İspanya hükümeti Cezayir’in doğal gazı kesme tehdidine yanıt verdi

Madrid, Cezayir gazının üçüncü bir tarafa satılmayacağını teyit etti

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun. (Reuters)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun. (Reuters)
TT

İspanya hükümeti Cezayir’in doğal gazı kesme tehdidine yanıt verdi

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun. (Reuters)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun. (Reuters)

Cezayir'in Fas ile yaşadığı diplomatik kriz nedeniyle İspanya'yı doğal gaz akışını kesmekle tehdit etmesinin ardından Madrid yönetimi, Cezayir’den gelen doğal gazın ‘üçüncü bir tarafa satılmayacağını’ vurguladı.
İspanya haber ajansı hükümet yetkililerine dayandırdığı haberinde, İspanya’nın Fas’a Mağrip-Avrupa boru hattı üzerinden ters yönde gaz sağlamasının, Fas’ın ‘enerji açığını gidermesine’ yardımcı olmak amacıyla olduğu, söz konusu doğal gazın uluslararası piyasalardan temin edildiği ve Cezayir’den gelen doğal gazın hiçbir şart altında Fas’a aktarılmayacağı belirtildi.  
Cezayir Enerji ve Maden Bakanlığı'ndan önceki gün yapılan açıklamada, “Enerji Bakanı Muhammed Arkab’ın, İspanyol mevkidaşından, Mağrip-Avrupa doğal gaz hattı üzerinden ters yönde gaz arz edileceğine dair bir mail aldığı’’ belirtilerek, ‘’Varış yeri sözleşmelerde belirtilenin dışında Cezayir gazının herhangi bir miktarının farklı bir yere taşınması sözleşme yükümlülüklerinin ihlali olarak değerlendirilir ve Sonatrach ile İspanyol alıcıyı bağlayan sözleşmenin feshedilmesine yol açar” denilmişti.  
İspanya tarafının Cezayir’e bildiriminde, ters yönde doğal gaz akışının hangi ülkeye yapılacağı açıkça beyan edilmese de Madrid yönetimi şubat ayında Mağrip-Avrupa doğal gaz boru hattı üzerinden, Fas’ın enerji güvenliğini sağlamasına yardımcı olacağını açıklamıştı. Madrid yönetimi, Rabat'ın uluslararası piyasalardan alacağı sıvılaştırılmış doğal gazı İspanya'da yeniden gaz haline getirip Fas'a Mağrip-Avrupa boru hattından göndermeyi planladığını duyurmuştu.  
Batı Sahra meselesi nedeniyle geçen ekimden beri Fas ile diplomatik kriz yaşayan Cezayir, 31 Ekim’de Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un talimatıyla Mağrip-Avrupa boru hattından gaz akışını durdurmuştu. Söz konusu boru hattı üzerinden İspanya’ya gaz ihraç edilmekteydi. Cezayir geçtiğimiz ekim ayından bu yana, Avrupa’ya gönderdiği doğal gazı, 2011'de faaliyete başlayan ve direkt İspanya’ya uzanan Medgaz Boru Hattı üzerinden gönderiyor. Cumhurbaşkanı Tebbun cumartesi günü yaptığı açıklamada, İspanyol halkına güvence vererek, Cezayir’in şartlar ne olursa olsun İspanya’ya gaz tedariki taahhütlerinden vazgeçmeyeceğini söyledi. 
Cezayir ve Fas, Batı Sahra’daki anlaşmazlık nedeniyle diplomatik ilişkilerini geçen yıl sonlandırmıştı. Fas, Cezayir’i ayrılıkçı Polisario Cephesi’ni desteklemekle suçluyor. İspanya uzun yıllar bu konuda tarafsız kalmaya çalışsa da geçtiğimiz mart ayında Fas’ın, ‘Batı Sahra’da Fas egemenliğinde özerk bir yönetim oluşturulması’ tezini desteklemişti. Cezayir bu tutum değişikliğine tepki göstermiş ve Madrid’deki büyükelçisini istişarede bulunmak üzere çağırmıştı.  



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.