Pilotun kokpitte sigara yakmasının uçak kazasına yol açtığı iddiası Mısır'da tartışma yarattıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3618921/pilotun-kokpitte-sigara-yakmas%C4%B1n%C4%B1n-u%C3%A7ak-kazas%C4%B1na-yol-a%C3%A7t%C4%B1%C4%9F%C4%B1-iddias%C4%B1-m%C4%B1s%C4%B1rda
Pilotun kokpitte sigara yakmasının uçak kazasına yol açtığı iddiası Mısır'da tartışma yarattı
Fotoğraf: Reuters_Arşiv
Kahire/AA
TT
TT
Pilotun kokpitte sigara yakmasının uçak kazasına yol açtığı iddiası Mısır'da tartışma yarattı
Fotoğraf: Reuters_Arşiv
Mısır havayolu şirketi EgyptAir'a ait Paris-Kahire seferini düzenleyen uçağın 2016'da düşmesine pilotun kokpitte sigara yakmasının neden olduğu iddiaları, ülkede tartışmalara yol açtı.
Mısır merkezli "Sada el-Beled" haber sitesine konuşan, kazada ölen pilota yakın bir kaynak, pilotun kesinlikle sigara kullanmadığını, dış basında yer alan iddiaların yanlış, mantıksız olduğunu ve soruşturma sonuçlarıyla çeliştiğini belirtti.
Batı medyasında yer alan iddiaları "spekülasyon" olarak nitelendiren kaynak, bu iddiaların, Mısır Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma neticesinde yapılan açıklamayla uyuşmadığını kaydetti.
Uçak kazası hakkında resmi rapor yayımlama hakkına sahip tek makamın Mısır Başsavcılığı olduğunu belirten kaynak, "Uçak kazasının soruşturma dosyası henüz kapanmış değil. Başsavcılık tarafından soruşturma devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Haberde ayrıca uçak kazası dosyasının, 2019'da Fransa tarafından yapılan soruşturmanın neticesinde kamuoyuyla paylaşılan raporun ardından, havayolu şirketince tamamen Mısır Başsavcılığı'na teslim edildiği bildirildi.
Söz konusu iddialar hakkında henüz yetkili makamlardan resmi açıklama yapılmadı.
Ne olmuştu?
Son günlerde Batı merkezli bazı sitelerde yer alan haberlerde, 2016'da Paris-Kahire seferini düzenleyen EgyptAir'a ait MS804 sefer sayılığı uçağın düşmesine, pilotun kokpitte sigara yakmasının neden olduğu iddia edilmişti. Haberlerde, pilotun kokpitte yaktığı sigaranın, acil durum maskesinden sızan oksijenle tepkimeye girerek bir patlamaya yol açtığı öne sürülmüştü.
Uçağın Yunanistan'ın Girit Adası'na düşmesi sonucu, 15'i Fransa uyruklu toplam 66 kişi yaşamını yitirmişti.
Gazze Mahkemesi girişimi, BM Genel Kurulu'nu Gazze halkını korumak için müdahale etmeye çağırdıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5176731-gazze-mahkemesi-giri%C5%9Fimi-bm-genel-kurulunu-gazze-halk%C4%B1n%C4%B1-korumak-i%C3%A7in-m%C3%BCdahale
Gazze Mahkemesi girişimi, BM Genel Kurulu'nu Gazze halkını korumak için müdahale etmeye çağırdı
Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)
Gazze Şeridi'nde yaşananları araştırmak için kurulan Gazze Mahkemesi (Gaza Tribunal) girişimi dün, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nu Gazze Şeridi’ne acilen müdahale etmeye ve felakete uğramış bölge halkına yardım etmek için askeri koruma gücü göndermeye çağırdı.
Uluslararası akademisyenler, hukukçular ve hukuk uzmanlarından oluşan girişim, kamuoyunu harekete geçirmek ve hükümetlere ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirmek’ için baskı yapmak amacıyla 2024 yılında Londra'da kuruldu.
İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında, Gazze Mahkemesi Başkanı ve eski BM Filistin Raportörü Richard Falk, mahkemenin hükümetlere ‘çok geç olmadan’ harekete geçmeleri çağrısında bulunduğunu bildirdi.
Gazze Mahkemesi Başkanı Richard Falk, Gazze Şeridi'ne destek etkinliği sırasında (Gazze Mahkemesi Facebook hesabı)
94 yaşındaki Amerikalı hukuk profesörü Falk, amacın ‘BM Genel Kurulu'nun Gazze Şeridi'ne insani yardım girişinin engellenmesini ve halkın sürekli olarak yok edilmesini sona erdirmek için önleyici bir silahlı müdahale düzenlemesini sağlamak’ olduğunu ifade etti.
İsrail, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail yerleşimlerine saldırmasından bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik şiddetli bir askeri saldırı yürütüyor. Yardım kuruluşları, bu saldırının Gazze Şeridi'nde ciddi bir insani krize yol açtığını belirtiyor.
Gazze Mahkemesi tarafından yapılan açıklamada, “Dünya çapındaki hükümetleri, şimdiye kadar Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirme girişimlerini engelleyen BM Genel Kurulu'nu harekete geçirmek için acil adımlar atmaya çağırıyoruz” denildi.
İsrail, Gazze Şeridi'nde soykırım gerçekleştirdiğini veya insani yardım girişini engellediğini defalarca yalanladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, savaşı sona erdirme çağrılarının Hamas'ın konumunu ‘güçlendirdiğini’ söyledi.
Falk, bu adımın 1950 yılında BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen ‘Barış için Birlik’ kararı veya daha yeni olan ‘Koruma Sorumluluğu’ ilkesi gibi siyasi araçlarla gerçekleştirilebileceğini belirtti.
İlk karar, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası barış ve güvenliği korumada başarısız olduğu durumlarda BM Genel Kurulu'nun harekete geçmesini sağlıyor. Bu karar, Kore Savaşı'nın (1950-1953) ilk aşamalarında, Sovyetler Birliği'nin BM Güvenlik Konseyi'nde tekrar tekrar kullandığı veto hakkını aşmak için ABD'nin talebi üzerine kabul edildi.
Koruma Sorumluluğu ilkesi, 1994'te Ruanda'da yaşanan soykırım ve Bosna'daki Srebrenitsa katliamının tekrarlanmasını önlemek amacıyla 2005 yılında kabul edildi.
Filistinlilerin hakları alanında onlarca yıldır çalışan ve İsrail'e karşı tutumu nedeniyle defalarca eleştirilen Falk, “Şu anda ciddi ve kararlı bir adım atmazsak, insanları kurtarmak için çok geç kalmış olacağız” dedi.
Falk, Gazze Mahkemesi’nin bu davayı önümüzdeki ay New York'ta yapılacak BM Genel Kurulu gündemine dahil etmeyi umduğunu söyledi.
Uluslararası güçler, zulmü durdurmak için askeri müdahalenin haklı olup olmadığı konusunda bölünmüş durumda. Silahlı müdahaleyi reddedenler, bunun diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmek için bir bahane olduğunu düşünüyor.
Öte yandan Uluslararası Af Örgütü dün İsrail'i Gazze Şeridi halkını aç bırakmak için ‘kasıtlı bir politika’ izlemekle suçladı, ancak İsrail bu suçlamayı defalarca reddetti.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, 2023 yılında Hamas'ın İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırı sonucunda çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi öldü.
Buna karşılık İsrail'in saldırısı, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde yönettiği ve BM tarafından güvenilir kabul edilen Sağlık Bakanlığı'nın rakamlarına göre, çoğu sivil olmak üzere 62 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı.