Psikolog Curry’ye göre Johnny Depp'in eski eşinin kişilik bozukluğu var

Amber Heard. (Reuters)
Amber Heard. (Reuters)
TT

Psikolog Curry’ye göre Johnny Depp'in eski eşinin kişilik bozukluğu var

Amber Heard. (Reuters)
Amber Heard. (Reuters)

ABD’li Oyuncu Johnny Depp’in avukatları tarafından tutulan bir psikolog, yıldızın eski karısı Amber Heard'a açtığı hakaret davasını inceleyen mahkemede verdiği ifadede aktristin kişilik bozukluğu olduğunu doğruladı.
Klinik ve adli psikolog Dr. Shannon Curry, 36 yaşındaki oyuncuyu 12 saatlik seansın ardından ulaştığı bu teşhisi Aralık 2021'de bildirdi.
Psikolog, Amber Heard’da da gözlemlenen bozukluklardan muzdarip kişilerin ‘şiddetle tepki verdiklerini’ ve ‘çoğu zaman partnerlerine karşı saldırgan davrandıklarını’ da sözlerine ekledi.
Aktrisin avukatları, psikologun karşı taraf için çalıştığını savunarak Curry’nin ifadelerini çürütmeye çalıştı. Ancak Curry, ‘bilimsel gerçekler hakkında’ konuştuğunu vurguladı.
Curry, seanslardan birinde uyguladığı testler sırasında Heard'ın psikolojik stres semptomlarında ‘büyük bir abartı’ gösterdiğine işaret etti.
AFP’nin bildirdiğine göre Karayip Korsanları’nın yıldızı Depp geçen hafta yaptığı açıklamada Heard'a veya hayatı boyunca başka bir kadına şiddet uygulamadığını söyledi. Heard’ın kendisine şiddet uyguladığını kaydetti.
İki yıldır evli olan Depp ve Heard, medyada kendisine geniş yer bulan ve ABD basınının başlıca gündem maddesi olan davada birbirilerini iftira atmakla suçluyorlar.
Depp, eski karısına iftira davası açarken Heard’a 2018'de Washington Post’ta yayımlanması sağladığı ve Depp'i şiddet uygulayan bir koca olarak gösteren bir yazı için 50 milyon dolar tazminat talep ediyor.
Söz konusu haberde aktris, 2015 yılında evlendiği 58 yaşındaki Johnny Depp'in adını zikretmeksizin 2016 yılında aile içi şiddete uğradığını söylemişti.
Depp de geçen hafta yaptığı açıklamada suçlamalar yüzünden ‘her şeyini’ kaybettiğini vurgulamıştı.



Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
TT

Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)

Avrupa'nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlığa geçildikten sonra bile at eti yenmeye devam edildiği ortaya çıktı. 

Hıristiyanlık öncesi Avrupa'da at eti tüketimi epey yaygındı. Bu alışkanlık Ortaçağ'da azalırken yazılı kaynaklar bunun başlıca nedeninin Hıristiyanlığın kabulü olduğunu öne sürüyor. Metinlere göre bu dönemde at eti yemenin "barbarlık" veya "kafirlik" olduğuna inanılıyordu.

Ancak İsveç'teki Stockholm Üniversitesi'nden László Bartosiewicz ve Macaristan'daki HUN-REN Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi'nden Erika Gál'in araştırmasına göre daha farklı bir durum sözkonusu olabilir. 

Bulguları hakemli dergi Antiquity'de yayımlanan çalışmayı yürüten arkeologlar, Macaristan'da Ortaçağ'a ait 198 çöp çukurundaki kalıntıları inceledi. Bu çukurlar Macaristan'ın yanı sıra bugünkü Avusturya, Hırvatistan, Romanya, Sırbistan ve Slovakya'da yer alıyordu. 

Araştırmacılar hayvan kemiklerinin oranına göre atların besin olarak tüketilip tüketilmediğini anlamaya çalıştı. 

Nispeten yüksek sayıda kemik bulan ekip, bölge halkının Macaristan'ın MS 1000'de Hıristiyanlığı kabul etmesinden en az 200 yıl sonra bile muhtemelen at yemeye devam ettiğini düşünüyor. Özellikle kırsal bölgelerdeki at kemikleri, çukurlardaki çiftlik hayvanı kalıntılarının üçte birini oluşturuyordu. 

Ancak çöplüklerdeki kalıntılara göre at tüketimi, 1241-42 Moğol istilasının ardından düşüşe geçti. Araştırmacılar Macaristan'da at tüketiminin, 16. yüzyıldaki Osmanlı işgaliyle birlikte pratikte sona erdiğini öne sürüyor.

Arkeologlar 13. yüzyılda başlayan düşüşün, atların sayısının azalması ve besin yerine savaşlarda kullanılmasına öncelik verilmesinden kaynaklandığını tahmin ediyor. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Atlar değerli savaş ganimetleriydi ve hayatta kalan atlar muhtemelen yiyecek dışındaki amaçlar için yüksek talep görüyordu.

Ayrıca Moğol istilasında, Macaristan halkının kayda değer bir bölümünün ölmesi sonucu bölgeye batıdan göçler teşvik edilmişti. Bu grupların at yerine domuz eti tercih etmesinin de gözlemlenen düşüşte rol oynaması muhtemel.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak at eti tüketiminin dini sebeplerden değil, hayvanların sayısının azalması ve demografik değişimlerden kaynaklandığını savunuyor. Yeni çalışmada Macaristan'daki at eti tüketimi analiz edilse de Avrupa'nın farklı bölgelerinde de din dışındaki etkenler sözkonusu olabilir.

Ekip makalede "Belgelere dayanarak at eti tüketiminin terk edilmesi, genellikle Ortaçağ Avrupası'nda Hıristiyanlığın ortaya çıkışıyla ilişkilendiriliyor" diye yazıyor: 

Öte yandan açık bir yasağın yokluğunda (Yahudilik/İslam'daki domuz eti yasağı gibi), Avrupa genelinde at etinin bırakılmasında büyük ölçüde bölgesel çeşitlilikler görülüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Popular Science, Antiquity