Avrupalılar Rusya’ya yönelik altıncı yaptırım paketi ile ilgili karmaşa yaşıyor

Değerlenirmelere göre Rusya’nın enerji sektörüne yasak getirmek, Rus ekonomisine karşı nükleer silah düğmesine basmakla eş değer.

Avrupalılar Rusya’ya yönelik altıncı yaptırım paketi ile ilgili karmaşa yaşıyor
TT

Avrupalılar Rusya’ya yönelik altıncı yaptırım paketi ile ilgili karmaşa yaşıyor

Avrupalılar Rusya’ya yönelik altıncı yaptırım paketi ile ilgili karmaşa yaşıyor

Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya oybirliğiyle ve rekor bir hızla onayladığı beş ekonomik ve mali yaptırım paketinin ardından bugün petrol ve doğalgazı da kapsayan altıncı paket konusunda karmaşa yaaşanıyor. Ukrayna ve Polonya ise Rus ekonomisi ve Moskova’nın aylarca sürmesi muhtemel maliyetli savaşı finanse etmek için adeta bir nefes niteliğinde olması beklenen bu paket hususunda ısrarcı. Brüksel’deki yetkililer, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘Polonya ve Bulgaristan’a gaz tedarikini kesme kararının ve faturalarını ruble olarak ödemeyi reddeden diğer ülkelerden de aynı tehdidi yöneltmenin’ savaşın başlangıcından bu yana konumlarına bağlılıkla övünen Avrupalı ortaklar arasında yeni bir tartışmaya neden olduğunu kabul ediyor. Ayrıca AB içerisinde güney-kuzey, küçük-büyük ve borçlu ve alacaklı ülkeler arasında yıllardır yerleşik olan geleneksel çatlaklar da mevcut. Polonya’nın ‘AB’nin Rus enerji sektöründen tam bir kopma’ ilan etmesi ısrarı, yalnızca Polonya’nın ‘askeri operasyonların kapsamını genişletmeye karar vermesi halinde’, Kremlin’e en yakın hedef olmasından kaynaklanmıyor. Aynı zamanda Polonya’nın sahip olduğu ve böyle bir risk almasına izin veren büyük gaz rezervleri de bunun nedenlelri arasında. Ancak bu paket, diğer birçok ülke için çok soğuk bir kış ve 2008’deki büyük mali kriz ile Kovid-19 pandemisi nedeniyle yaşanan kapanma sonrasında siyasi ve sosyal sonuçlardan kaynaklı kaçınılmaz bir ekonomik gerileme anlamına geliyor. Avrupa Komisyonu açıklamalarında, üye devletlerin tavır birliğini koruma ve Rus şantajına boyun eğmeme gerekliliği konusunda ısrar ediyor. Ancak çoğu Avrupalı ortağın da Rus tedarikinin durdurulması halinde öngörülebilir gelecekte gaz ve petrol ihtiyaçlarını güvence altına alamayacağının ve bazı ortakların, Moskova ile tek taraflı olarak tedariklerin devamlılığını garanti eden bir formül üzerinde müzakere ettiklerinin çok iyi farkında. Gerçekten de faturalarını, tesadüfen Avrupa yaptırımları kapsamına girmeyen ‘Gazprom Bank’ üzerinden ödemek için anlaşmaya varanlar var.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Avrupa Komisyonu uzmanları günlerdir Kıta ülkelerinin Gazprom ile sözleşme ilişkisini ‘Rusya’ya uygulanan yaptırım sistemini ihlal etmeden’ sürdürmesine izin verecek ortak direktifler geliştirmeye çalışıyor. Kaynaklara göre Komisyon, yaptırım sistemini ihlal eden Avrupalı şirketlerden şu an habersiz. Avrupa Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin verilerine göre Rusya’nın AB’ye gaz ve petrol ihracatından elde ettiği gelir, savaşın başlangıcından bugüne kadar 46 milyar euroyu buldu. Komisyon, bu ihracatın Rusya’dan kömür ithalatının yasaklanmasıyla sınırlı olan ve petrol ve gazı içermeyen yaptırım sisteminin ihlalini teşkil etmediği kanaatinde. Ayrıca ithal enerji faturalarının ödendiği banka olduğu için Gazprom Bank’ın mali yaptırımlardan muaf tutulduğu görüşünde.
Almanya, Avusturya, İtalya ve Yunanistan tarafından desteklenen ve şu an Komisyon’da görüşülecek olan formül, Avrupalı ithalatçıları söz konusu bankada ‘biri euro ya da dolar, diğer de ruble olarak’ iki hesap açmaya mecbur kılıyor. Avrupa ülkeleri, ithalatlarını ruble olarak ödemeyi reddettiklerinde Moskova bu formülü önermişti. Bu formül uyarınca tutar ilk hesaba ödeniyor ama şirket tutarı ruble olarak ikinci hesaba aktarılana kadar ihracat için ödeme yapıldığını varsaymıyor.
Ancak komisyon uzmanları, enerji faturası ödemek için miktarın rubleye çevrilmesi şartının, yaptırım sisteminin bir ihlali olduğu görüşünde. Uzmanlar ayrıca bu manevranın nedeninin Rusya’nın Gazprom’u merkez bankası olarak kullanmasından, rubleye çevrilmeden önce bankanın istediği süre boyunca güçlü para birimini kullanmasını sağlamasından ve Avrupa şirketlerinden Moskova’ya bir ‘kredi’ sağlamış olarak görülmesinden olan korku olduğunu düşünüyor. Komisyon kaynakları, Gazprom Bank’ta ruble hesabı açan herhangi bir Avrupalı şirket hakkında bilgisi olmadığını belirtti. Ancak Bloomberg’in Rus şirketin kaynaklarından alıntı yaptığı haberine göre dört Avrupa ülkesi, faturalarını ruble olarak öderken diğer 10 ülke de bankada Rus para biriminde hesap açtı. Gözlemciler, Avrupa saflarının bu hassas mesele çerçevesindeki birliğinin Almanya’nın tutumuna bağlı olduğu konusunda hemfikir.
Japonya’ya resmi bir ziyarette bulunan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkesinin önümüzdeki yaz sonunda Rus kömürü ithalatını durdurmayı hedeflediğini bildirdi. Ancak Scholz, gaz konusunun ayrı bir mesele olduğuna dikkat çekerek Almanya’nın 2024 ortalarına kadar Rus gazına ihtiyaç duyabileceğini dile getirdi. Rusya’nın tüm enerji sektörüne yasak getirilmesinde ısrarcı olan ülkeler, bunu Rus ekonomisine karşı nükleer silah düğmesine basmakla eş değer görüyor. Zira Rusya’nın Avrupa’ya yaptığı enerji ihracatı, toplam küresel ihracatının yüzde 71’ini oluşturuyor. Bu adıma karşı çıkanlar, böyle bir kararın Putin’in ‘sadece kendilerinin sahip olduğu silahları’ kullanmak istediği bahanesinden kaynaklı olabileceğini savunuyor.



Macron ve V. Ağa Han, Suriye'de geçiş sürecini desteklemek için anlaşma imzaladı

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve V. Ağa Han daha önceki bir görüşmelerinde (Arşiv)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve V. Ağa Han daha önceki bir görüşmelerinde (Arşiv)
TT

Macron ve V. Ağa Han, Suriye'de geçiş sürecini desteklemek için anlaşma imzaladı

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve V. Ağa Han daha önceki bir görüşmelerinde (Arşiv)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve V. Ağa Han daha önceki bir görüşmelerinde (Arşiv)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İsmaili Şiilerin İmamı V. Ağa Han dün, Suriye'deki geçiş sürecini ve aralık ayında bir kasırga nedeniyle harap olan Fransız toprağı Mayotte'nin yeniden inşasını desteklemek üzere anlaşmalar imzaladı.

Suriye'deki iş birliği, Suriye halkının sağlık, eğitim ve enerji alanlarındaki acil ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra 14 yıllık savaşın ardından tarihi mirasın restorasyonunu da amaçlıyor. Fransız bir diplomatik kaynak iş birliğinin Suriye toplumunun tüm bileşenlerinin çıkarına olacak şekilde ‘barışçıl ve kapsayıcı bir geçiş süreci’ çerçevesinde ‘Suriye'nin istikrara kavuşturulmasına’ yardımcı olacağını vurguladı.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, 8 Aralık 2024 tarihinde, şu anda Şam'da iktidarı elinde bulunduran Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) liderliğindeki silahlı muhalif gruplardan oluşan bir koalisyon tarafından yıldırım saldırısıyla devrildi. Ancak yeni hükümet, farklı bağlılıklara sahip silahlı grupların varlığı nedeniyle otoritesini ülke topraklarının tamamına yaymakta zorluklarla karşılaşıyor.

Suriye'de yaklaşık 200 bin İsmailî yaşıyor; Sağlık merkezlerinden oluşan bir ağa sahipler ve sekiz hastane, okul ve bir üniversite projesinde destekten faydalanıyorlar.

Elysee Sarayı'ndan yapılan açıklamaya göre Fransa, Mayotte'nin yeniden inşası ve Hint Okyanusu'nda iş birliği için Ağa Han Kalkınma Ağı ile bir anlaşma imzaladı.

Anlaşma çevre koruma, tarım, su ve atık yönetimi gibi alanları kapsıyor. Mayotte Adası’nı vuran Chido Kasırgası’nda 40 kişi hayatını kaybetmiş ve Hint Okyanusu'ndaki en yoksul Fransız toprağında tahmini 3,5 milyar euroluk zarara yol açmıştı.

Geçtiğimiz şubat ayında Rahim el-Hüseyni, Lizbon'da 88 yaşında hayatını kaybeden zengin bir hayırsever olan babası IV. Ağa Han'ın yerine geçti. IV. Ağa Han, 2015 yılında Lizbon'da İsmaili Şiiler için küresel bir merkez kurmuştu.

IV. Ağa Han, dünya çapında 96 bin kişiyi istihdam ettiğini ve özellikle Asya ve Afrika'da kalkınma programlarını finanse ettiğini söyleyen devasa bir vakıf olan Ağa Han Kalkınma Ağı'nı kurdu.