IMF, Mısır ekonomisini güçlendirmek için özel sektörün önemini vurguladı

Mısır'da petrol dışı özel sektörün faaliyeti Mart ayında üst üste 16’ncı ayda daraldı. (Reuters)
Mısır'da petrol dışı özel sektörün faaliyeti Mart ayında üst üste 16’ncı ayda daraldı. (Reuters)
TT

IMF, Mısır ekonomisini güçlendirmek için özel sektörün önemini vurguladı

Mısır'da petrol dışı özel sektörün faaliyeti Mart ayında üst üste 16’ncı ayda daraldı. (Reuters)
Mısır'da petrol dışı özel sektörün faaliyeti Mart ayında üst üste 16’ncı ayda daraldı. (Reuters)

Uluslararası Para Fonu (IMF), özel sektörün dış ve iç zorluklarla karşı karşıya olan Mısır ekonomisini güçlendirmedeki rolünü vurgulayarak, bunun büyüme ve istihdam oranlarına çok fazla yansımayacağını bildirdi.
IMF Ortadoğu ve Orta Asya Bölge Direktörü Cihad Azur çevrimiçi basın toplantısında yaptığı açıklamada, Mısır'da özel sektörün rolünün çok önemli olduğunu belirterek, devletin bunu desteklemesi ve tamamlaması gerektiğine işaret etti.
Geçtiğimiz Mart ayında Mısır'daki petrol dışı özel sektörün faaliyeti, koronavirüs pandemisinin ilk aylarından bu yana en hızlı tempoda daralırken, Rusya’nın  Ukrayna'yı işgalinden kaynaklanan sorun  iş dünyasını etkiledi ve fiyatların yükselmesine neden oldu. S&P Global tarafından yayınlanan Mısır'da Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Şubat'taki 48,1'den 46,5'e düştü.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi hükümetine, özel sektörün devlete ait varlıklara katılımı için yılda on milyar dolar hedefi olan ve dört yıllık bir süre için bir program açıkladı. Sisi açıklamasında, hükümetine silahlı kuvvetlerin sahip olduğu şirketleri bu yılın sonundan önce borsaya koyması ve bazı devlete ait şirketlerin hisselerini borsada da sunmaya başlaması talimatını verdiğini ifade etti.
Hükümet yıllardır devlet şirketlerini satmaktan bahsediyor. 2018 yılında 80 milyar Mısır cuneyhi (4.33 milyar dolar) kadar bir planla borsadaki 23 devlet şirketindeki azınlık hisselerini teklif edeceğini duyurdu. Program defalarca ertelenirken hükümet yetkilileri, tekrarlanan gecikmelerin zayıf piyasalar, yasal engeller ve her şirketin mali belgelerinin hazır olmasından kaynaklandığını söyledi.
Mısır Cumhurbaşkanı’nın özel sektörle ilgili kararına değinen Azur, “Mısır'ın 2016'daki ekonomik reform programında ve ikinci programda belirlenen ana hedeflerden biri, Mısır ekonomisine özel sektör katılım düzeyini yükseltmek” ifadelerini kullandı. Azur, Mısır'daki özel sektörün dinamik, gelişmiş ve Mısır ekonomisine liderlik edebilecek kapasitede olduğunu açıkladı.
Azur’un bu açıklaması, Mısır’ın Uluslararası Para Fonu ile istişarelere başlamasıyla aynı zamana denk geldi.
Geçtiğimiz Aralık sonunda 145.5 milyar dolara yükselen Mısır'ın mevcut dış borcunun endişe verici olmadığını belirten Azur, bu akamın Eylül 2021 sonunda 137,4 milyar dolar olduğunu hatırlattı.
Mısır'daki kamu borcunun GSYİH'ya oranının 2025 veya 2026 yılına kadar korona pandemisinden önceki seviyeye düşmesini bekleniyor.
IMF'nin Ortadoğu ve Orta Asya için Bölgesel Ekonomik Görünüm raporda, Mısır’daki kamu borcunun cari mali yılda gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 94'üne ulaşacağını belirtilirken, gelecek yıl GSYİH’nın 89,6’ya düşeceği bildirildi.
IMF, Mısır hariç, Ortadoğu ve Orta Asya'daki yükselen piyasa ve orta gelir grubundaki büyümenin yavaşlamasını bekliyor.



Hıristiyan din adamları, Batı Şeria'daki yerleşimcileri Hristiyan yerleşimlerine saldırmakla suçluyor

Batı Şeria'daki El Halil'de bir grup yerleşimciyi koruyan İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'daki El Halil'de bir grup yerleşimciyi koruyan İsrail askerleri (AFP)
TT

Hıristiyan din adamları, Batı Şeria'daki yerleşimcileri Hristiyan yerleşimlerine saldırmakla suçluyor

Batı Şeria'daki El Halil'de bir grup yerleşimciyi koruyan İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'daki El Halil'de bir grup yerleşimciyi koruyan İsrail askerleri (AFP)

Hıristiyan liderler dün İsrailli yerleşimcileri Batı Şeria'daki kutsal mekânlara saldırmakla suçlarken, şiddet olaylarının bazı Hıristiyanları işgal altındaki toprakları terk etmeyi düşünmeye zorladığını bildirdi.

Kudüs'teki diğer din adamlarıyla birlikte Hıristiyan kasabası Taybe'yi ziyaret eden Kudüs Rum Ortodoks Patriği 3. Theophilos, yerleşimcilerin geçen hafta beşinci yüzyıldan kalma bir mezarlık ve kilisenin yakınında yangın çıkardığını söyledi.

Görsel kaldırıldı.Batı Şeria'daki El Halil'in Eski Şehir bölgesinde bir İsrail askeriyle konuşan Yahudi yerleşimci (DPA)

Patrik, Taybe'de düzenlediği basın toplantısında diplomatlara ve gazetecilere şunları söyledi: “Bu eylemler cemaatimize yönelik doğrudan ve kasıtlı bir tehdittir… Aynı zamanda tarihi ve dini mirasa yönelik doğrudan bir tehdittir.”

Patrik 3. Theophilos, yerleşimcilerin bölgedeki evlere de saldırdığını belirtti.

3. Theophilos, “İsrail polisinin yerel halktan gelen acil durum çağrılarına neden yanıt vermediğine ve bu nefret dolu eylemlerin neden cezasız kaldığına dair acil ve şeffaf bir soruşturma yapılması çağrısında bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

İsrail hükümetinden bir sözcü Reuters'ın yorum talebine yanıt vermedi. İsrail hükümeti daha önce siviller tarafından gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin kabul edilemez olduğunu ve bireylerin yasaları kendi ellerine almamaları gerektiğini ifade etmişti.

Hıristiyan kasabası Taybe'yi ziyaret eden kilise liderleri, yerel sakinlere dua ettirdi ve endişelerini dile getiren bölge sakinleriyle konuştu.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem) ve diğer hak grupları, İsrail'in 2023'ün sonlarında Gazze Şeridi'ndeki Hamas’a karşı başlattığı savaştan bu yana Batı Şeria'daki yerleşimci şiddetinin arttığını söylüyor.

Son birkaç yıl içinde Filistinliler tarafından düzenlenen sokak saldırılarında onlarca İsrailli öldürüldü ve İsrail ordusu Batı Şeria'daki operasyonlarını artırdı.

Filistinli sağlık yetkilileri ve görgü tanıkları, cuma gecesi yaşanan bir çatışma sırasında yerleşimcilerin biri ABD vatandaşı iki kişiyi öldürdüğünü bildirdi.

Görsel kaldırıldı.Aktivistler, Batı Şeria'daki Beyt Cala köyü yakınlarında yerleşimcilerle karşı karşıya geldi. (AFP)

2020'den bu yana Kudüs’ün Latin Patriği olan İtalyan Kardinal Pierbattista Pizzaballa, şiddet korkusunun Hıristiyanları Batı Şeria'yı terk etmeye ittiğini söyledi.

Pizzaballa, “Ne yazık ki mevcut durum nedeniyle göç etme eğilimi var. Bu sefer, özellikle de geleceğe dair umut ve güvenden bahseden gençler için bunun nasıl ve ne zaman sona ereceğini görmek çok zor” ifadelerini kullandı.

Kudüs ve Batı Şeria'da, Hz. İsa'nın doğduğu söylenen Beytüllahim de dahil olmak üzere bir dizi Hıristiyan kutsal mekanını içeren bölgede yaklaşık 50 bin Filistinli Hıristiyan yaşıyor.

İsrail'in 1967 savaşında Ürdün'den ele geçirdiği ve Filistinlilerin gelecekteki devletlerinin bir parçası olarak gördükleri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 2,7 milyon Filistinlinin arasında yaklaşık 700 bin İsrailli yerleşimci yaşıyor.