Sudan: Hamideti’den ‘isyancı mühendislere’ gözdağı

Federal Komite Darfur'a ziyareti sırasında (SUNA)
Federal Komite Darfur'a ziyareti sırasında (SUNA)
TT

Sudan: Hamideti’den ‘isyancı mühendislere’ gözdağı

Federal Komite Darfur'a ziyareti sırasında (SUNA)
Federal Komite Darfur'a ziyareti sırasında (SUNA)

Sudan'ın Batı Darfur bölgesinde yer alan Cineyne kentindeki Kıreynik kasabasında geçtiğimiz Pazar günü Afrika ve Arap asıllı kabileler arasında çıkan çatışmalarda resmi kaynaklara göre 167 kişi öldü, 115 kişi yaralandı. Yerel kaynaklar ise ölü sayısının 201'den fazla olduğunu ve binlerce yaralı olduğunu duyurdu.
Diğer yandan Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) adını vermediği "mühendisler" grubunu olaylara karışmakla suçladı.
Hamideti, devletin sivillere karşı eksiklerinin olduğunu itiraf ederek şunları söyledi: “Şehitler, oturma eyleminin dağıtılması olayıyla başlayan kötü niyetli planların ve Güney Sudan, Kassala, Cineyne ve Güney Darfur'da art arda yaşanan olayların kurbanlarıdır. Bu olayların arkasında mühendisler var. Ülkede çıkarmak istedikleri ateş, Sudan halkını yakmadan önce kendilerini yakacak. Oturma eylemi dağıtıldığından beri olayı yatıştırmaya çalışıyoruz. Ne zaman bir yangın söndürsek, başka yerde yeni bir yangın çıkıyor."
Batı Darfur Valisi Hamis Abdullah Ebker, federal komite toplantısının ardından yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: “Batı Darfur, “tekrarlayan kabile çatışması” kaynaklı zor koşullardan geçiyor. Eyalet hükümetinin, düzenli teşkilatlarla koordineli olarak gösterdiği çaba ve aldığı önlemlere rağmen, saldırılar ve aşiret çatışmaları devam ediyor. Batı Darfur’un komşu Çad ile sınırının 750 kilometreyi bulması ve birçok ülkeye açık konumda olmasının yanı sıra, bölgede hukukun üstünlüğünün olmaması ve suçluların cezasız kalması, söz konusu olayların tekrarlanmasına neden oldu. Devletin, aşiret ihtilaflarını çözebilmek, saygınlık kazanmak, hukukun ve güvenliğin üstünlüğünü hayata geçirmek ve devlette istikrarı sağlayabilmek için eyalet başsavcısı, eyalet hükümetinin içinde bulunduğu düzenli kurumlarla koordineli olarak alınan kararlara ve hukuki desteğe ihtiyacı var. Vatandaşlar, yerel yönetim, gençlik ve çeşitli sosyal sektörler “devletin istikrarının temeli olarak barış içinde bir arada yaşamak ve toplum güvenliğini korumak” için çalışmalı.”
Sudan'ın Batı Darfur bölgesinde iki kabile arasında çıkan çatışmaların ardından düzenlenen komite toplantısına Egemenlik Konseyi üyesi ve Acil Sağlık Yüksek Komitesi Başkanı Abdulbaki Abdulkadir de katıldı. Abdülkadir, “Komitenin devlete yaptığı ziyaretin amacı, çeşitli güvenlik, insani ve sağlık yönleriyle sahadaki duruma vakıf olmak ve karar alıp hızlı çözüm bulunması için tavsiyelerde bulunmak.” dedi.
Sudan Sağlık Bakanı Heysem Muhammed İbrahim, Kıreynik ve Cineyne olaylarının patlak vermesinden bu yana bakanlığının acil servise sahip olduğunu söyledi.
Batı Darfur Hekimler Heyeti, Kıreynik olaylarının ardından yaralananlara tıbbi destek ve sağlık hizmeti verilmesine katkıda bulunmak için “doktorlar, sağlık çalışanları ve gönüllüleri” Cineyne Eğitim Hastanesi'ne gitmeye çağırdı.
Batı Darfur Hekimler Heyeti tarafından yapılan açıklamada ise şu ifadeler yer aldı: “Şehir genelinde kritik güvenlik durumu karşısında, sağlık çalışanları olarak hastalara karşı insani ve ahlaki görevimiz, mevcut imkanlar dahilinde tıbbi hizmet sunmak için gönüllü olmamızı gerektiriyor. Kıreynik kasabasında meydana gelen olaylarda yaralananlar, gerekli tıbbi destek ve sağlık hizmeti alamadan 4 gün boyunca felaket bölgesinde mahsur kaldılar.”
Bu bağlamda, Sudan Doktorları Merkez Komitesi, Cineyne ve Kıreynik’te yaşanan olaylarda ölü ve yaralı sayısının ürkütücü bir rakama ulaştığını açıkladı. Komitenin açıklamasına göre söz konusu olayların ürkütücü bilançosu: “177 ölü, kayda geçmeden toprağa gömülen çok sayıda ceset, 172 silahla yaralanma ve yangın kaynaklı yaşanan ölümler ve yaralanmalar.”
Batı Darfur bölgesinde yer alan Cineyne kentindeki Kıreynik kasabası, iki kabile arasında şiddetli ve kanlı çatışmalara tanık oluyor. Düzenli güçler ve Cancavid güçleri bu çatışmaya dahil olmakla suçlanıyor. Söz konusu şiddet olayları düzinelerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına ve binlerce olduğu tahmin edilen kişinin kamplara göç etmesine yol açtı. Olaylar daha sonra başkent Cineyne’ye taşındı. Cineyne’de önceki gün şehrin bazı bölgelerinde silah ve ağır mühimmat sesleri duyuldu. Hartum'dan gelen güvenlik ve askeri takviyelerle alınan önlemlere rağmen Cineyne halihazırda ihtiyatlı bir sakinlik içinde yaşıyor.



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.