Cezayir: Yolsuzlukla suçlanan eski Emniyet Genel Müdürü beraat etti

Eski Cezayir Emniyet Genel Müdürü Abdulgani Hemil’in Facebook hesabından paylaştığı fotoğraf
Eski Cezayir Emniyet Genel Müdürü Abdulgani Hemil’in Facebook hesabından paylaştığı fotoğraf
TT

Cezayir: Yolsuzlukla suçlanan eski Emniyet Genel Müdürü beraat etti

Eski Cezayir Emniyet Genel Müdürü Abdulgani Hemil’in Facebook hesabından paylaştığı fotoğraf
Eski Cezayir Emniyet Genel Müdürü Abdulgani Hemil’in Facebook hesabından paylaştığı fotoğraf

Başkent Cezayir’in doğusundaki Temyiz Mahkemesi, bir kıyı bölgesindeki tarım arazilerini hukuka aykırı olarak ailesinin yararlandığı sanayi projelerine ve turizm yatırımlarına dönüştürerek yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle  12 yıl hapis cezasına çarptırılan Eski Cezayir Emniyet Genel Müdürü Abdulgani Hemil’i beraat ettirdi.
Hemil’in dört oğlundan biri ve daha önce yolsuzluk olaylarının yaşandığı Tipaza vilayetinde polis memuru olan Hac Baba’da aynı suçlamalardan beraat etti. Mahkeme, Tipaza eski Valisi Musa Gali ve Abdulkadir Gazi’yi ise 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. İddianamede yer alan suçlamalar arasında, tarımsal olarak sınıflandırılan bir arazinin tarımsal sıfatının değiştirilmesi, kamu malının dağıtılması, görevi kötüye kullanmak ve istismar etmenin yanı sıra fiyatları arttırmak, malzeme ve hizmet kalitesini ile proje tarihlerini değiştirmek için devlet kurumlarının gücünden ve etkisinden yararlanmak bulunuyor.
Dava, Cezayir yasalarının tarım arazilerinin elden çıkarılmasını yasaklamasına rağmen, Hemil ve oğlunun tarımsal alanı sanayi projeleri ve turistik köyler başlattığı geniş arazilerle ilgili. İddia makamına göre, Hemil, Tipaza vilayetindeki yetkililerden ayrıcalık ve kolaylık elde etmek için görevini kötüye kullandı. Birinci deredeki cezalar 3 ila 12 yıl hapis arasında değişiyor.
Duruşmanın başında Hemil, kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiğini ve "siyasi bir komplonun kurbanı" olduğunu söyledi. Bahsi geçen bu dava Hemil ve dört evladının yanı sıra eşinin de takip edildiği birkaç yolsuzluk davasından biri. Hemil, halk ayaklanması bağlamında yetkililerin rejimin ileri gelenlerini etkileyen bir tutuklama kampanyası başlattığı 2019'dan beri hapiste. Tutuklama kampanyasının en önde gelen isimleri ise Eski Cezayir Başbakanları Abdulmelik Selal ve Ahmed Uyahya. Bahsi geçen isimler bir den fazla davada hapis cezasına mahkum edilirken, bir hafta önce Selal temyiz sonrası beraat etti.
Geçtiğimiz  ay parlamenterler, hapis cezalarının düşürülmesi veya serbest bırakılması karşılığında devlet tarafından geri alınmak üzere yağmalanan paranın yerinin açıklanması konusunda hapisteki hükümet yetkilileriyle "müzakere" çağrısında bulundu. Ancak siyasi otoriteler bu fikri beğenmedi. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun yolsuzluk davasının tamamının bitmesinin ardından yurtdışında yatırılan yağmalanmış fonların geri alınması ile ilgili "planını" uygulamaya başlayacak. Yurtdışındaki ileri gelenlere ait paranın miktarı ve mülkün değeri tam olarak bilinmiyor. Ülke içerisinde ise fabrika, şirket, konut, bina, geniz arazi ve binlerce aracın çoğuna el konuldu.
Bu bağlamda Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Chanegriha önceki gün ülkenin batısında yer alan Vahran’daki bir askeri tesiste yaptığı açıklamada, “Çeşitli tehditlerle mücadelede vatandaşın rolü, yiğit birimlerimizin sahada ve buna göre yaptıklarından daha az önemli değil. Bugün, ülkemizin güvenlik ve istikrarının korunmasında ve vatan düşmanlarının milyonlarca şehidin feda ettiği tüm entrikaların engellenmesinde en üst düzeyde farkındalık göstererek yüksek vatanseverliğine katkıda bulunması her zamankinden daha fazla gerekli” şeklinde konuştu. Chanegriha subay ve askerlere, Cezayir halkının uzun bir sömürgeden kurtulduğu büyük devrimin ardından gelen bağımsızlık için canlarını veren Cezayirli kahramanları hatırlamaları çağrısında bulunarak, bağımsızlığın kurtuluş ve milli egemenliğin şehitlerin ödediği yüksek bir bedel olduğuna işaret etti. Genelkurmay Başkanı ayrıca, 60. Bağımsızlık günü (5 Temmuz 1962)  kutlamaları hazırlıklarının altını çizdi.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.