Yemenlilerin Sana Havalimanı’nın açılması için önerileri

Husiler, birkaç gün önce Sana Havalimanı’ndan yapılacak uçuşları engellemişti (Reuters)
Husiler, birkaç gün önce Sana Havalimanı’ndan yapılacak uçuşları engellemişti (Reuters)
TT

Yemenlilerin Sana Havalimanı’nın açılması için önerileri

Husiler, birkaç gün önce Sana Havalimanı’ndan yapılacak uçuşları engellemişti (Reuters)
Husiler, birkaç gün önce Sana Havalimanı’ndan yapılacak uçuşları engellemişti (Reuters)

Yemen'deki BM ateşkes anlaşmasının ilk ayının son günleri dolmak üzere iken, Yemen hükümeti Husilerin ateşkes altında Sana Havalimanı’ndan yapılacak ilk ticari uçuşlara koyduğu engelleri aşma yönünde yeni öneriler sundu. Taiz’deki kuşatma ise milislerin çeşitli cephelerdeki ihlallerinin artışı ile devam ediyor.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani yaptığı açıklamada, “Hükümet, İran’a bağlı terörist Husi milislerinin, ateşkes kapsamında Sana Uluslararası Havalimanı'ndan Ürdün'ün başkenti Amman'a düzenlenmesi beklenen ticari uçuşların önüne koyduğu engelleri aşmaya kararlı” dedi.
Bakan İryani’nin ifade ettiğine göre hükümet, BM Özel Temsilciliği Ofisine gönderilen resmi mektubunda, Husilerin kontrolü altında kalan bölgelerden seyahat etmek isteyen vatandaşların devlet pasaportu almalarını kolaylaştırma yönünde çeşitli seçenekler sundu. İryani açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Hükümet tarafından yapılan öneriler arasında, Sana Havalimanı'nda BM ile koordineli bir şekilde Pasaport Dairesi’ne bağlı bir pasaport düzenleme merkezi kurulması yer alıyor. Merkezin kurulması ve ekipman sağlanması konusunda anlaşmaya varılmasının ardından 10 gün içerisinde aktif hale getirilmesi, belgeleri Özel Temsilcilik aracılığıyla tedarik edip şartları sağlayanlara en geç beş gün içinde pasaport verilmesi öngörülüyor. Böylece vatandaşların kurtarılan şehirlerden herhangi birine seyahat etmesi gerekmeyecek. Yemen hükümeti Husi milislerin kontrolü altındaki bölgelerden olan vatandaşlara pasaport verilmesini hızlandırıp kolaylaştırmak için Aden'deki Göçmen ve Pasaport Dairesi binasındaki otomatik pasaport çıkarma merkezinde bir kabin tahsis edilmesini öneriyor. Ayrıca kişilere dair verilerin ve süresi dolan pasaportların 2014 veri tabanındaki kopyalarının elçilik aracılığıyla Aden'deki ilgili merkeze gönderilmesi üzerine pasaportların 24 saat içinde yenilenerek derhal elçilik aracılığıyla sahiplerine gönderilmesi öngörülüyor.”
İryani, seyahat etmek için kayıt yaptıranların çoğu devlet pasaportuna sahip olmasına rağmen milisler, milisler “devlet pasaportuna sahip olmayanların durumunun görüşülmesi şartıyla, önce devlet pasaportu olanlar için rezervasyonları yeniden planlamayı reddediyor. Hükümetin sunduğu seçeneklere göre, rezervasyonları kaydedilerek sonraki uçuşlarda pasaportları yeniden düzenlenecek.
Diğer yandan sınır kapılarının açılması için ateşkeste öngörülen görüşmeler henüz başlamamışken Taiz'deki kuşatma ise devam ediyor. Nüfus yoğunluğu bakımından en büyük valilik olan Taiz’de Husilerin yedi yıldır uyguladığı kuşatma dolayısıyla milyonlarca insanın her gün çektiği acılara değinen Bakan İryani, bu durumu savaş suçu, insanlığa karşı suç ve uluslararası yasa ve sözleşmelerin bariz ihlali şeklinde nitelendirdi.
Bakan, “Taiz’deki kuşatmayı sürdürmeleri, Stockholm Anlaşması'ndan yerel girişimlere ve BM gözetiminde ateşkesin ilanına kadar tüm girişimleri reddetmeleri, bu kuşatmanın kaldırılması için imzalanan anlaşmalarını baltalamaları milislerin darbeyi ilk andan itibaren reddeden il halkına duyduğu gizli nefreti ve toplu ceza politikasını yansıtıyor” vurgusunda bulundu.
Al-Eryani, uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletleri, BM ve Amerikan elçileri ile insan hakları kuruluşlarını, Taiz’deki kuşatmayı sona erdirmesi, engelleri ve kontrol noktalarını kaldırarak vatandaşların hareketliliğine, emtia akışına izin vermesi için Husi milislere baskı uygulamaya çağırdı.
Husi milislerin söz konusu ateşkese yönelik ihlallerinde artış kaydedilirken Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Bakanlığı ise ‘darbeci Husi milislerin sivilleri hedef almaya devam edişlerini’ en güçlü ifadelerle kınadı.
Bakanlık tarafından yapılan resmi bir açıklamada, milisleri dün (Çarşamba) ed-Dali vilayetinin batısındaki Kataba ilçesinin Merhaza bölgesinde sivilleri vurmakla suçlayan Bakanlık, böylece Yahya Ali ez-Zahari ve kardeşi Süleyman Ali el-Zaharinin çiftliklerinde çobanlık yaptığı sırada öldürüldüklerini belirtti. Açıklamada aynı zamanda şu ifadelere başvuruldu:
“Husi milislerinin sivillerin yaşadığı yerleşim bölgelerine sürekli mermi ve füzeler atması bir savaş suçudur. Ulusal ve uluslararası yasa ve normların, BM Güvenlik Konseyi’nin sivillerin tehlikeye atılmamasını içeren kararlarının ve 2216 sayılı kararının bariz ihlalidir. Barışı tesis etmeyi amaçlayan tüm uluslararası ve bölgesel girişimlerin açıkça göz ardı edilmesidir. Milislerin, vatandaşların hayatlarını tehlikeye atmaya devam etmesi ve ateşkese uymaması, barış şansını baltalamakta, vatandaşların yaşadığı trajediyi artırmaktadır. Bu durum, milislerin vatandaşları zorla yerlerinden etme, buraları terör operasyonlarına açık alanlara dönüştürme yaklaşımının bir göstergesidir.”
Yemen ordusu tarafından kaydedilen raporda, geçtiğimiz 2 Nisan’da ateşkes başladığından bu yana Husi milislerin Hudeyde, Taiz, ed-Dali, Hacca, Saada, el-Cevf, Marib, Abyan ve Lehic cephelerinde bin 924 farklı ihlalde bulunduğu belirtildi. Taiz eksenindeki cephelerde 573, Hacca’da 406, Marib’de 399, Hudeyde’de 330, el-Cevf’de 152, ed-Dali’de 49, Saada’da 9, Lehic’deki Abyan ve Hargin cephelerinde ise 4 ihlalin kaydedildiği ifade edildi.
Husilerin 967 kez çeşitli el silahları ile hedef alma, 264 kez top atışı ile hedef alma, 305 kez takviye gerçekleştirme, 59 kez sızıntı ve saldırıda bulunma, 178 kez drone ve keşif uçuşu gerçekleştirme, 105 kez yeni hendekler ve tahkimatlar oluşturma operasyonları düzenleme, 20 kez mayın döşeme 19 kez ise keskin nişancı operasyonu yapma ihlalinde bulunduğu vurgulandı. Aynı zamanda Hudeyde, Taiz’in Batısı ve Marib’de 7 kez sivil varlıkların hedef alındığı da belirtildi.
Husi milislerin ateşkesi ilk anlarından itibaren kasıtlı olarak ihlal ettiğine ve bu ihlale devam ettiğine dikkat çeken Yemen ordusu, ordu kuvvetlerinin siyasi ve askeri liderliğin tam bir ateşkes gerektiren direktiflerine bağlılığının altını çizdi.



BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.


Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
TT

Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)

Güney Suriye'deki Dera vilayetinin sağlık müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Dera kırsalının batısındaki Abidin kasabasında bir düğün merasimi sırasında meydana gelen ve kaynağı bilinmeyen patlamada 33 kişinin yaralandığını duyurdu.

Dera Sağlık Müdürü Ziyad el-Mehamid, yaralılar arasında çocukların da bulunduğunu söyledi.

Dera Ulusal Hastanesi 19, Tafas Ulusal Hastanesi 6 ve el-Şecere kasabasındaki sağlık merkezi 8 yaralıyı tedavi altına aldı.

Abidin kasabası sakinleri Alman Basın Ajansı'na (DPA) şunları söyledi: “Ne olduğunu bilmiyoruz. Patlayıcı bir cihaz mıydı yoksa bir top mermisi miydi? Bazıları düğün kutlaması sırasında patlayan bir el bombası olduğunu söyledi ve çoğunluğu çocuk olmak üzere yüzlerce insan toplanmıştı.”

Suriye medyası, İsrail ordusuna ait bir devriyenin batı Dera kırsalındaki patlama bölgesine doğru ilerlediğini bildirdi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Bu arada, Suriye devlet televizyonu, güneydeki Süveyda vilayetinde silahlı grupların el-Mezra kasabasında İç Güvenlik Güçlerine ait bir aracı silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef aldığını bildirdi.

Bir güvenlik kaynağı televizyon kanalına, "isyancı grupların bombardımanı ateşkes anlaşmasının ihlali anlamına geliyor ve güvenlik güçleri bu ihlallere kararlı bir şekilde karşılık verecektir" ifadelerini kullandı.