fırtınaların gelişimi için Meksika ve Bengal Körfezi’nde koşullar elverişsiz olacak. Meksika’da tropikal fırtınaların daha az yaşanması bekleniyor.”
Ancak bu bölgelerde tropik fırtınaların oluşması durumunda sıcak suların Kategori 3 ve daha şiddetli fırtınalar için ‘yakıt olacağı’ belirtildi.



Michelle Obama boşanma söylentilerini alevlendirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Michelle Obama boşanma söylentilerini alevlendirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Michelle Obama, eşi Barack Obama'yla boşanacakları yönündeki söylentileri yeniden alevlendirdi.

Eski first lady, IMO podcast'inin çarşamba günkü bölümünde Julia Louis-Dreyfus'la çocuklarının artık onlarla yaşamaması ve eşinin başkanlık görevini bırakmış olması hakkında konuştu.

Michelle, Seinfeld oyuncusuna "Hayatımın bu aşamasında ilk kez tamamen özgürüm" dedi.

 "Artık yaptığım her tercihte bir özgürlük hissi var; kararlarım artık ne eşimle, ne onun kariyeriyle, ne ailemle, ne de çocuklarımın neye ihtiyaç duyduğu ya da nereye gittikleriyle ilgili. Tamamen benimle ilgili" diye devam etti.

İşte o zaman yaşamaya başlıyoruz hanımlar.

1992'de evlenen Michelle ve Barack'ın 26 yaşındaki Malia ve 24 yaşındaki Sasha adında iki kızları var.

Çiftin kamuoyu karşısına birlikte çıkmaması, son birkaç aydır boşanacaklarına dair spekülasyona yol açıyor. Ancak eski first lady geçen ay NPR'ın Wild Card podcast'inde Rachel Martin'e, Barack'la sık sık birlikte fotoğraflarının çekilmeme sebebinin yaşları olduğunu söyledi.

Eşimle randevuya çıkarken görülmememiz, evliliğimizin sona erdiğine dair söylentilere yol açıyor. Yani, evet, hayatımızın her dakikasını Instagram'da paylaşmıyoruz. 60 yaşındayız. 60 yaşındayız millet. Günün her dakikasında ne yaptığımızı bilemezsiniz.

Çift hakkında ilk kez, Michelle’in Jimmy Carter'ın cenazesine ve ABD Başkanı Donald Trump'ın ocak ayındaki yemin törenine katılmaması üzerine boşanma söylentileri ortaya atılmıştı.

Martin'e konuşan Michelle, kamuoyunun nasıl gördüğüne bakmaksızın bu etkinliklere katılmama kararını savundu.

Bu yıl verdiğim en önemli kararlardan biri yerimden kıpırdamayıp cenazelere, yemin törenlerine ve katılmam gereken tüm o şeylere katılmamaktı. Bu, hırsımı kullanarak 'Bırakın da yapmam gerekenleri, dünyanın benden beklediklerini bir kenara bırakıp ne yapmak istediğimi ben tanımlayayım' dememin bir parçasıydı. Ve buna sahip çıkmalıyım. Bunlar benim seçimlerim. Tepki ne olursa olsun, kararımın arkasında durmam ve onu kabullenmem gerekiyordu. Ama pişman değilim, anlıyor musunuz? Bu artık benim hayatım ve bunu şimdi söyleyebilirim.

Nisanda Sophia Bush'un Work in Progress podcast'ine katıldığı sırada eşinden boşanacağına dair söylentilere de değinmişti.

Kendisine boşanıp boşanmayacağını soranlara atıfta bulunarak şöyle demişti:

İlginç olan şu ki, 'Hayır' dediğimde insanlar çoğunlukla 'Anladım ve sorun yok' diyorlar.

Independent Türkçe