Avrupa'nın Filistinlilere yardımına ilişkin nihai kararı birkaç gün içinde alması bekleniyor

İştiyye’nin danışmanı, Avrupa ülkeleri arasında Macaristan’ın tutumunu destekleyen bir fikir birliği olmadığını söyledi

Kudüs’teki Bab el-Amud bölgesindeki Ramazan atmosferinden bir kare (WAFA)
Kudüs’teki Bab el-Amud bölgesindeki Ramazan atmosferinden bir kare (WAFA)
TT

Avrupa'nın Filistinlilere yardımına ilişkin nihai kararı birkaç gün içinde alması bekleniyor

Kudüs’teki Bab el-Amud bölgesindeki Ramazan atmosferinden bir kare (WAFA)
Kudüs’teki Bab el-Amud bölgesindeki Ramazan atmosferinden bir kare (WAFA)

Filistinli yetkililer, Macaristan’ın itirazına ve desteği Filistin eğitim müfredatının değiştirilmesi şartına bağlamasına rağmen Avrupa Birliği’nin (AB) kendilerine sağladığı mali yardımın yeniden başlamasına ilişkin nihai kararın yakında alınmasını umuyorlar.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye’nin Planlama İşlerinden Sorumlu Danışmanı Stephen Selame,  Avrupa Komisyonu'nun önümüzdeki günlerde Avrupa’nın Filistin'e yardım sağlamasına ilişkin nihai kararın alınacağı bir toplantı yapılacağını söyledi. Filistin devlet radyosuna konuşan Selame, “AB ülkelerini temsil eden 27 ülkenin temsilcilerinden oluşan Avrupa Komisyonu'nun toplantısında nihai kararın çıkmasını bekliyoruz. Mali yardımların herhangi bir koşul olmaksızın onaylanacağını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Toplantı, İsrail'in, AB’nin Filistin Yönetimi’ne yıllık olarak gerçekleştirdiği yardımların yeniden başlamasını, Macaristan temsilcisinin baskıları ve sert tutumunun ardından eğitim müfredatının değiştirilmesi şartına bağlamakta ısrar ettiği yönünde sızan haberlerin ardından duyuruldu.
Filistin’e yönelik mali desteğin yeniden başlatılması konusu geçtiğimiz ay kapsamlı bir şekilde ele alınmış, ancak sorun çözülememişti. Filistin Yönetimi'ne şu an dondurulmuş olan yıllık 214 milyon euroluk bir yardımdan söz ediliyor. Filistin Yönetimi, geçtiğimiz haftalarda AB’deki dostlarına mevcut mali krizin üstesinden gelebilmeleri amacıyla destek sağlanması ve yardım alması için baskı yaptı.
AB, geçtiğimiz ay Avrupa’nın Filistin’e mali desteğini koşulsuz olarak sürdürme sorununu çözmede başarısız olurken konuyu Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e havale etti. Macaristan, AB ülkelerinden Filistinlilere yardımın yeniden başlaması için Filistin eğitim müfredatının değiştirilmesini şart koşmalarını istedi. Macaristan’ın bu talebi, konunun karara bağlanmasını engelledi.
Macaristan’ın AB delegesi olan AB Komisyonu Komşuluk ve Genişleme Komiseri Oliver Varhelyi aynı ay,  Ramallah'ı ziyaret etti ve Filistin Yönetimi'nin üst düzey yetkilileriyle AB’nin Akdeniz'deki bir planının uygulanmasında nasıl ilerleneceğini görüştü. Varhelyi, görüşmeleri sırasında, Filistin ders kitaplarında İsrail karşıtı içerik barındırdığı için değişiklik yapılması ve Filistin kurumlarında da reform yapılması çağrısında bulundu.
AB’nin Macar Komiseri, Avrupa’nın yardımını, Filistin’in eğitim müfredatındaki değişiklikle ilişkilendirmek istediğini vurguladı. Ancak bu konunun AB, AB Parlamentosu ya da AB Komisyonu'nda çoğunluğun desteğine sahip olmadığını belirtti.
Selame ise şunları söyledi:
“Mali yardım anlaşması, temelde Avrupa sisteminin tüm bileşenleri tarafından kabul edildi. Avrupa ülkeleri arasında Filistin'e yapılacak yardıma karşı çıkan ya da Filistin’in eğitim müfredatıyla ilgili koşullara bağlayan bir tutum yok. Hatta birçok Avrupa ülkesinden Filistin'e yardımların koşulsuz yapılması çağrısında bulunan mesajlar geliyor.”
Filistin Yönetimi, yaşadığı ekonomik kriz çerçevesinde mali yardım desteğini geri kazanmayı sabırsızlıkla bekliyor.  Selame, Filistin Yönetimi’nin son birkaç aydır, İsrail'in Filistin vergi fonlarını kesmesi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını krizi ve dışarıdan yapılan mali desteğin azalması nedeniyle tarihinin en kötü mali krizini yaşadığını söyledi.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.