Kraliyet uzmanı: Kraliçe II. Elizabeth bırakacağı mirası hiç düşünmedi

Britanya Kraliçesi 96. doğum gününü Sandringham'da kutladıktan sonra çalışmak için Windsor Kalesi'ne geri döndü

Kraliçe II. Elizabeth'in hayvanları, insanlardan daha çok sevdiği belirtilmişti (AP)
Kraliçe II. Elizabeth'in hayvanları, insanlardan daha çok sevdiği belirtilmişti (AP)
TT

Kraliyet uzmanı: Kraliçe II. Elizabeth bırakacağı mirası hiç düşünmedi

Kraliçe II. Elizabeth'in hayvanları, insanlardan daha çok sevdiği belirtilmişti (AP)
Kraliçe II. Elizabeth'in hayvanları, insanlardan daha çok sevdiği belirtilmişti (AP)

Kraliyet ailesine dair gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Robert Hardman, Kraliçe II. Elizabeth'in öldükten sonra bırakacağı mirasa dair hiç düşünmediğini söyledi. 
Page Six'e konuşan Kraliyet uzmanı, "Bunu gerçekten hiç düşünmedi. Kraliçe'nin tarzı bu değil" dedi. Hardman, 96 yaşındaki hükümdarın işine devam edip bir noktada kenara çekilmeyi tercih edeceğini dile getirdi. 
70 yıldır tahtta oturan Kraliçe II. Elizabeth, Birleşik Krallık'ın en uzun süre saltanat süren hükümdarı. 
Mart 2022'de piyasaya sürülen Queen of Our Times: The Life of Queen Elizabeth II (Zamanımızın Kraliçesi: Kraliçe II. Elizabeth'in Hayatı) adlı kitabın yazarı Hardman, Kraliçe II. Elizabeth'i "çok sakin biri" diye niteledi. 
Yazar, hükümdara dair şu ifadeleri kullandı:
"Çok eski arkadaşlarından bazılarıyla konuştum ve bu tavrı Kraliyet Donanması'ndaki babasından aldığını ve denizcilerin, 'Bu da geçer' duygusuna sahip olduğunu söylediler. Fırtınalar gelir ve geçer, sadece kapakları kapatmak gerekiyor."
Hardman, Kraliçe II. Elizabeth'in genel olarak tavrına dair de şunları söyledi:
"Olaylara küçük adımlarla yaklaşmaya inanıyor. Büyük açıklamalar yapmıyor. O bir politikacı değil."
Kraliçe II. Elizabeth'in yerini oğlu Prens Charles'a nasıl bırakacağına dair de Hardman şunları dile getirdi:
"Miras yoluyla devredilen herhangi bir kurum veya aile şirketi yöneten herkes için birincil zorunluluk kurumu devraldığı durumdakinden daha iyi olmasa bile iyi bir konumda bırakmaktır. Ve bence Kraliçe II. Elizabeth'in bunu yaptığı söylenebilir."
21 Nisan'da 96. doğum gününü Sandringham'da geçiren Kraliçe II. Elizabeth bugün çalışmalarını sürdürmek için Windsor Kalesi'ne geri döndü. 
 
Independent Türkçe, Page Six, People



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe