ABD'de isim benzerliği nedeniyle müebbet alan mahkum 32 yıl sonra serbest

Thomas Raynard James suçlu bulunduğunda 23 yaşındaydı (AP)
Thomas Raynard James suçlu bulunduğunda 23 yaşındaydı (AP)
TT

ABD'de isim benzerliği nedeniyle müebbet alan mahkum 32 yıl sonra serbest

Thomas Raynard James suçlu bulunduğunda 23 yaşındaydı (AP)
Thomas Raynard James suçlu bulunduğunda 23 yaşındaydı (AP)

ABD'de isim benzerliği yüzünden haksız yere müebbet hapse mahkum edilen Thomas Raynard James, yaklaşık 32 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. 55 yaşındaki James, dün serbest bırakıldı.
Florida eyaletine bağlı Miami kentinde 1990'da meydana olayda iki hırsızdan biri, girdikleri dairedeki soygun sırasında Francis McKinnon'ı silahla vurarak öldürmüştü. Tanık ve muhbirler, saldırganın adının Thomas James veya Tommy James olduğunu söylemişti.
Bunun ardından polis ekipleri, ismi benzediği için James'in fotoğrafını, şüphelilerin görüntüleri arasına yerleştirmişti.
Cinayet sırasında evde olan kurbanın üvey kızı Dorothy Walton ise şüpheli fotoğraflarına bakarken saldırganın James olduğunu öne sürmüştü:
"Bundan eminim. Yüzünü asla unutmayacağım. Gözlerini asla unutmayacağım."
Talihsiz adam, McKinnon'ı öldürdüğü gerekçesiyle 1990'da tutuklanmış ve bir yıl sonra ömür boyu hapis cezası almıştı. Karar büyük ölçüde Walton'ın teşhisine dayanıyordu.
James bunun ardından çok sayıda temyiz başvurusunda bulunsa da her seferinde reddedilmişti.
Öte yandan savcılar, Walton'ın, saldırganın James olduğu düşüncesinden zamanla tereddüt etmeye başladığını söyledi.
Walton, 2019'da yaptığı açıklamada, teşhisinde bir hata yaptığını düşündüğünü kaydetti.
James davasına geçen yıl bakmaya başlayan Florida Eyalet Savcılığı Adalet Projesi (State Attorney Office Justice Project), konuyla ilgili 20 bin sayfadan fazla belgeyi inceledi. Yetkililer, tanıklarla da görüşme yaptı. Veriler, herhangi birini cinayete bağlayan fiziksel bir kanıt olmadığını gösterdi.
79 yaşındaki Walton da 12 Nisan'da verdiği ifadede, teşhisinde bir hata yaptığı düşüncesini tekrarladı.
Savcılık soruşturmasında, James'in masum olduğu sonucuna varıldı.
James beraat ettikten sonra yaptığı açıklamada, kararın “geciktiğini” söyledi. Bir iş bulmayı ve ailesiyle birlikte yemek yemeyi planladığını kaydetti:
"Şimdi gidip hayatın tadını çıkarayım."
Öte yandan öldürülen McKinnon'ın oğlu Charles McKinnon, çarşamba günkü duruşmada "Sayın James, eğer masumsanız sizi hapiste görmek istemem" dese de soruşturmadan tam anlamıyla ikna olmadıklarını belirtti.
 
Independent Türkçe, New York Times, CNN International



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture