Rus güvenlik şirketi Wagner'in "Libya’daki paralı askerlerini çektiği" iddiası

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Rus güvenlik şirketi Wagner'in "Libya’daki paralı askerlerini çektiği" iddiası

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Rus güvenlik şirketi Wagner'in, Libya’daki 1000 paralı askerini Ukrayna savaşında kullanmak üzere Rusya'ya çektiği öne sürüldü.
Konuyla ilgili haber, İngiltere merkezli yayın yapan Middle East Eye (MEE) internet sitesinde yayımlandı.
Haberde, Rus güvenlik şirketi Wagner'in yaklaşık 1000 paralı askerini, Rus ordusunun Ukrayna’daki kayıplarını telafi etmek üzere Libya’dan çektiği iddiası yer aldı.

Libyalı askeri uzmana göre ülkede 900 paralı asker kaldı
Anadolu Ajansı (AA) muhabirine geçen ay açıklama yapan Libyalı askeri uzman Albay Adil Abdulkafi, Libya topraklarında varlık gösteren Wagner'e bağlı paralı asker sayısının 2 bin 200 civarında olduğunu söylemişti.
"Rusya, Ukrayna'daki savaş nedeniyle 1300 paralı askerini çekmeye karar verdi. Ülkede yaklaşık 900 paralı asker kaldı" diyen Abdulkafi, Sirte ile Cufra'yı birbirine bağlayan yoldaki paralı askerlerin çekildiğini, stratejik Cufra Hava Üssü ve Barak Şatı Hava Üssü'ndeki mevzilerin güçlendirildiğini ifade etmişti.

Libya'daki Wagner varlığı
Eylül 2020'de Batı medyasında yayımlanan BM raporlarına göre, Wagner paralı askerleri Ekim 2018 itibarıyla Libya'da faaliyet göstermeye başladı. Söz konusu raporlara göre paralı askerlerin sayısı 800 ile 1000 arasında değişiyor.
Ancak Wagner'in Libya'daki rolü, şirkete bağlı paralı askerlerin Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in Nisan 2019'da başkent Trablus'a başlattığı saldırılara katılmalarının ardından daha güçlü hale geldi.
Wagner'e bağlı paralı askerlerin, Mayıs 2020'de çatışmaların yaşandığı cephelerden çekilmesiyle de Hafter'in yönettiği Libya'nın doğusundaki askeri güçler çöküşe geçerek, Sirte ve Cufra'ya çekildi.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24