'Kontrolsüz kahkaha' attırarak stresi azaltabilecek bir ayak gıdıklama cihazı geliştirildi

Bilim insanları pille çalışan cihazın ayak tabanının gıdıklanmaya en hassas noktalarını uyardığını söylüyor

(Youtube / Denys J.C. Matthies)
(Youtube / Denys J.C. Matthies)
TT

'Kontrolsüz kahkaha' attırarak stresi azaltabilecek bir ayak gıdıklama cihazı geliştirildi

(Youtube / Denys J.C. Matthies)
(Youtube / Denys J.C. Matthies)

Bilim insanları, giyenlerin stres atmasını sağlayabileceği umuduyla "kontrolsüz kahkahaya" neden olan bir ayak gıdıklama cihazı geliştirdi.
The Independent'ın haberine göre, araştırmacılara göre ayak tabanının gıdıklanmaya en hassas noktalarını uyarmak için üç aktif noktada optimize edilen ve TickleFoot (Ayak Gıdıklayıcı) adı verilen cihaz ayakkabılara taban olarak yerleştiriliyor ve pille çalışıyor.
Aralarında Yeni Zelanda'daki Auckland Üniversitesi'nden isimlerin de bulunduğu bilim insanları, cihazın mıknatısla çalışan fırçalar kullanarak gıdıklama hissi yarattığını ve "kontrolsüz kahkahalara" neden olarak stres atmaya yarayabileceğini söyledi.
Transactions on Computer-Human Interaction adlı akademik dergide yakın zamanda yayımlanan çalışmada araştırmacılar, ayak tabanında en çok gıdıklanan yerleri ve kahkahaya neden olabilecek uyarılma örüntülerini belirledi.
Daha sonraki müteakip bir deneyde de tanımlanan uyarıcı noktaların kahkaha attırabileceği doğrulandı.
Araştırmada katılımcılar, tek bir fırça farklı noktalarda hareket ettirilirken hissettikleri gıdıklanma seviyesini 7 üzerinden değerlendirdi.
Çalışmada bilim insanları, "Katılımcıların geri bildirimlerinden böyle bir uyarıcının işe yarayabileceği birkaç uygulama şekli elde ettik" diye yazdı.
7'si kadın, 6'sı erkek 13 katılımcıdan oluşan ve küçük bir örneklem boyutuna sahip bu çalışma, ayağın en çok gıdıklanan noktalarının cinsiyete dayalı farklılıklarına da ışık tutuyor.
Bilim insanları, kadınlarda en yüksek gıdıklanma puanını alan noktanın ayak kemerinin merkezinde olduğunu belirtirken, erkeklerin ayak parmaklarına biraz daha yakın yerlerden daha çok gıdıklandığı kaydedildi.
Çalışmanın katılımcılarından gelen geri bildirimlere dayanarak araştırmacılar, gıdıklayan uyarıcıları esnek bir tabana yerleştirdi.
Yazarlar cihazın 60 dakika kadar dayanabilen pilleri olduğunu ve uzaktan açılıp kapatılabildiğini belirtti.
Cihazın istenen etkiyi daha geniş çapta gösterip göstermeyeceği ise henüz belirsiz çünkü önceki araştırmalar, gıdıklamanın kahkahaya neden olması için insanların olumlu bir ruh halinde olmaları gerektiğini gösteriyordu.
Araştırmada bilim insanları, "Önceki çalışmalarda birkaç gıdıklayıcı araç önerilmiş olsa da bu araçların kahkaha attırıp attırmadığıyla ilgili bilgimiz kısıtlı" diye yazdı.

"Bu boşluğu kahkaha atmayı sağlayacak yeni bir ayak gıdıklama mekanizması tasarlayıp geliştirerek doldurmayı hedefliyoruz."



Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
TT

Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)

Mars'ta bir zamanlar yağmur ve kar yağdığına dair bulgular ortaya çıktı. 

Bilim insanları Mars'ta bir zamanlar büyük miktarda su bulunduğunu ve çarpıcı yüzey şekillerinin bu şekilde oluştuğunu gösteren kanıtlar keşfediyor. 

Özellikle 4,1 milyar ila 3,7 milyar yıl önce Kızıl Gezegen'de su olduğu üzerinde büyük ölçüde fikir birliği sağlanmış durumda.

Ancak bu suyun nereden geldiği ayrı bir tartışma konusu. Bazı bilim insanları gezegenin her zaman soğuk ve kuru olduğunu, suyu da buz tabakalarının sağladığını savunuyor.

Öte yandan diğer uzmanlar, gezegenin yağışları mümkün kılacak kadar ılıman bir iklime sahip olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

Bilim insanları bu soruya cevap vermek adına gezegenin bugünkü jeolojik yapısının nasıl meydana geldiğini anlamalarını sağlayacak bir bilgisayar modeli kullandı. 

Dünya'da yağışla şekillendiği bilinen bölgelerin Mars'ın bazı kısımlarına benzerliğinden yola çıkan ekip, yerbilimleri için geliştirilmiş bir modelden yararlandı.

Araştırmacılar yağışa dair en güçlü kanıtların bulunduğu ekvator bölgesine odaklanarak Mars arazisinin bir simülasyonunu oluşturdu. Ardından suyun birinde yağış, diğerinde buz tabaklarından geldiği iki ayrı senaryoyu yüzbinlerce yıl boyunca simüle ettiler.

Bulguları hakemli dergi Journal of Geophysical Research: Planets'ta 21 Nisan Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre iki senaryoda ortaya çok farklı iki gezegen çıktı.

Suyun buzullardan geldiği simülasyonda vadilerin en üst kısımları, buz tabakalarının yakınında, çok yüksek rakımlarda oluştu. Yağış senaryosundaysa su kaynakları çok daha geniş bir alana yayıldı. 

Colorado Boulder Üniversitesi'ne doktorasını tamamlayan Amanda Steckel, liderliğini üstlendiği çalışmayı "Buz tabakalarından gelen su, yalnızca dar bir yükseklik şeridinde vadi oluşumunu başlatıyor" diye açıklıyor: 

Oysa yağışlar geniş bir alana dağılmışsa, her yerde vadi başları oluşabiliyor.

Bilim insanları daha sonra NASA'nın Mars Global Surveyor ve Mars Odyssey araçlarının verilerini, elde ettikleri bulgularla karşılaştırdı. Buz tabakası senaryosu, bugünkü Mars'tan çok farklı bir manzara ortaya çıkarırken, yağış modeli çok daha yakın bir sonuç verdi.

Ekip bu nedenle Kızıl Gezegen'de bir zamanlar kar ve yağmur yağdığından şüpheleniyor. Steckel, "Kesin bir sonuca varmak çok zor" diyerek ekliyor: 

Ancak bu vadilerin çok farklı yüksekliklerde başladığını görüyoruz. Bunu sadece buzla açıklamak zor.

Ancak araştırmacılar, gezegende bu yüzey şekillerini oluşturacak yağışın nasıl gerçekleştiğini henüz bilmiyor.

Bulgular Mars'ın geçmişteki iklimine dair tartışmaya son noktayı koymuyor. Ancak ekip, yeni çalışmanın Dünya'nın geçmişi hakkında da fikir verebileceğini söylüyor.

Makalenin bir diğer yazarı Brian Hynek "Akan suyun yol açtığı erozyon durduğunda Mars adeta zamanda dondu ve muhtemelen 3,5 milyar yıl önceki Dünya'ya çok benziyor" diyor.

Independent Türkçe, Debrief, Phys.org, Journal of Geophysical Research: Planets